Bugüne Işık Tutan Bir Örgütlenme: NARENCİYE KESİM EKİPLERİ BİRLİĞİ

Argasdi dergimizin 44. sayısından “Bellek” yani tarihte bugün…

narenciye

15 Aralık 1986’da Narenciye Kesim Ekipleri Birliği, Lefkoşa’da bir yürüyüş gerçekleştirdi. Bine yakın mevsimlik işçinin katıldığı yürüyüş ve miting üç saat sürdü.

Bizler gecenin karanlığında sıcak yatağını homurdanarak terk edenler, yine gece karanlığında iki büklüm yuvaya dönüş yapanlarız. Ülkemizde en büyük çalışan kitlesini biz oluşturmaktayız…”

Ülkemiz tarihinde emek temelli bir çalışma yürütmüş, göçmenler ile birlikte hareket etmiş olan Narenciye Kesim Ekipleri Birliği (NKEB), halen daha günümüzün emek mücadelesine ışık tutar nitelikte bir deneyimdir.

 

Narenciye Kesim Ekipleri Birliği deneyimi nedir ve nasıl ortaya çıkmıştır?

Bu soruya cevap verebilmek için NKEB’nin kuruluşunu ilan ettiği döneme ve biraz öncesine değinmek gerekir. 1980’li yılların ortalarında sendikaların, işçi sınıfının geçirdiği dönüşüme ayak uyduramayışı, dönemin koşulları karşısında kendi ayrıcalıklarını korumayı seçmiş olmaları ve bürokratlaşmaları, çalışma koşullarını daha da ağırlaştırmış ve yeni bir örgütlenme modelinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Kısa bir süre sonra da bu örgütlenme modeli Toplumsal Hareket Sendikacılığı adıyla doğmuştur. Bu sendikal model iş yeri eksenli olmayıp, işçilerin sorunlarını merkez alan bir modeldir.

Özetle dönemin aktif sendikalarından biri olan Dev-İş gibi iş yeri eksenli olup, daha ziyade CTP’li işverenlerin iş yerlerinde örgütlü sendika olma halini daha da uzlaşmacı bir biçime sokarak toplumsal örgütlenme mantığından uzaklaşan örnekler işçileri yeni bir model arayışına itti. Narenciye işçilerinin kendi çıkarlarını koruyacakları, işçileri merkeze alan ve emeklerini savunabilecekleri bir örgütlenme modeli arayışı, Özgürlük Dergisi çevresindeki devrimcilerin girişimiyle, bir süre sonra sonuç verdi.

Sonuç olarak, Narenciye Kesim Ekipleri Birliği, ülkemizdeki ilk toplumsal hareket sendikası denemesi olduğu için önemlidir ve günümüze referans olabilecek niteliktedir.

Narenciye Kesim Ekipleri ne yapıyordu?

Omorfo bölgesinde bulunan narenciye bahçeleri ciddi bir ekonomik potansiyele sahipti. Bu bölgedeki narenciyenin toplanması, taşınması ve paketlenmesi gibi alanlarda birçok işçi çalışıyordu. Fakat özellikle kesim işlerinde çalışan işçiler zor koşullar altında çalışıyor ve emeklerinin karşılığını alamıyorlardı. Üstüne üstlük bu işçilerin sorunları, yıllarca kulak arkası edilmişti.

Kesim işi organizasyonu kalabalık bir hiyerarşik düzenden oluşuyordu. Bahçe sahipleri veya bahçe sahipleriyle sezon başlamadan önce anlaşan paketleme evi sahipleri kontraktör diye adlandırılan bir alt işveren ile anlaşırdı. Kontraktör bir miktar para karşılığında bahçenin kesiminin yapılması ve fabrikaya ulaştırılması için çalışırdı. İşçilerin çalışma koşullarından, sosyal hak ve menfaatlerine kadar, ayrıca maaşlarının ödenmesi de dahil olmak üzere birçok şeyden bu kontraktör sorumluydu. Burada dikkate alınması gereken nokta şudur ki, hiyerarşik bir şekilde kurulmuş bu düzende kontraktörler avantajlı taraf gibi görünse de aslında onlar, hali hazırda büyük bir borca girip kamyon gibi ihtiyaçları karşılamış eski kesim işçileridir.

İşçiler ile birlikte kesim yapan, aynı şartlar altında yaşayan kontraktörleri işçilerin hak arayışlarındaki birinci muhattap olarak göstermek, aslında farklı ünvanlar vererek aynı işi yapan işçi sınıfının asıl muhattabı görememeleri için yapılmış bir stratejidir. Ve bugün hala emekçi kesimleri bölmek ve patronları hedef tahtasından indirmek için için uygulanmaktadır. Yorgoz’dan (Tepebaşı) Rizokarpazo’ya (Karpaz), Davlos’tan (Kaplıca) Trikomo’ya (Yeni İskele) ülkenin en yoksul bölgelerinden gelen bu hem yerli hem göçmen işçiler, söz konusu stratejiyi aşıp NKEB’i oluşturmuşlardır. Bölgesel olarak örgütlenip işçiler ile diyalog içinde kalan, işçi-kontraktör ayrımını büyük oranda sonlandıran ve taleplerinde işçilerin yaşam alanlarından doğan tüm sorunları temel alan, ayrıca kayıt dışı işçilik meselesi üstünde duran NKEB, tüm halkı bu mücadeleye katacak bir atmosfer yaratmıştır. Bugünün emek mücadelesine ilham verecek bir potansiyele sahip NKEB devrimci bir düşün ürünüdür ve 17 Eylül 1986’da resmen ilan edilmiştir.

Özetleyen: Emel Cicibaba

karagozluemel@gmail.com

Kaynakça: Münür Rahvancıoğlu, Kıbrıslı Türk Devrimci Hareketi, Kalkedon Yayınları, 2009, Sayfa 368-376

Not: Bu yazıyı okuduktan sonra Sol Anahtarı’nın, Kıbrıs Şafağa Özlem grubundan aldığı Portakal şarkısını da dinlemenizi öneririz: