Örgütlerden İçişleri Bakanlığı’na: “Gece Kulüpleri Derhal Kapatılmalıdır”

foto1

Bir gece kulübünde seks kölesi olarak çalıştırılan bir kadının ölüm haberi üzerine harekete geçen kadın haklarına duyarlı örgütler, İçişleri Bakanlığı önünde bir basın açıklaması yaptı ve ardından Bakanla bir görüşme gerçekleştirdi.

Baraka Kültür Merkezi, Kadın Eğitimi Kolektifi ve Bağımsızlık Yolu temsilcilerinin katıldığı basın açıklamasında, gece kulüpleri kapatılmadığı sürece benzer insan hakları ihlalleri ve ölümlerin, geçmişte olduğu gibi gelecekte de devam edeceği vurgulandı. Başbakanı ve İçişleri Bakanı hukukçu olan yeni hükümetten, yasalara uymadığı gün gibi aşikar olan gece kulüplerini derhal kapatması talep edildi ve aksi halde insan hakları çiğnenen, tecavüze uğrayan veya ölen her kadından bu hükümet de sorumlu olacağı belirtildi. “Gece Kulüpleri Kapatılsın”, “Pezevenk Devlet İstemiyoruz”, “Cinsel Sınıfsal Sömürüye Son” gibi pankartların tutulduğu açıklamada, devletin, gece kulüplerinden ve konsomatris olarak getirilen her kadın üzerinden harç alarak ve gereken yasal denetimleri yapmayarak bu suça ortak olduğu da söylendi.

Açıklamanın ardından örgüt temsilcileri Bakanla bir görüşme gerçekleştirerek gece kulüplerinde kölelik koşullarında çalışıldığını, yasalara ve verilen iznin koşullarına hiçbir şekilde uyulmadığını, her gün defalarca Ceza Yasası’na aykırı suç işlendiğini aktarıp, yeni hükümetin bu yerleri derhal kapatması yönündeki taleplerini yinelediler.

foto2

Baraka aktivisti Emel Karagözlü Cicibaba tarafından okunan basın açıklamasının tam metni ise şöyle:

“Dün sabah yine bir kadının ölüm haberi, içimize oturarak haftaya başladık. 26 yaşında bir anne olan Volha, “biz”den biri değildi, başka memleketten ülkemize çalışmaya gelmiş, dilimizi bilmiyor, bu ülkedeki çalışma yaşamına ve iş hayatındaki haklarına tamamen yabancıydı. Dün gece iş yerindeyken öldü veya öldürüldü. Polisin gereken soruşturmayı bir an önce yapmasını ve bu şüpheli ölüm ile ilgili suçlu veya suçluları derhal yargı önüne çıkarmasını talep ediyoruz.

Ancak en az bunun kadar önemli olan şu ki; gece kulüpleri kapatılmadığı sürece benzer insan hakları ihlalleri ve ölümler, ne yazık ki geçmişte olduğu gibi gelecekte de devam edecektir. Ülkemizdeki gece kulüplerinde çalışan kadınların bir kısmının insan ticareti mağduru olduğu ve mafyatik ilişkilerin ağına düştüğü de bilinmektedir.

Hukukçu bir Başbakan ve yine hukukçu olan İçişleri Bakanı’ndan her şeyden önce insan haklarına, hukuka ve yasalara saygı göstermelerini ve yürürlükteki yasaları uygulamalarını bekliyoruz.

Yürürlükteki “Gece Kulüpleri ve Benzeri Eğlence Yerleri Yasası”nda seks işçiliği diye bir iş tanımı yoktur.  Yasadaki ifadeyle “konsomatris”, gece kulübünde müşteri ile birlikte yiyip içerek çalıştığı yere kazanç sağlayan kadını anlatır. Oysa konsomatris adı altında çalıştırılan kadınların seks işçiliği hatta ülkemiz koşullarında iş yasasına uygun bir işçilik bile değil, seks köleliği yaptığı bilinen bir gerçektir. Bir kişinin, dilini bile bilmediği, kültürüne ve kurumlarına yabancı olduğu bir ülkenin yasalarını bilmesi ve hakkını araması elbette beklenemez. Bu ödev, ülkesinde yaşayan herkesin insan haklarına saygılı olması beklenen hükümete ve devlete düşmektedir.

Devlet, gece kulübü açma ve işletme izni verirken aldığı yüksek miktarlarda harcın yanı sıra (yasanın 7. maddesi), getirilecek her konsomatris için aylık asgari ücretin %10’u oranında harç almaktadır. (Yasanın 15. Madde, 11. fıkrası). Dolayısıyla gece kulübünde kadınların satılmasına ve seks köleliğine ortak olmaktadır. Bu yasal harçlar işin yalnızca görünen yüzüdür. Mafya ilişkileri ile yönetilen ve uyuşturucu maddelerin de alınıp satıldığı tahmin edilen bu karanlık yerlere, devletin, değil harç alıp izin vermek, hiçbir şekilde göz yummaması ve ülkemizde yer vermemesi gerekir.

Yeni hükümetten talebimiz yasalara uymadığı gün gibi aşikar olan gece kulüplerini derhal kapatmasıdır. Aksi halde insan hakları çiğnenen, tecavüze uğrayan veya ölen her kadından bu hükümet de sorumlu olacaktır.

Baraka Kültür Merkezi, Kadın Eğitimi Kolektifi, Bağımsızlık Yolu