Ateşi Yak! Kıbrıs’ta Bir Reggae Grubu: Bunfyah – Aysu Diren

Argasdi 48. sayımızdan güzel bir röportaj…

ayso foto

Aslında bu röportajı yapmamdaki asıl neden arkadaşlarım Cengiz Bereket, Alp Ergüven, Mehmet Nazif, Hasan Bereket, Kadircan Ercan, Halil Atarkan’ın çabasını daha fazla insana aktarabilmek… Grup elemanlarını birebir tanıdığımdan şüphesiz benim için çok eğlenceli bir röportaj oldu. İcra ettikleri müziği ne kadar çok sevdiklerini ve tutku ile yaptıklarını sizlerle paylaşmak istedim. Tabii onlar sahneye çıktıklarında kendilerini çok daha iyi ifade ediyorlar. Ben yazarken birçok duyguyu aynı anda hissettim, dilerim size de aktarabilirim…

Bunfyah kimdir?

Grubumuzu iki sene önce kurduk. İsmimizi İngilizce’de “burn a fire” olarak söyleyebiliriz fakat bunu Jamaika şivesinde söylediğimizde “bun a fyah” oluyor. Bundan yola çıkarak ismimizi Bunfyah olarak belirledik. Bunfyah, ateşi yakmak, bir şeye karşı olmak veya baş kaldırmak anlamında… Bizi yansıttığı için böyle bir isim tercih ettik. Müzik yaparken ortak duyguları hissedebildiğimiz insanlarla bir grup kurmak istedik ve uzun uğraşlar sonucu bunu başardık. Gerek sahnede müziğimizi aktarmaktan aldığımız keyif, gerekse sahne önündeki arkadaşlarımızın bize yansıttığı pozitif hisler bu grubun ilerlemesindeki en önemli etken… Ayrıca Reggae müziğin bir parçası olmaktan gurur duyduğumuzu söyleyebiliriz.

Kıbrıs insanının yaşam biçimi ile Reggae kültürü arasında nasıl bir köprü kurmayı amaçlıyorsunuz?

İki kültürü ne kadar kıyaslamaya ya da bağdaştırmaya kalksak da bu, izlediğimiz belgesellerden ya da kitaplardan öğrendiklerimizin ötesine geçemeyecek. Çünkü bir kültürü tam olarak öğrenebilmek için en azından o ülkenin insanları ile o ülkede bir süre yaşamamız gerekir. Fakat şu an Kıbrıs’taki durumu, Reggae müziğin ele aldığı konularla bağdaştırabiliriz. Reggae; fakirliğin, toplumsal sorunların, devlet baskısının, siyah toplumun uzun yıllar yaşadığı köleliğin, kölelik dönemlerinde yaşanılan eziyetlerin, susturulmanın ve daha birçok toplumsal sıkıntıların yansımasıdır. Biz Kıbrıs’ta bu yüzyılda bile modern köle sayılırız. Şimdiki devirde kölelik şekil değiştirip daha cazip bir hale getirildi. Eski dönemlerdeki gibi dayanılmayacak fiziksel şiddet veya ezilmeye maruz kalmasak da hem mental hem de fiziksel olarak köleliğe maruz bırakılıyoruz ve maalesef bunun farkında olmuyoruz. Kendi ülkemizde söz hakkına sahip olamayıp, kendi kararlarımızı veremiyoruz. Başkalarının bizim adımıza verdiği kararları yaşamak zorunda bırakılıyoruz. Reggae müzik ile kurmak istediğimiz köprü ya da misyonumuz, şarkılarımızla aktarmak istediğimiz mesajların mümkün olduğunca çok insana ulaşması ve insanlarda pozitif etki bırakması. Çünkü Reggae, insanların kalplerine girebilecek ve tüm duyguları yaşatabilecek bir ritme sahip.

Kendi parçalarınızı yapıyor musunuz?

Evet. Üzerinde çalıştığımız bestelerimiz yolda geliyor. Kısa bir süre önce söz ve müziği bize ait olan “Wake up” isimli ilk bestemizi kayda girip tamamladık. Yakın zamanda single’ımızı yayınlayıp, müzik severlerle paylaşacağız.

Kıbrıs’taki mekanlarda yerli gruplara kısıtlı sahne imkanı sağlanması konusunda ne düşünüyorsunuz?

Tabii ki kısıtlı imkan sağlanması durumundan bizde memnun değiliz. Maalesef bizim gibi alternatif müzik sunan gruplara çok fazla imkan sağlanmıyor. Bunun nedenlerinden bir tanesi popüler kültürün müzik alanında çok ciddi rol oynaması ve çok yaygın olması. Genel olarak sistemin sunduğu müzikler, toplumumuz tarafından daha çok kabul görüp dinleniyor. Bu yüzden mekanların geneli popüler müzikleri tercih etmek durumunda kalıyor. Örneğin adadaki oteller yerli sanatçılara sahne imkanı sağlamıyor. Bütün konserler yurtdışından sanatçıların getirtilmesi ile düzenleniyor. Bizde bu durumlardan rahatsız olduğumuz için sohbet ortamlarında bazı alternatif fikirler ortaya çıkardık. Alternatif müzik festivali düzenlemeye karar verdik. Bu sayede müziğimizi kısıtlanmadan icra edebiliyoruz.

Geçtiğimiz ay düzenlenen Maki Fest organizasyon ekibinin içerisindeydiniz. Bu festivali düzenlemenizdeki sebep neydi?

Evet, grubumuzun birkaç üyesi organizasyonun içerisindeydi. Adanın tüm bölgelerinden gençlerin oluşturduğu bir organizasyon ekibi ile bu festivali gerçekleştirdik. Alternatif müziği insanlara sevdirmek amaçlarımızdan bir tanesiydi. Ayrıca adamızda sahne alma ve insanlara müziğini aktarma imkanı bulamayan yerli müzik gruplarına sahne imkanı sağlamaktı. Sahne alma fırsatı bulamayan gençlere destek çıkmak istedik. Ayrıca sadece müzik açısından değil, el emeğini sunma ve insanlarla paylaşabilme konusunda fırsat bulamayan kişilere bir ortam yaratmak diğer bir amacımızdı. Festivalde kurulan stantlarda genel olarak yerli üreticileri desteklemeye çalıştık. Örneğin içeceklerde Süper Kola tercih edildi. Ayrıca genel olarak adamızda bu tür festivaller kar amacı ön planda tutularak yapılıyor. Bizim Maki Fest’te amacımız kar sağlamak değildi. İnsanların ücretsiz olarak eğlenebileceği bir festival yaratmak istedik. Gönüllü bir grup insan bir araya geldik ve elimizdeki imkanlarla, ortaya kolektif emeğe dayalı güzel bir festival çıkarttık.

Müziğinizle topluma aktarmak istediğiniz mesaj nedir?

Öncelikle adamızda iki toplumun barış içinde yaşaması… Adamızda birçok sıkıntı yaşanıyor ve bu sıkıntıların farkındayız. Reggae müziğin dünyanın genel durumu ile ilgili insanlara aktarmak istediği mesajları biz de adadaki topluma Reggae müzikle aktarmak ve anlaşılmasını sağlamak istiyoruz. Her şeyin maddiyat olmadığını, sevgi, mutluluk, barış ve kardeşliğin ön planda olduğu bir dünyanın mümkün olduğunu aktarmaya çalışmaktan mutluyuz.Aysu Diren

aysudiren@gmail.com