HAYVAN SEVERLER, MECLİS BAŞKANI’NDAN HAYVAN DENEYLERİNİN YASAKLANMASINI İSTEDİ

meclis fotoBir süre önce Yakın Doğu Üniversitesi’nin hayvan deneyleri yapacağını açıklaması üzerine harekete geçen hayvan haklarına duyarlı örgütler, bugün (1 Aralık Salı günü) Meclis Başkanı’nı ziyaret ederek hayvan deneylerinin tamamen yasaklanmasını talep ettiler. Sevimli Dostlar Derneği’nden Oya Demirsöz, Sessiz Kullar Derneği’nden Janna Kıral ve Baraka Kültür Merkezi’nden Nazen Şansal’ın katıldığı görüşmede, hayvan deneylerinin pek çok Avrupa ülkesinde yasaklanma yoluna gidildiği ve Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne de aykırı olduğu vurgulandı. Büyük ilaç ve kozmetik şirketlerinin, gelişmiş ülkelerdeki yasal düzenlemelerden ve denetimlerden kaçınmak için geri bırakılmış üçüncü dünya ülkelerini, deney yapmak üzere kullandığını da belirten örgüt temsilcileri, Meclis’ten, halkımıza bir faydası olmayacak hayvan deneylerine izin vermemesini talep etti. Ayrıca Hayvan Refahı Yasası’ndan, deneylere izin veren maddelerin çıkarılmasını ve deneylerin yasaklanmasını öngören bir yasa önerisi de Meclis Başkanı’na sunularak konuyu Meclis Gündemine getirmesi talep edildi.

Hayvan hakları örgütleri, daha önce de Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde Veteriner Dairesi’nden resmi bilgi almış ve Yakın Doğu Üniversitesi’nin deney yapmak için yasal izni bulunmadığını öğrenerek kamu oyuna açıklamıştı. Geçtiğimiz ay, Yakın Doğu Üniversitesi yetkililerine de deneylerden vazgeçmelerini talep eden bir mektup veren ve Veteriner Fakültesi önünde basın açıklaması yapan örgütler, hem yasalara hem de vicdana aykırı olan bu sürecin takipçisi olacaklarını vurguladılar.

Basın mensuplarının özellikle davet edildikleri görüşmeye ve bu konudaki diğer eylemlere gelmemesine dikkat çeken hayvan severler, basının görevinin sermayenin gücü karşısında dahi kamu oyunu bilgilendirmek olduğunu belirttiler.

Meclis Başkanı’na sunulan ve yasallaşması talep edilen yasa önerisinin gerekçesi ise şöyle:

2013 yılında yürürlüğe giren Hayvan Refahı Yasası, bazı hususlarda ilerleme kaydedilmesine vesile olsa dahi halen daha hayvan hakları ile ilgili çok ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Gerek sokak hayvanları gerekse sahipli hayvanların, öldürülmesi veya işkenceye maruz kalması ve sorumluların cezalandırılamaması bir yanda dururken, öte yandan ülkemizde hayvan deneyleri yapılması da gündeme gelmiştir. Oysa hayvanlar üzerinde deney yapılması hayvan haklarına ve 1978 yılında UNESCO tarafından kabul dilen Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne tamamen aykırıdır. Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesine göre, “Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler.” ve “Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir hayvan türü olan insan, diğer hayvanları yok edemez. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez. Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma ve korunma hakları vardır.”

Deney yapılacak olan hayvanın kobay faresi veya başka bir canlı olması, onun yaşama hakkının elinden alınabileceği veya acı çektirilebileceği anlamına gelmemektedir. Ayrıca pek çok gelişmiş Avrupa ülkesinde hayvan deneyleri yasaklanma yoluna gidilmiştir veya pratikte yaptırılmamaktadır. Hayvan deneylerinden beklenen sonuçların alınabileceği, daha çağdaş ve insanlığın gelişimi içn daha verimli (in vitro hücre kültürü ve bilgisayar simülasyonu gibi)  bilimsel yöntemler de mevcuttur. Ülkemiz koşulları da dikkate alındığında, hayvan deneylerinin kaçınılmaz olduğunun iddia edilebileceği bir sektör de (örneğin ilaç sektörü) bulunmamaktadır.