Argasdi 48. sayı Feminist-İZ sayfalarımızdan bir kitap değerlendirmesi…
“Asi Kızlara Uykudan Önce Hikayeler” adı verilmiş olmasına rağmen bu kitabın uyku kaçıran cinsten olduğunu hemen belirteyim. Ne yapmak istediğini bilen, bunun hayalini kuran, hayal kurmakla yetinmeyip “engelleri” (erkek olarak dünyaya gelmemek gibi) görmezden gelmeyi başarıp, hayallerini gerçeğe dönüştüren kadınların hikayesini okumak, “Acaba ben ne yapabilirdim? Ne yapabilirim?” sorusunu getirir akla… Elena Favilli ve Francesca Cavallo isimli iki kadın tarafından masalsı bir dille yazılmış bu kitap, internet üzerinden maddi kaynak sağlanarak, yetmişten fazla ülkedeki asi ve üstün yetenekli kadın sanatçıyla çalışılarak ortaya koyuldu. Kitapta rengarenk, dikkat çekici, sıra dışı bir şekilde resmedilen yüz asi kadının başarı öyküsü anlatıldı.
Kitapta bahsi geçen kadınlardan birkaç tanesi:
Görme yetisini çocukluk yıllarında kaybetmiş olmasına rağmen zihninde dans ederek balerin olmayı başarmış Alicia Alonso,
Kendi parasını biriktirip satın aldığı sarı bir uçak olan “Kanarya” ile Atlantik Okyanusu’nu tek başına uçarak geçen Amelia Earhart,
İsyankar bir ruha sahip, korkusuz, eli her işe yatkın, çok güçlü bir kadın olan ve sahip olduğu bu özellikleri dünyaca tanınan Pippi Uzunçorap isimli kitap karakterine aktaran Astrid Lindgren,
“Filmlerdeki prenseslerin neden o kadar çaresiz olduğunu anladım; hepsi erkekler tarafından yaratılmıştı.” diyen, güçlü ve bağımsız bir prenses karakteri oluşturan, Cesur filminin yaratıcısı, Oscar ve Altın Küre ödüllerini kazanan Brenda Chapman,
Edebiyatın erkek işi olduğunu dikte etmeye çalışanlara kulak asmayarak yazmaya devam etmiş ve dünyaca tanınmış kitaplar ortaya koymuş Bronte Kardeşler Charlotte, Emily ve Anne,
Bolivya’da dağcılara yemek pişirmeyi ve onların zirveye tırmanışlarını izlemeyi bırakıp, çevresindeki kadınlarla birlikte dağa çıkmaya karar veren, rengarenk etekleri Cholitas’larının altına bot ve krampon giyerek erkeklerin gülüşmelerine aldırmadan bunu gerçekleştiren Cholita Tırmanıcıları’nın öncüsü Lydia Huayllas,
Farklı yaşlarda, farklı milletlerin mensubu olan, farklı renklerdeki bu kadınların cesaretleri her yaştaki okuyucu için ilham verici niteliğe sahiptir.
“Asi Kızlara Uykudan Önce Hikayeler” kitabını bir denize benzetecek olursak; kız çocukları sahilde oturup onu izleyebilir ve küçük adımlarla denize girmeye hazırlanmaya başlayabilirler diyebiliriz. Kısa ve öz, biraz da yüzeysel anlatımından dolayı sadece kılavuz kitap olabileceği, kendi hikayelerini kendileri yaratan bu yüz asi kadın hakkında çok daha fazla bilgiye ihtiyaç duyulabileceği açıktır.
Bir de şunu söylemeden geçmeyelim, kitapta yer verilen bazı kadınların “başarı”larının, yaşadıkları ülkedeki sıradan kadınların dünyasına olumlu yansımadığını, hatta olumsuz bir etki yaptığını biliyoruz. Söz gelişi, Demir Leydi olarak tanınan ilk kadın Britanya Başbakanı Margaret Thatcher, siyasetin erkek dünyasına karşı başarı elde etmiş gibi görülebilir. Fakat kadınların hayatında hiçbir olumlu gelişmeye vesile olmamıştır. Gerçek başarı, halktan yana ve tüm kadınların özgürlüğünden yana bir fark yaratmak olurdu. Kitap, “başarılı” kadınlar arasında bir ayırım gözetmeyerek sanki sınıfsız bir dünyada yaşadığımız hülyasına kapılmakta olduğundan, bu anlamda eleştirel bir gözle okunması gerekmektedir.
Son olarak; bizler, toplumsal mücadele ile her kadının hayallerini gerçekleştirebileceği, eşit ve bağımsız yaşayacağı bir dünya kurabilmek için elimizi taşın altına koyalım. Ne dersiniz?
Nermin Sontaş
Recent Comments