8 MART’IN 100.YILINDA KADINLAR YÜRÜYOR MÜCADELE BÜYÜYOR

     

1800’lü yyllaryn sonlaryndan itibaren kadyn i?çilerin yükselen mücadelesi neticesinde, 1910 yylynda toplanan 2. Uluslararasy Sosyalist Kadynlar Konferansy’nda Klara Zetkin’in önerisiyle, uluslararasy çapta kadyn sorunlaryna özel bir gün belirlenmesi karary alyndy. Ve biz kadynlar 100 yyldyr, 8 Martlarda taleplerimizi haykyryyor, mücadelemizi daha da yükseltiyoruz. O yyllarda; e?it i?e e?it ücret, çaly?ma saatlerinin azaltylmasy, do?um ve emzirme izinleri, oy hakky gibi talepleri dile getiren kadynlar, bazy kazanymlar elde ettiyse de bugün hala bizlerin toplumsal cinsiyet e?itli?i u?runda yürüyecek çok yolumuz var.

           

Gerek i?yerinde gerekse evde verdi?i emekle ya?amyn her alanynda üretimin ve yeniden üretimin merkezinde olan kadynlar, yönetim ve karar mekanizmalarynda hep ikinci planda kalmaktadyrlar. Sistemin baskylady?y ve toplumsal rollerle de peki?tirilen kadynyn ev içi eme?i görünmez kylynmakta, kadynyn bedeni ise ya “korunacak namus” ya da “te?hir edilecek bir meta” olarak erke?in denetiminde görülmektedir. Erkek egemen kültür, evdeki kadyna ?efkatli, gece kulübündeki kadyna ?evhetli olmasyny ö?ütlerken, i?yerindeki kadyna ise itaatkarlyk rolünü biçmektedir.  Kapitalizmin devamy için kaçynylmaz olan bu roller sorgulanyp ala?a?y edilmedikçe, kadynyn ve toplumun özgürle?mesi mümkün olmayacaktyr.

          

Ülkemizde hyzla artmakta olan taciz ve tecavüz olaylary, aile içi fiziksel ve psikolojik ?iddet vakalary pek çok kadyny ma?dur ederken devlet, kadynlaryn yardym alabilece?i kurumlary olu?turmayy aklyna bile getirmemektedir.  Sendikalar, üyelerinin en az yarysyny olu?turan kadynlara yönelik politikalar üretmekten aciz kalmakta, ücretsiz kre? gibi kadynlaryn yükünü azaltacak, politik ve sosyal ya?ama katylmalarynyn önünü açacak taleplerle devletin kar?ysyna çykmamaktadyrlar. 

                

IMF ve Dünya Bankasy’nyn Türkiye’ye, Ankara’nyn ise ülkemize dayatty?y neo-liberal politikalar sonucu emekçi kesimler her geçen gün daha da yoksulla?makta, özelle?tirme ve piyasala?tyrma ile e?itim ve sa?ly?yn kalitesi dü?mektedir. Ücretsiz sa?lyk ve e?itim gibi temel haklaryn budanmasy ve para kar?yly?y satylan hizmetler haline getirilmesi ise en çok kadynlary peri?an etmektedir. Ya?ly babamyzy muayene ettirmek için devlet hastanesi kapylarynda syra bekleyen, çocuklarymyzyn iyi bir e?itim almasy için maddi manevi olanaklarymyzy seferber eden biz kadynlar, kamu kaynaklarynyn patronlaryn kary için de?il halkyn haklary için kullanylmasyny istiyoruz.  

              

Özel sektörde sendikasyzlyktan dolayy haklaryny arayamayan biz kadynlar, hamile oldu?umuzda ya da tacize u?rayyp sessiz kalmady?ymyzda i?ten çykarylmamak istiyoruz.

               

Medyanyn, gazete habereri ile, foto?raflar ile, dizi veya reklamlar ile kadynlary a?a?ylamasyna, bedenimizi te?hir etmesine hayyr diyoruz.

           

Devletten ücretsiz kre? ve kadyn sy?ynma evleri talep ediyoruz.

              

Eme?imizin görünür olmasyny, bedenimiz üzerinde söz hakkymyzy da istiyoruz. 

               

Biz kadynlar, cinsiyeti ya da cinsel yönelimi ne olursa olsun herkesin e?it ve özgür ya?ayaca?y bir dünya için mücadeleye devam diyoruz.

               

Ve 8 Mart Dünya Emekçi Kadynlar Günü’nü, mücadeye devam etmek için enerjimizi toplady?ymyz, dayany?arak gücümüze güç katty?ymyz  bir gün olarak kutluyoruz.

         

   8 Mart 2010