Ada yarımızda kurulduğu günden bu yana örgütlü kötülüğün vücut bulmuş yegane temsilcisi olma istikrarını kimselere bırakmayan UBP; emekçileri, kadınları, emekli, yaşlı ve gençleri sürüklediği girdaba, geleceğimizi yani öğrencileri de sürüklemeye devam ediyor.
Gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin aynı istikrar ile istisnasız biçimde atılmasına neden olduğu “eğitim yılı sorunlarla başladı” manşetleri, bu yıl yine atılmaya başlandı. Bu yıl sorunlar “katmerlendi” dersek hiç de abartmış olmayız. Halkın hiçbir şekilde ihtiyaç duymadığı ve istemediği külliye ve külliyeye ait kampüsün inşaatına gece gündüz aralıksız devam edilirken, KTMMOB’ye bağlı İnşaat Mühendisleri Odası’nın uyarılarına ve yayımlanan statik raporlar neticesinde oluşan güçlendirme ihtiyacına rağmen koca bir yaz boş geçildi. Okulların açılmasına kısa bir süre kala, plansız, programsız ve yarım yamalak girişilen güçlendirme çalışmalarının tamamlanması bir kenara dursun sorunlar daha da büyüdü. Büyüdü çünkü girişilen güçlendirme çalışmalarında görüldü ki, bu çalışmaların çok daha erken başlaması gerekiyordu. Görüldü ki, daha fazla bütçeye ihtiyaç vardı, görüldü ki bilimsel veriler olmadan yapı güçlendirme çalışmaları devam edemez. Peki bu saymakla bitmeyecek sayıda olan sıkıntılar karşısında hükümet edenler çözümü nerede buldu?
Konteyner sınıflarda!
Günümüzde başta çocuklar olmak üzerine halkın çok büyük bir bölümünün toprak ile, park ile, bahçe ile, oyun alanları ile temasının son derece azaldığı bu ortamda; öğrencilerin bu alanları bulabileceği yegane yer olan okul bahçeleri konteyner ile dolduruldu.
İstikrarlı biçimde eğitimi gerileten UBP – YDP hükümeti okulların açılışının bir hafta ertelendiğini duyurdu. Burada ertelenme gerekçesi olarak, yukarıda ifade edilen tüm sorunların yanında her yıl eğitim sendikaları, öğretmenler, veliler, öğrenciler ve örgütlü yapılar tarafından dile getirilen sıkıntıların olması beklenirken, gerekçenin bu olmadığı görüldü. Gerekçe, eğitimden, okullardan, çocuklarımızdan yani geleceğimizden daha elzem görülen UBP kurultayıydı. Kurultay zamanı geldi mi ülkede zaman durmuşçasına hareket eden UBP ve Ünal Üstel’in seçim için kullandığı “İstikrar” sloganı ile ne kastettiğini yaşamsal her noktada olduğu gibi burada da hissedip görmekteyiz. Ünal Üstel’in nasıl bir eğitim öğretim yılı vaat ettiğini son alınan Bakanlar Kurulu kararı ile görmekteyiz. Eğitime ara verilen üç aylık dönemde kendi iç hesaplaşması ile uğraşıp okulları atıl vaziyette bırakan; öğretmen kadrolarını tamamlamayan; ciddiyetten uzak biçimde çıkarılan sınav tüzüğü sonucu rehber öğretmen kadrolarını belirsizlikler ile baş başa bırakan eğitim bakanı ve UBP hükumeti ile karşı karşıyayız.
Bir tarafta önüne konan sorunlardan nefes alamayan başta emekçiler olmak üzere halk dururken; diğer tarafta tüm bunlardan “istikrar” diye söz eden UBP zihniyeti duruyor. Bağış adı altında toplanan kayıt paraları, fahiş fiyatlarla öğrencilerin önüne konan üniformalar, temizlik başta olmak üzere diğer tüm ihtiyaçların karşılanması için velilere verilen ihtiyaç listelerinin arasında, kendi dar çıkarlarını geleceğimiz olan çocuklarımızın önünde gören, kurultay hesapları yapıp öğrencileri belirsizliğe istikrarlı biçimde sürükleyen Ünal Üstel’e ve UBP hükumetine karşı Baraka Kültür Merkezi olarak bizlerin istikrarlı bir şekilde mücadele etmesi boynumuzun borcudur.
İstikrarlı bir şekilde eğitimi karanlığa sürükleyenlere karşı parasız, bilimsel, demokratik ve laik bir eğitim sistemi için mücadeleye devam edeceğiz.
Onur Bütüner
Baraka Kültür Merkezi – Eğitim Sorumlusu
Recent Comments