3 Milyar Mirabal’a Çağrı!

mirabal
Merhaba güzel kadın… Bugün yine ne hoşsun, ne güzel uçuşuyor saçların… Kırmızı bir bluz ve en sevdiğin etek, ah o etek sana ne kadar da yakışmış. Bekle! Yürümek mi dedin? O kıyafetle mi? Belki de bir pantolon giysen daha iyi olacak, sokaklar güvenli değil… Arabayla mı? Yine de o bölgeye gitme, zaten geç oldu, tek başına dışarıda işin ne, otur evde…
Merhaba güzel kadın… Kelebekler uçuşuyor içinde belli. Sevgilinle mi buluşacaksın? Biliyorsun sevgilin biraz asabi. Çok üstüne gitme adamın. Bugün olsun sana öyle bağırmasın. Başka erkeklerle arkadaşlık ediyorsun aman kıskanacak. Sen en iyisi evdeki bıçakları sakla, bir anlık tahrikle kötü şeyler girmesin aklına… Sığınacak yerin yok, mecbursun katlanmaya…
Merhaba güzel kadın… Ağlayıp durma… Bilmiyor muydun bu ülkeye gelirken yapacağın işi? Hem işkence değil o, “fantezi”… Merhaba güzel kadın… İster savcıya anlat derdini ister polise, kendi sendikan bile inanmayacak sana, iftira atmak diyecek tüm yaşadıklarına… Hele bak şuna, ya sen, hem kadınsın hem trans, hem kadınsın hem lezbiyen, hem kadınsın hem biseksüel…  Çifte suç bu işlediğin! Hele bir de emekçiysen, satıyorsan yaratıcı gücünü cebini doldursun başkaları diye ve gailesini çekiyorsan evde biten tüpün ve elektrik zammının ve doktor parasının ve ilaç parasının ve okul bağışlarının… Şikayet etme, fazla söylenme, yeter dırdır etme, kadının karnından sıpayı sırtından sopayı eksik etmedikleri bu dünyada alış şu haline, şükret henüz ölmediğine, ötesine yorma kafanı… Çiçek ol, şiir ol, kitap ol, gizemli ol, nazlı ol…

Güzel kadın, neden ben diye sorma, çünkü sen değilsin… Üç milyar dört yüz on sekiz milyon Mirabal kızkardeşiz şu dünyada… Her cinayet katliam, her tokat toplu dayak, her aşağılama çınlıyor hepimizin kulaklarında… Senin sokakta atamadığın her adımda omzunun üstünden bakıyor bir diğerimiz, sen yürümezsen hiç yürüyemeyecek ne kızkardeşlerimiz ne sevgililerimiz ne de çocuklar…

Bu yüzden 25 Kasımlarda yürüyoruz sokakta, her gün daha çok kalabalık ve daha az yalnız, daha çok bilinçli ve daha az çekinerek… 25 Kasım Salı 17.00’da Citroen kavşağında buluşuyoruz bu yıl da. Belki bu sefer dört duvar arası sana da dar gelir diye bekliyor olacağız adımlarını yanımızda…

Baraka Kultur Merkezi (a)

Cemre İpciler