1 Eylül 2005
Kıbrıs’ta yallardır meydanlarda kitlelerle birlikte kutlanan 1 Eylül Dünya Barış Günü, 2005 yılında “Bu Memleket Bizim” diyen kırk küsur örgütçe bir salon toplantısı ile geçiştirilmek istendi.
Daha bir iki yıl önce insanları neredeyse gün aşırı meydanlara çağıranlar, 1 Eylül’de dört duvar arasına, sessizce oturup söylenenleri dinlemeye davet ettiler halkı. Oysa savaşlardan ve “barış”ı egemenlerin eline emanet etmekten çok çekmiş olan Kıbrıs halkları için Barış Günü’nde edilgen kalmak düşünülemez. Kıbrıs’ta ve dünyada barışı yürekten isteyen, barışın garantisi olacak olan sadece halklardır ve halkla buluşulacak yer, salonlar değil sokaklardır.
Baraka Kültür Merkezi, 31 Ağustos günü yayınladığı basın bildirisi ile 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Barış Yürüyüşü yapacağını açıklayarak tüm duyarlı, barışsever insanları ve örgütleri yürüyüşe davet etti. 1 Eylül günü saat 19.00’dan itibaren Beer Garden önünde toplanan Baraka aktivistleri ve destek veren barışseverler, “Barış Bizlerin Ellerindedir” pankartı ile Dereboyu Caddesi boyunca yürüyerek renkli eylemlerini gerçekleştirdiler. Yaklaşık 60 kişinin katıldığı yürüyüşte, eylemciler, barışın ancak kararlılık ve iradeyle gerçekleşebileceğini ve bu gücün de halkın elinde bulunduğunu vurguladılar. Yürüyüş boyunca elden ele dolaşan kocaman zafer işareti; morundan yeşiline, kızılından siyahına çok renkli bayraklar; eylemcilerin yüzlerindeki barış boyaları dikkat çekiciydi ve memleketin sol geleneğinde yeni bir soluğa işaret etmekteydi. Keza eylemde atılan sloganlar da gençlerin yaratıcılığını göz önüne seriyor ve sol ezberleri bozuyordu: “Kapitalizm-isyan, özelleştirme-isyan, işgal-isyan, savaş-isyan. İsyanımız başka bir dünya için”, “Kıbrıs’ta barış, Filistin’de hemen, Irak’ta şimdi. Barış hemen şimdi”, “Başka bir dünya mümkün”, “Başka bir kültür mümkün”, “Söz, yetki, karar, iktidar halka”
Yürüyüş sonunda basına ve halka okunan Baraka Kültür Merkezi’nin Dünya Barış Günü Bildirisi için tıklayın.
Recent Comments