Liderleri Destekliyoruz!

  

 

Liderleri Destekliyoruz!

Hasan Yıkıcı -Baraka Kültür Merkezi Aktivisti

 

Şaşırma! Başlığı tekrar tekrar da okumana gerek yok. Ne biz yanlış yazdık ne de sen yanlış okuyup, yanlış algıladın. Evet, sanırım artık daha fazla gizlemenin manası yok. Bu işi daha fazla uzatmak çocukluk oyununa dönüşecek. Halbuki dünyayı değiştirmek; yepyeni, barış çiçeklerinin yeşereceği bir ülke yaratmak –kuşkusuz çocuksu bir saflığın ve heyecanın yanında- ciddi bir siyasi olgunluk, tutarlılık ve samimiyet de gerektirir. Az sonra okuyacağın ve zihnine kazınacak –kim bilir belki de okuduğun an unutacağın- satırlar sende kızgınlıkla karışık bir ürperti hissettirebilir. Fakat senin ürpermemen, kızmaman adına, sırf kendini daha iyi hissedesin diye susamazdık. Konuşmak ve yazmak lazımdı ve bizim de bir çift sözümüz vardı.

Liderleri desteklemek! Uzunca bir süredir ülkemizin çeşitli dernek ve kurumları; parti ve örgütleri, liderleri desteklemek için basın açıklamaları yapmakta, etkinlilikler düzenlemekte. Halka liderlere destek olması için mesajlar göndermekte, çeşitli dernek ve örgütlere imzalaması için metinler, bildiriler yollamaktalar. Kamunun alanları “liderleri desteklemek” enformasyonu ile dolup taşarken, kamu bu derya deniz, bu hengame ve patırtı içerisinde mütevazi seyirde. Bu enformasyon gölüne biz de bir maşrapa su döküyor, bu çiçek vakti seyirlere biz de katılıyoruz. Ve uzatmadan açıklıyoruz: Liderleri destekliyoruz!

Bir lideri hele hele birden çok lideri desteklemek ne demek? Bizce liderleri desteklemek demek liderlerin taşıdığı, savunduğu fikirleri, görüşleri desteklemek demek. Fakat sadece bu kıstas lider(ler)i desteklemek için yeterli mi? Hayır! Lider(ler)in fikirlerini savunabilir, görüşlerini destekleye biliriz. Fakat lider(ler)in o fikirleri şaşmaz bir biçimde tutarlılık ve cesaretle de savunması; hangi koşulda olursa olsun fikirlerinden ve davasından taviz vermemesi gerekmektedir. Fakat yine de bu iki kıstas da lider(ler)i desteklemek için doyurucu değildir. Sadakat ve samimiyet ile savunulan fikirler nasıl uygulamaya, pratiğe geçirilecek? Dava, mücadele nasıl verilecek; hangi araçlarla sürdürülecektir?  İşte bu sorular bizce herhangi bir veya iki veya daha fazla liderin desteklenmesinde kritik bir normdur.

Tüm bu kriterleri ve normları da göz önünde bulundurduğumuzda bizim de paylaştığımız “liderleri destekliyoruz” eğilimi daha güçlenmekte ve ayakları yere basar hale gelmektedir. Çünkü bizce liderlerimiz çetin mücadelelerden geçerek bu günlere gelmişler, halkların geleceği ve kurtuluşu için fikirlerini tavizsiz savunmuşlar; bedel ödemekten kaşınmadan davayı hala sürdürmektedirler. Sırtımızı bu onurlu ve temiz, gelecek tüten geçmişe dayayarak bugün liderlerimizi destekliyoruz. Yeryüzünü barış renkleriyle ve özgürlük tutkusuyla kuşatıncaya kadar, arzularımızı saf gerçekliye dönüştüreceğimiz o papatya zamanına kadar karanfil kokulu liderlere tam destek!

 

“Liderleri destekliyoruz” dedik ya, eksik bırakmışız. Bizler Honduras’ta faşist bir darbe sonucu ülkesinden atılan ve yine halk ayaklanması ile ülkesine geri dönebilen, faşist darbeye karşı tavizsiz mücadele veren Zeleya’yı; Bolivya’da halkın hakları adına bir yandan para-militer çetelere karşı öte yandan da neo-liberalizme karşı çetin bir mücadele veren Evo Morales’i; Venezuella’da ABD’nin ve emperyal güçlerin korkulu rüyası olan Hugo Chavez’i ve Meksika’da 1990’lardan beri Chipas dağlarının eteklerinde neo-liberalizme, emperyalizme ve kapitalizme karşı yerli halkların mücadelesinin öncülüğünü yapan komutan yardımcısı Marcos’u; yıllardır kapitalist dayatmalara ve ambargolara karşı onurlu bir tarihi yaşatan Küba’da Fidel Castro ve Raul Castro’yu destekliyoruz. Evet liderleri destekliyoruz!