Arabahmet Kültürevi İçin Kitle Toplantısı Yapıldı “Toplumsal Seferberlik İlan Edilsin”

photoArabahmet Kültürevi’nin GAÜ’ye devredilmesi ve özelleştirme süreciyle başlayan tepki ve eylem süreci geçtiğimiz gün gerçekleştirilen kitle toplantısı ile devam etmekte.

 

Baraka tarafından yapılan çağrı ile gerçekleştirilen kitle toplantısına çeşitli kesimlerden duyarlı vatandaşların yanı sıra Tiyatro sanatçısı Yaşar Ersoy, LTB Meclis Üyesi Onur Olguner ve LTB Başkanı Kadri Fellahoğlu da katıldı.

 

Toplantı Arabahmet Kültüevi’nin şu anki durumuna nasıl geldiğiyle ilgili bir sunum yapılmasıyla başlandı. Baraka aktivisti Münür Rahvancıoğlu tarafından yapılan sunumda tarihsel arka planıyla Arabahmet Kültürevi’nin nasıl itibarsızlaştırıldığı ve özelleştirme sürecinden bahsedildi.

 

Baraka Tiyatro Ekibinden Merter Refikoğlu ise LTB ile yapılan görüşmeleri ve Baraka’nın Arabahmet Kültürevi’nin özelleştirilmesine karşı yaptıkları faaliyetlerinden bahsetti.

 

 

Toplumsal Seferberlik Çağrısı Yapılsın

 

 

Sunumların ardından toplantı ‘bundan sonra ne yapabiliriz’ soru etrafında şekillenerek öneriler ve fikirler tartışıldı.

 

Toplantıda ortaya çıkan ana eğilim ise LTB Arabahmeti GAÜ’ye devretmekten vazgeçerek, Kültürevi’nin tadilatı için sivil toplum örgütleriyle birlikte toplumsal seferberlik çağrısı yapılması oldu.

 

Toplantıdan çıkan öneri şöyle: Arabahmet Kültürevi’nin özelleştirilmesinin bir ayağı olan söz konusu mekanın GAÜ’ye verilmesinden vazgeçilmesi.

 

Arabahmet Kültürevi’nin LTB’nin sorumluluğunda ve yönetiminde kalması.

 

LTB’nin toplumsal seferberlik çağrısı yaparak bağımsız kişi ve demokratik kitle örgütlerinin de sürece dahil olmasıyla Arabahmet’in ihtiyacı olan tadilat ve elektik borçlarını toplumsal duyarlılık ve seferberlik ile yapılması ve ödenmesi.

 

Günün sonunda Arabahmet Kültürevi iyileştirildiği ve LTB’nin ‘sırtına yük olmadığı’ aşamadan itibaren LTB’nin Kültür Sanat Birimi tarafından yönetilmesi.

 

LTB’nin elden çıkartma ve özelleştirme çabalarına karşın Arabahmet’in kamusal bir kurum olarak kalmasının kitle toplantısında vurgulandı.

 

Katılımcı birey ve örgütlerin Arabahmetin tadilat ve yaşatılması için katkı koymaya hazır olduğu; belediyeden istenen şeyin sadece bu süreci koordine etmesi olduğunun altı çizildi.

 

 

Fellahoğlu: “Artık geri dönüş yok”

 

Toplantıya katılan LTB Başkanı Kadri Fellahoğlu Arabahmet Kültürevi’nin LTB’nin sırtında yük olduğunu ve mekana harcanacak tek kuruş paraları olmadığını kaydetti. LTB’nin içinde bulunduğu durumdan dolayı bu noktaya gelindiğini ifade eden Fellahoğlu, ne olursa olsun artık geri dönüşün olmadığını söyledi.

Toplantı katılımcılarının birinin ‘Henüz daha GAÜ ile sözleşmeyi imzalamadınız. Sizin için ciddi ve ayakları yere basan bir öneri ile gelinmesi dahilinde de mi geri dönüşünüz yok’ sorusuna ise ‘Hayır GAÜ ile sözleşme imzalanacak, geri dönüşü yok artık’ cevabını verdi.

 

İhale kararını kim aldı

Öte yandan toplantı başlarken yapılan sunumda LTB’nin Arabahmet Kültürevi ihalesine usulsüz bir şekilde çıktığı belirtildi. Buna göre ihaleye çıkmak için ilkin LTB Kültür Sanat Komitesi’nin onayına ardından da LTB Meclisi onayına ihtiyaç var. Fakat toplantıda yapılan sunumda Arabahmet Kültürevi’nin devredildiği şirket tarafından ihaleye çıkıldığı ifade edildi. İşte söz konusu bölüm:

 

  • Haziran 2011 tarihli belediyeden yapılan açıklamada, arabahmet kültürevinin tahsis edilmeyeceği söylenirken aynen şöyle denmişti: böyle bir tahsisin gerçekleşmesi için önce Lefkoşa Belediye Meclisi Kültür Sanat Komitesi’nin onayı, sonrasında Lefkoşa Belediye Meclisi’nin kararı gerekir.” Bugün bu bina verilirken ne Kültür Sanat Komitesinin onayı ne de Belediye Meclisinin kararı vardır! Arabahmet bölgesindeki binalar şirkete devredilmiş, halkın seçtiği Belediye Meclisi by pass edilerek bu mallar için ihaleye çıkma, kiralama yetkileri şirkete bırakılmıştır.

     

     

  • Sonuçta Ocak ayında Belediye değil Şirket, Arabahmet Kültürevi’ni kiralamak için ihaleye çıktı. İhale sonuçlarını Belediye Meclisi değil Şirket değerlendirdi. İhaleye sadece GAÜ ve Mimarlar Odası telkif verdi ve Şirket, binanın GAÜ’ye kiralanmasına karar verildi.

     

     

     

     

     

     

    Toplantı Arabahmet’in özelleştirilmesine karşı mücadeleye devam kararı ile sona erdi.

     

     

     

     

    Arabahmet Kültürevi’nin özelleştirilmesi sürecini anlatan ve toplantıda okunan sunumun tam metni:

     

  • “2004 yılında (bir yerde de 2003 yazıyor) “Arabahmet Bölgesi Geliştirme Şirketi” adında bir şirket kuruldu. (Limited şirket) Bölgedeki binaların restorasyonu ve bölgenin geliştirilmesi  amacıyla ve çeşitli uluslararası fonlardan yararlanmak için kurulan bu şirketin %80 hissesi Belediye’ye ait. Şirketin diğer hissedarları ise bölgedeki bazı mal sahiplerine ait. (Örneğin: Mimar Yücem Erönen, Avukat Şefika Duduran, Behiye Müftüzade, Erten Kasımoğlu…)  Şirketin direktörleri: Belediye Başkanı, Asbaşkanı, Belediye Meclisi üyesi (şu an Onur Olguner) ile bölgedeki özel mülk sahibi hissedarlardan oluşuyor.

     

  • Şirket kısa bir süre restorasyon, geliştirme gibi amaçlarla kullanılsa da daha sonra gereksiz ve kontrolsüz yüzlerce istihdamın yapıldığı, bütçenin binaya veya kültür-sanata değil istihdamlara harcandığı, Arabahmet binasına ve bölgesine hiçbir katkısı olmayan, kültürel sanatsal faaliyetlerle alakası olmayan, dolayısıyla Belediye’ye ve Arabahmet’e zarar veren bir kurum haline geldi.

     

  • Bu süreçte Arabahmet Kültürevi sahnesi önceleri ücretsiz olarak daha sonra ise (2010 yılından itibaren) Belediye’ye kira ödenerek çeşitli tiyatro grupları ve derneklerce kullanıldı. Ayrıca binadaki bazı odalar çeşitli derneklere lokal olarak da kiralanmıştı.

     

  • Binanın kontrolü Belediye’de idi ve tiyatro salonunu kullanmak isteyen kişi veya örgütler, Belediye’ye başvurarak ve Belediye veznesine kira ödeyerek salonu kullanmaktaydılar. Bu başvurularda oyunların veya etkinliklerin içeriği söz konusu edilmiyor sadece salonun boş olması koşuluyla Arabahmet Kültürevi kullanılabiliyordu.

     

  • Arabahmet Kültürevi, her geçen yıl daha da bakımsız ve atıl hale getirildi. Tiyatro salonunun koltuklarından sahnesine, ışıklarından ısıtma soğutma sistemine kadar her türlü aksamının bozulduğu defalarca tarafımızdan Belediye’ye bildirilmesine rağmen Belediye tarafından hiçbir bakım ve onarım yapılmadı. Bizler ve bildiğimiz başka tiyatro toplulukları örneğin Lefkoşa Sanat Tiyatrosu, kendi imkanlarımızla sahneyi ve salonu tamir etmeye, ışık satın alıp takarak, ses sistemini tamir ettirerek, kırılan kapıları ve koltukları onararak binayı ayakta tutmaya çabaladık.

     

  • 2011 yılındaki oyunumuzun broşüründe de Belediyenin bu tutumunu protesto ederken şu sözleri kullanmıştık: “maddi güçlükler içindeki amatör ekiplerin imkan yaratarak kira ödediği Arabahmet Kültürevi’ne seyirci ve oyuncu konforu bakımından hiç bir yatırım yapmayan Lefkoşa Türk Belediyesi’ne TEŞEKKÜRLER…”

     

  • 2011 yılında Cemal Bulutoğlu’nun Belediye Başkanlığı döneminde Arabahmet Kültürevi’nin Halkın Adalet Konseyi adı verilen bazı derneklerden oluşan bir gruba devredileceği haberini alınca, Belediye Başkanı ile görüşmek istedik ancak ısrarlı randevu taleplerimize hiçbir yanıt alamadık. Kültür sanata duyarlı bazı Belediye Meclisi üyeleri ve Belediye içerisinde etkisi olan sanatçılar aracılığıyla Belediye’yi bu yanlış karardan vaz geçirebildik. Ayrıca Belediye önünde bir basın açıklaması ve sokak tiyatrosu yaparak Arabahmet’e sahip çıktığımızı vurguladık. O zaman da şöyle demiştik: Arabahmet’i bir kültür sanat merkezi haline getiren bütün dernekler, Arabahmet binasının korunmasını ve geliştirilmesini arzulamaktadır. Kültür sanata destek olduğunu iddia eden Bulutoğluları’ndan, Arabahmet Kültür Evi’ne gereken bakım ve onarımı yapmasını talep ediyoruz. Ne yazık ki başkentimizin nadir tiyatro salonlarından birinde, izleyici koltukları kırık, ses ve ışık sistemi yetersiz,  tuvaletler bozuk, bina harap haldedir. Arbahmet Kültür Evi’nin Lefkoşa’ya ve Lefkoşalılara yaraşır bir hale getirlmesi hiç de zor değildir. Bu konuda girişimde bulunulması halinde, bizler Baraka Tiyatro Ekibi olarak her türlü emek gücünü ortaya koymaya hazırız. Özelleştirmeler, önce verimsiz kılma ve atıl durumda bırakma ile başlar ve sonra kurum işe yaramaz hale gelince de kamudan çıkarılıp özle devredilir. Arabahmet Kültür Evi’nin belli bir gruba değil tüm örgütlere ve halka ait bir değer olarak kalması için konunun takipçisi olacağız.

     

  • Haziran 2011 tarihli belediyeden yapılan açıklamada, arabahmet kültürevinin tahsis edilmeyeceği söylenirken aynen şöyle denmişti: böyle bir tahsisin gerçekleşmesi için önce Lefkoşa Belediye Meclisi Kültür Sanat Komitesi’nin onayı, sonrasında Lefkoşa Belediye Meclisi’nin kararı gerekir.” Bugün bu bina verilirken ne Kültür Sanat Komitesinin onayı ne de Belediye Meclisinin kararı vardır! Arabahmet bölgesindeki binalar şirkete devredilmiş, halkın seçtiği Belediye Meclisi by pass edilerek bu mallar için ihaleye çıkma, kiralama yetkileri şirkete bırakılmıştır.

     

  • Eylül 2013’te Arabahmet konusu ve şirketin canlandırılması gündeme geldi. Ve Belediye şirketin genel kururlunun yapılarak tekrar devreye sokulması ve bölgedeki gelir getirici mülkleri şirketin kullanması sürecine girdi.  Bunun üzerine “Belediye Kimin Malını Kime Veriyor! Arabahmet Kültür Evi Halkındır!”  başlıklı basın açıklaması yapmış ve Belediye’yi uyarmıştık. Bu açıklamada şunları dile getirmiştik: Belediyenin de ortağı olduğu bir işletme de olsa, belde halkına ait olan mallar ve tüm insanlığa mal olmuş tarihi/kültürel değerler üzerinde ancak halkın seçtiği Belediye Meclisi karar verebilir. Beldemize ait yerler, şehrimizdeki tarihi ve kültürel değerler hakkında bir şirket istediğini yapabilecekse Belediye Meclisi ne yapmaktadır ve niye seçilmişlerdir? Ayrıca belediyenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar ve personel fazlalığı ortada dururken, belediyeye ait gelir getirici mülkleri ve kaynakları bir şirkete devretmek akıl dışıdır. Belediye, “özelleştirelim kurtulalım” demek yerine doğru bir bakış açısıyla bu mülk ve değerleri, hem kamu yararını hem de belediyenin çıkarını gözeterek yönetebilir.

     

  • Ekim 2013’te bu görüşlerimizi bir dilekçe haline getirerek Belediye Başkanı’na bütün Belediye Meclisi üyelerine bir mektup yazdık ve ilettik.

     

  • Basın ve kamuoyuyla paylaştığımız, dilekçe olarak Belediye Başkanı ve Meclis Üyelerine verdiğimiz bu görüş ve taleplerimizi anlatmak ve süreç hakkında Belediye’nin tavrını en yetkili ağızdan öğrenmek için Belediye Başkanı Kadri Fellahoğlu ile Ekim 2013’te görüştük. Bu görüşmede binanın özelleştirilmemesi konusunda tam bir uzlaşı sağlayamasak da tiyatro salonunun Belediyenin ve halkın kullanımında kalacağı, derneklerin ve tiyatroların sahneyi rahatlıkla kullanabileceği ve Belediye’yi muhatap almaya devam edeceği sözünü almıştık.

     

  • Sonuçta Ocak ayında Belediye değil Şirket, Arabahmet Kültürevi’ni kiralamak için ihaleye çıktı. İhale sonuçlarını Belediye Meclisi değil Şirket değerlendirdi. İhaleye sadece GAÜ ve Mimarlar Odası telkif verdi ve Şirket, binanın GAÜ’ye kiralanmasına karar verildi.

     

  • GAÜ, teklifinde çocuk oyuncakları müzesinden cafe-restoranta kadar çok şeyler yapacağını söylemektedir. Binanın bu amaçlarla kullanılması halinde derneklerin etkinliklerini ve tiyatro topluluklarının oyunlarını bu binada yapabilmesi zaten olanaksız olacaktır. Ancak daha da önemlisi ortalama bir dikkatle bile bakıldığında görünen tablo şu; GAÜ Sahne Sanatları bölümü için kendine bir kampüs kiralamak istedi ve hazırda sahnesi olan bir bina bulup oldukça ucuz bir fiyata kiraladı. Aynen şöyle diyorlar tekliflerinde:

 

Girne Amerikan Üniversitesi, ilgili salonu, yine amacına uygun olarak, gereken tadilatları yaptıktan sonra (salon genel bakım, klima, ses ve ışık sistemleri, sahne perdesi, sahne zemin bakım ve onarım) Sahne Sanatları Gösterim Merkezi olarak kullanacaktır. GAU Sahne Sanatları Yüksek okulunun, yıl içerisinde gerçekleştireceği, onlarca dans ve tiyatro gösterilerine, hatta GAU Tiyatro Kulübü ve GAU Etkinlik birimi önderliğinde her yıl üniversiteler arası gerçekleşen Üniversiteler Arası Geleneksel Tiyatro Gösterileri organizasyonunun Arabahmet Kültür Evi’nde gerçekleştirilmesi sağlanacaktır.

 

 

  • Henüz GAÜ’yle sözleşme yapılmadı ama şu şartların sözleşmede olacağı Belediye tarafından açıklandı:

Binanın ısıtma/soğutma sistemi elden geçirilecek, çürüyen ahşap parkeler yenilenecek, binanın su ve aydınlatma altyapısı elden geçirilecek, başta binayı kullanacak STÖ’ler, dernek, vakıf ve kurumlar olmak üzere tüm vatandaşların da faydalanabileceği bir kafeterya açılacak, daha kaliteli ve modern hizmet verilebilmesi amacıyla teknik ekipman ve elektrik sistemi de iyileştirilecek, bina içerisinde bir müze açılacak.

Arabahmet Bölgesi Geliştirme Şirketi binayı 30 gün önceden bildirmek kaydıyla, yılda 45 günü geçmemek şartıyla kullanabilecek veya uygun gördüğü kuruluşlara kullandırabilecek ve çeşitli etkinlikler düzenleyebilecek.

Bu etkinlikler için kullanıcılar 250TL ödeyecek. Amatör tiyatro gruplarının 100TL kira ödeyecek. İnsancıl bir amaç doğrultusunda herhangi bir vakfa veya derneğe bağışlanmak üzere yapılacak sosyal sorumluluk projelerinde veya LTB’nin kendi etkinlinliklerinde herhangi bir ücret talep edilmeyecek.

  • Salı günkü Belediye Başkanı ve Meclis Üyesi Onur Olguner ve projeler sorumlusu Ali Güralp ile görüşme.  (Merter)

 

  • Belediyeler Yasası madde 20 Belediye’ye kültür ile ilgili şu görevleri veriyor:
  Milli ve tarihi kültür ve sanatın korunmasına, geliştirilmesine hizmet etmek, bu konudaki çalışmalara katkıda bulunmak, destek vermek;   

Olanaklar ölçüsünde belediye tiyatrosu, sineması, müzesi, sosyal amaçlı salonlar, kütüphane, okuma salonları, çocuk kitaplıkları, konservatuvar ve diğer kültür tesisleri, belde halkına beceri kazandıran kurslar açmak, hizmete hazır halde bulundurmak;

Dolayısıyla belediye, bir özel üniversiteye kampüs veya restorant açması için imkan sağlamakla değil elindeki kültür-sanat binalarını yasadaki amaçlarla, belde halkına açık bir şekilde kullanmak sorumluluğundadır.”