BİR RED HİKAYESİ

BİR RED HİKAYESİ

1- Güzelyurt Belediyesi’ne, başvuruyu yapabilmek için gittim. Belediye müdürü orada olmadığı için, konser dilekçesini ilgili birime ilettim. 

 

2- Dilekçenin yanı sıra, belediye müdürünü direkt olarak bilgilendirmek adına, kendisini, belediyenin sekreterinden temin ettiğim telefon numarasından aradım. Belediye müdürüne konser talebini iletip, dilekçeyi de ilgili birime verdiğimi belirttim. Belediye müdürü, ”Projesiz olmaz bu işler” minvalinde bir cevap verdi. Ben de bunun üzerine, ülkemizde bunun gibi yüzlerce konser yapıldığını, üstüne üstlük bunun ücretsiz bir halk konseri olduğunu, konseri verecek olan Sol Anahtarı’nın bir albümü olduğunu, ikinci albümünün de çok kısa süre içerisinde çıkacağını (diyalog gerçekleştiği esnada Kıbrıs Bizim albümü henüz hazır değildi) söyleyip, ”proje” diyerek tam olarak neyin kastedildiğini anlamadığımı söyledim. Belediye müdürü aynı minvalde bir cevap daha verip, geçiştirip, telefonu kapattı.

 

3- Red cevabının geleceği, belediye müdürünün tavrından belli olsa da, dilekçeyi ilgili birime verdiğim için, ilgili birimin bana bir cevap vermesini bekledim. Cevap gelmeyince, kendim ilgili birime telefonla ulaşıp, başvurunun akıbetini sordum. İlgili birim henüz cevabın çıkmadığını söyledi. Ertesi gün yine aradım ve yine aynı cevapla karşılaştım. Bir sonraki gün, yani üçüncü arayışımda, cevabın çıktığını, başvurumuzun reddedildiğini öğrendim. Reddedilme sebebini sorduğumda, bana ”Nedeni yok, reddedildi” dendi. Ben, bunun üzerine ”Nasıl yani, nedeni yok ne demek ? Reddedilmişse, bir gerekçesi vardır” dedim. Cevap olarak bana ”Size ses ve ışık temin etmemiz mümkün değil” dendi.  

Bu beni hayretlere düşürdü; zira bizim başvuru dilekçemizde aynen şu cümleler yer alıyordu : ”Temin edebilirseniz sizden ses sistemi, ışık ve elektirik rica ediyoruz. Ses sistemi ve ışık temin edemiyorsanız yerin kullanımı ve elektirik bizim için yeterli olacaktır.” 

Kısacası, ses sistemi ve ışık temini olmasa dahi, bunun bizim için bir sorun teşkil etmeyeceğini dilekçemizde açıkça belirtmiştik. Bu cevap üzerine, ben telefondaki kişiye ”Biz dilekçemizde de belirttiğimiz üzere ses ve ışık teminini opsiyonel olarak talep ettik, yani ses ve ışık temin edemiyorsanız bunun bizim için sorun yaratmayacağını, sadece yer ve elektrik temininin de yeterli olacağını belirttik” minvalinde bir şeyler söyledim. Telefondaki kişi bunun üzerine ”E elektrik ve yer de sağlayamayız” dedi.

 

4- Aldığım çelişkili ve özensiz cevaplardan tatmin olmadığım için, son telefon görüşmesinden hemen sonra belediye binasına gittim. Bu kez, belediye müdürü içerdeydi. Odasına girip, onunla telefoniyen de daha önceden konuştuğumu, ilgili birim ile de az önce konuşup red cevabına tatmin edici bir gerekçe alamadığımı söyledim. Müdür bana ”Size ses ve ışık temin edemeyiz” dedi. Bu cümleden sonra, odada el sallayacak bir kamera aradım, sonra müdürün gayet ciddi olduğunu fark edip, az önce ilgili birime telefonda açıkladığım şekilde, bir daha, ses ve ışık olmasa da bunun sorun teşkil etmeyeceğini, yer ve elektrik temin edilse bunun yeterli olacağını söyledim. Müdür bunun üzerine ”Onları da veremeyiz; hem zaten siz dilekçe bile vermediniz” dedi. Ben şaşırarak, dilekçeyi ilgili birime verdiğimi, ilgili birimin de bana, bu dilekçeyi size ulaştıracağını söylediğini söyledim. Hatta az önce ilgili birimin bana telefonda, dilekçemizin sizin tarafınızdan reddedildiğini söylediğini söyledim. Yani ya siz, elinize bile geçmeyen bir dilekçeyi reddettiniz, ya da ilgili birim, size dilekçeyi ulaştırmamasına rağmen, sizin adınıza konuşup, bana, sizin dilekçeyi reddetdiğinizi söyledi. Müdür bunun üzerine, bana, ilgili birimin ne söylediğinin önemli olmadığını, önemli olanın kendisinin sözleri olduğunu söyledi. Ben bunun üzerine, ”Peki o zaman, siz de bize başvuruyu neden reddeddiğinize dair gerekçeli bir cevap yazarsınız” dedim. Müdür bunun üzerine, bu dönemde Omorfo’da konser yapılmasının mümkün olmadığını, zira Güzelyurt Portakal Festivali’nin kapsamında pek çok konser düzenlendiğini ve ”halkın konsere doyduğunu” söyledi. Odada gerçekten kameralar yoktu. Ben de bunun üzerine halkın konsere doymasının bir gerekçe olmadığnı söyledim. Müdür de bunun üzerine, kendilerinin Güzelyurt Belediyesi olarak, el attıkları her işin başarılı olmasını istediklerini, halk konsere doyduğundan konsere katılımın gerçekleşmeyeceğini ve az katılımlı bir konserin kendileri için bir başarısızlık olacağını söyledi. Ben de bunun üzerine, kendilerinden bir sponsorluk veya sorumluluk istemediğimizi, yapılacak konserin mesuliyetinin tamamen bize ait olacağını, onlarda sadece idari prosedürü ve yardımı talep ettiğimizi söyledim. Kendisi, Güzelyurt Belediyesi sınırları içinde yapılan her etkinliğin kendilerini bağladığını söyledi. Ben de bunun üzerine, benim festival kapsamında çıkan bazı küçük grupların konserine gittiğimi, onlara katılımın 20-30 civarı olduğunu ve eğer o konserlerin yapılması sorun teşkil etmemişse, bizim konserimizdeki katılıma ekstra özen gösterilmesini anlayamadığımı söyledim. Müdür bunun üzerine Eğer ağustos ortasına doğru başvurursak, yani festivalin kapanışının üzerinden biraz daha zaman geçerse, başvurumuzu kabul edeceğini söyledi. 

 

5-  3 Ağustos’ta, ağustos ortasında konser yapmak isteğiyle ve yeni bir dilekçe ile yine Belediye’nin yolunu tuttum. Müdür odasında olmadığından yine dilekçeyi ilgili birime ilettim. Birkaç gün sonra aradığımda, bana verilen cevap, bizlere ses ve ışığın temin edilemeyeceğiydi. Bu kez lafı uzatmadan, telefonu kapatıp belediye binasına gittim. Müdür odasındaydı ve müdüre, geçtiğimiz ay geldiğimi ve bize ağustos ortasında talep edersek başvurumuzun kabul edileceğini söylediğini hatırlattım. Bunun üzerine müdür, kendilerinin yer temin etmeye yetkili olmadıklarını, önce kaymakamlıktan izin almam gerektiğini söylediler. Ben müdüre ”Peki bunu bize niye en başından söylemediniz” dediğimde, aldığım cevap, geçen ayki başvurumuzun kapsamındaki konserin zaten mümkün olmayacağı, bunun üzerine bizi kaymakamlığa yönlendirmesinin anlamsız olduğu yönündeydi.

 

6- Kaymakamlığa gittim. Bizzat kaymakamın kendisine dilekçeyi ulaştırdım. Kaymakam cevaben, kendilerinin yer temin etmek gibi bir yetkilerinin olmadığını, yer temini belediyenin sağladığını, kendilerinin ancak güvenlik ile ilgili yetkilerinin olduğunu, ama bu yetkilerini kullanabilmek için de önce belediyenin bir yer göstermesi ve temin etmesi gerektiğini söyledi.

 

7- Ertesi gün belediyeye gidip müdürün odasına girdim. Müdüre bir gün önce Kaymakamlık’ta yaşananları anlatıp, yer temin etme yetkisinin belediyede olmasına rağmen beni neden Kaymakamlık’a yönlendirdiğini sordum ve böyle yaparak benim zamanımı çalmış olduğunu söyledim. Müdür de bunun üzerine ”İyi işte yer temininin yetkisinin Kaymakamlık’ta olmadığını öğrenmiş oldun” dedi. Teşekkür edip dışarıya çıktım.

 

Güzelyurt Belediyesi’nin binasından çıktığımda, kameranın aslında komple kktc olduğunu fark ettim, dört bir yana el salladım.

 

Celal Özkızan

Baraka Aktivisti