VAR OLMAYAN ÜLKENİN PROTEST MÜZİĞİ: SOL ANAHTARI

 

Varlığı hemen hemen bütün ülkelerce yok sayılan Kuzey Kıbrıs’tan protest bir müzik yükseliyor. Burak Kurtcebe, Baraka Kültür Merkezi altında çalışmalarını sürdüren Sol Anahtarı müzik grubuyla bir röportaj gerçekleştirdi. İyi okumalar, iyi dinlemeler!

 

Grup Yorum, Bandista, Boikot, Kızılırmak… Türkiye’de protest müzik dendiği zaman akla gelen ilk isimlerden. Bunların hemen hepsi toplumların, ezilenlerin sesi olmuş; toplumla birlikte mücadelelerde varolmuşlardır. Bu röpörtaj denemesinde Kıbrıslı Türk toplumsal hareketinde yer edinmiş, protest müziğin Kıbrıs’taki temsilcilerinden Baraka Kültür Merkezi Müzik Topluluğu Sol Anahtarı ile birlikteydik. 1 Eylül Dünya Barış Günü eyleminden önce sorularımızı yanıtladılar.

 

 

Sol Anahtarı’nın kuruluş sürecini anlatır mısınız? Grup nasıl ortaya çıktı?
Önceleri Baraka Kültür Merkezi’nde müzikle uğraşan bir grup insan vardı. Bunlar toplantılarımızda zaten müzik yapan insanlardı. Önce Baraka Korosu adıyla az enstrüman ama çok insandan oluşan bir koro oluşturduk. 2007 yılında bir grup halini alarak Sol Anahtarı olduk. Hem müzikle uğraşıp hem de solcu olduğumuz için bu ismi aldık.

Grup kaç kişiden oluşuyor?
Grubumuz 9 kişiden oluşmakta.

Bandista grubu üyeleri bir röportajda kendilerini “eylemci” olarak nitelendirmişlerdi. Siz kendinizi ne olarak nitelendiriyorsunuz?
Sol Anahtarı devrimci bir müzik grubudur. Müziğini “Halk için halkla birlikte yapar”. Silahımız, müzik aletlerimiz ve şarkı sözlerimizdir.

Sol Anahtarı’nın karar alma mekanizması nasıldır peki?
Karar mekanizmamız hemfikir olma prensibi ile gerçekleşir. Karşılıklı ikna yöntemi kullanılır. Aslolan hemfikir olmaktır.

Dünyadaki diğer protest gruplarla bir proje ya da bağınız var mı?
Yok ama keşke olsa… Ama çalışmalarımızda müzik gruplarının beste ve sözlerini kullanmaktayız. İleride böyle bişey olması harika olur tabiki.

Grup bu işten para kazanıyor mu, peki?
Hayır, grup olarak bu işten maddi bir kazancımız yok.

Size bestelerini ya da sözlerini veren insanlar neler hissediyor? Yorumları nasıl oluyor?
Bestelerini ve sözlerini veren insanlar mücadelede etkin olan insanlardır. Katkı yapan insanlar mutlu oldular. Kendileri karşılık beklemeden yapıyorlar bunları.

Türkiye ya da dünyadan etkilendiğiniz sanatçılar var mı?
Etkilendiğimiz değilse de, bizi mücadeleye ve çalışmaya teşvik eden sanatçılar var tabiki. Grup Yorum’u örnek olarak verebiliriz. Ayrıca, ikinci albümümüzde de parçalarını kullandığımız Victor Jara ve Inta Illimani’den de etkilendik. Dünyadaki Yeni Türkü akımının etkisi altıdayız ve bununla paralel olarak etkilendiğimiz isimler bunlar.

Peki, Kıbrıs’taki toplumsal hareketi Sol Anahtarı nasıl tanımlıyor?
Sol Anahtarı kendini Baraka Kültür Merkezi’nin müzik grubu olarak ifade eder. Kıbrıslı Türkler’in kendi kendini yönetme iradesini destekler. Bunun önündeki en büyük engelin ise Ankara’nın olduğunu düşünür. İşbirlikçilerden önce Ankara ile hesaplaşılmasının gerektiğinin altını çizer.

Bu bağlamda, ikinci albümünüzde “Evine Dön Ayşe” isimli bir parça var. Buradaki “Ayşe” kimdir? Türkiye’deki halklara nasıl bakıyor Sol Anahtarı?
Sol anahtarı halkların kardeşliğine inanır (ki ikinci albümde böyle bir parça var). Burada bahsi geçen Ayşe, Türkiye halklarını temsil etmiyor. Bahsi geçen Ayşe, yıllardır Kıbrıslı Türk halkını asimile eden, üretimden koparan; Ankara hükümetleri, Türkiye Cumhuriyeti ordusu, sermayesi ve yerli işbirlikçileridir.

Türkiye’deki iktidarı Sol Anahtarı nasıl değerlendiriyor? Buna ek olarak 19 Temmuz günü Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs’a geliş sürecini anlatır mısınız?
Özal Dönemi’nden başlayarak bu topluma halkların geriletilmesi, üretimden koparılması ve adadaki Türkiye Cumhuriyeti sermayesinin elini güçlendiren şeyler topluma “paket” adı altında dayatılmaktadır. Buradaki yerli işbirlikçileri sayesinde ise bu toplumun “kendi kaderini tayyin hakkı” elinden alınmıştır. AKP hükümeti ise bütün bunları devam ettirmektedir. Ancak AKP döneminde bütün bunlar daha şiddetli bir biçimde hissedilmiştir. Baskıcılığı, yobazlığı ve yeşil sermayesi ile bu etki en yüksek dozda sürmektedir. Kuzey Kıbrıs’taki emniyet teşkilatı ise bunun bekçisi konumundadır. AKP’nin etkisinin daha fazla oluşundan ötürü, 19 Temmuz’da AKP bu üst durumun sebeplerindendir. Polis burada gerçek yüzünü göstermeye başlamıştır.

Ses sisteminin olmadığı, imkanların kısıtlı olduğu yerlerde konserler verdiniz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bir müzik grubu her yerde her şekilde konser verebilmeli mi?
Tabiki, verebilmeli. Bizim sesimiz kısıldıysa doğru yoldayız ve tehlikeliyiz demektir. Halk konserlerimiz olurken, İçişleri Bakanlığı’nın yönlendirmesiyle Kaymakamlık ses izni vermeyerek engellemeye çalıştı. Üstelik bu kararları hep son dakika aldılar. Bu konserin kitlesel olup olmayışını engelleyen bir şeydir. Bir fikrin, şarkının ya da bir şiirin engellenmesi kabul edilemez. Siyasi kısıtlamalar olsa da biz şarkılarımızı söylemeye devam edeceğiz.

İki albümde de hemen her şarkınızın hikayesi vardı. Sizin özellikle beğendiğiniz ya da sizi etkileyen bir şarkı hikayeniz var mı?
Sol Anahtarı Kıbrıslı Türk mücadelesini eskiyi alarak yeni mücadelelere aktarma gayesi güder. Biz şu şarkı bu şarkı diye ayrım yapmıyoruz.

Şarkı ve albümlerinize nasıl ulaşabiliriz peki?
www.baraka.cc adresinde ilk albümün bütün parçaları ve konser görüntülerimiz mevcut. Son albümümüzü Khora Kitap Kafe’den, Baraka Kültür Merkezi ya da Baraka Aktivistlerinden temin edebilirsiniz.

Bu röportaj Sisifos Neşriyat ‘ta yayınlanmıştır.