Dünya Yalnız Bizim Değil Hareketi Meclis Önünde Basın Açıklaması Yaptı

Baraka Kültür Merkezi’nin de bileşenlerinden olduğu Dünya Yalnız Bizim Değil Hareketi, Hayvan Refahı Yasası’nda yaptıkları değişiklik önerilerini Meclis önünde basın açıklamasıyla duyurdu.

2

Dünya Yalnız Bizim Değil Hareketi tarafından yapılan basın açıklamasında, Kıbrıs’ın kuzeyindeki hayvan dostlarımızın şiddet gördüğüne, kötü bakıldıklarına, hak etmiş oldukları refahı yakalayamadıklarına ve hayvanlar aleyhine kurulu sistemin duyarlı insanların çabalarını boşa çıkardığına dikkat çekildi. “Hayvan Refahı Yasası”nın, Yasayı uygulamakla yükümlü mercilerin tavırları sebebiyle kağıt üzerinde kaldığına vurgu yapılan açıklama sonrasında hayvan hakları aktivistleri, Meclis oturumunu izlemek üzere salona girdi.

Yasanın İvediliğine Oybirliği

Hayvan dostlarımıza daha yaşanılır bir çevre ve Yasanın uygulanması için hazırlanan değişiklik önerisi, TDP Milletvekilleri Zeki Çeler ve Hüseyin Angolemli aracılığıyla Meclise sunulmuştu. Yasanın ivedilik konuşmalarının yapılmasının ardından ivediliği oybirliği ile kabul edildi. Hayvan hakları savunucularını memnun eden bu gelişme sonrasında Yasanın da acilen Meclis’te görüşülmesi ve sonuçlandırılması bekleniyor.

1

Meclis önündeki açıklamada, önce Bağımsızlık Yolu üyesi Hatice Azizoğlu söz alarak; “Yaşam hakları gün geçtikçe suistimal edilen can dostlarımızın da en az bizler kadar aynı doğada yeri ve yaşam hakkı olduğuna inanarak gündeme düşen her türlü hayvana yönelik şiddet vb. haberlerinden rahatsızlık duyan örgütler ve bağımsız hayvan hakları savunucuları olarak Hayvan Refahı Yasası değişiklik önerimizi sunmak üzere buradayız.” dedi. Sonrasında, pek çok hayvan hakları derneğinin ve kulübünün bileşeni olduğu Dünya Yanlız Bizim Değil Hareketi adına Baraka Kültür Merkezi Aktivisti Mustafa Batak basın açıklamasını okudu.

Açıklamanın tam metni şöyle:

HAYVAN REFAHI YASASI İYİLEŞTİRİLSİN!
Sevgili basın mensupları ve çok değerli hayvanseverler;
Varoluş amacımızda mutlak özümsenmesi gereken vicdan ve merhamet duygularını barındıran; yaşadığımız dünyaya, doğaya ve tüm canlılara saygı duyan, doğanın bir parçası olduğumuzu bilen insanlar olarak bugün buradayız.
Bu hususta en muhtaç olan can dostlarımızın eli, kolu ve en önemlisi de hakkı hukuku olmak zorundayız. Bizler tüm canlıların dili olup yaşanan vahşetlere tepkimizi koyarken artık bir yandan da hukuk bağlamında reel bir süreç görmek istiyoruz. Çünkü 2013 yılında yürürlüğe giren Hayvan Refahı Yasası, yetkili kurumlar tarafından etkin bir şekilde uygulanmamaktadır ve yasada yetersizlikler vardır.
Sırf daha güzel görünüyor diye hayvanların vücut bütünlüğünün bozulmasının, çeşitli kozmetik ve gıda sektörlerinin tüketim toplumunda yer edinmek adına deneylerde minik dostlarımızın harap edilmesinin, mesleğini sevmeyen veteriner hekimlerin gayrimeşru ”uyutalım” kararını kolaylıkla verebilmesinin, belediyecilik anlayışına yakışmayan keyfi katliamların, eğlence zihniyetine şiddeti konduran zalim hayvan sirklerinin vurduğu prangaların, hangi yanı haklarla ve saygıyla bağdaştırılabilir?

Pet Shoplarda satılmak üzere getirilen tüm canlıların yarısından fazlası tıkıldıkları araçlarda ekstrem sıcaklıklardan dolayı hayatlarını kaybediyor. Bu zulüm değildir de nedir? Bunun yanı sıra timsah derisi çanta takmak veya kürk giyebiliyor olmak dostlarımızın hayatından mühim değil.

Tüm yaşanan bu absürt kötülüklerin dünyayı daha iyi bir yer yapacağı yok. Bunlara asla sessiz kalmayacağız. Tek dileğimiz; insanların bu dünyada tek başına olmadıklarının farkına varılması!
Bizler, Altın Patiler Derneği, Baraka Kültür Merkezi, DAÜ Hayvanlara Yardım Kulübü, LAÜ Kısırlaştır Aşıla Yaşat Kulübü, Sessiz Kullar Derneği, ve Bağımsızlık Yolu’nun katılımları dâhilinde mevcut Hayvan Refahı Yasası’nın iyileştirilmesi adına çalışmalarımızı tamamlayıp, TDP Mağusa milletvekili Hüseyin Angolemli’nin ve TDP Girne milletvekili Zeki Çeler’in imzaları ile Meclis’e sunduk.

Bizler bu yasada; hayvan haklarının daha ileriye gidebilmesi için Hayvan Refahı Danışma Komitesi’nde demokratik kitle örgütlerinin etkisi artırılmalı; hayvan deneyleri tümüyle yasaklanmalı; hayvanların acil durumlarda öldürülmesini düzenleyen madde yeniden ele alınmalı; cezaların işlevsel ve ıslah edici olabilmesi için “kamu hizmeti” adı altında hayvanlara, doğaya ve çevreye faydası olacak yaptırımlar ve cezalar uygulanabilmeli; suçun tekerrürü halinde cezalar artırılmalıdır. Bu nedenlerle bu Yasa çalışmasını yaptık.

Yasa Önerimizin temel amacı, 1978 yılında UNESCO tarafından kabul dilen Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne uyumlu bir yasal düzenleme ile “Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler.” ve “Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir hayvan türü olan insan, diğer hayvanları yok edemez. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez. Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma ve korunma hakları vardır.” hükümlerinin hayata geçirilebilmesidir.

Amacımız; yaşam boyunca insanlık çıkarına evcilleştirdiğimiz tüm canlıların biraz da olsa yaşam, barınma, beslenme ve korunma haklarını mevcut yasada bulunan kritik maddelerde bazı değişikliklere giderek sağlayabilmek.

Bu süreçte duyarlı örgütlerin, tüm hayvan severlerin ve vekillerimizin destekçimiz olduğunu görmek çok güzel.