TC Elçiliği Önünde Eylem

 

  

    

 

 

Baraka Külltür Merkezi, zorunlu din dersleri dayatmasına karşı, diğer ilerici örgüt ve sendikalarla birlikte kitlesel bir eylem düzenleyerek tepkisini gösterdi. 12 ve 13 Ağustos 2009 sabahı halkı bilinçlendirmek için kavşaklarda bildiri dağıtan örgütler 14 Ağustos sabahı Kuğulu Park’ta başlayan, Cumhurbaşkanlığı önünden devam eden bir yürüyüşün ardından dayatmaların kaynağı olan TC elçiliğinde bir eylem düzenledi.

 

Eylem süresince “Bilimsel Eğitim Demokratik Yönetim, Umutlaryn Kuşatılmasın Bu Abluka Dağıtılacak, AKP/ Ankara/ Elçilik Elini Yakamızdan Çek, AKP Elini Çocukdan Çek, şeriatçı AKP işbirilçi UBP, Direne Direne Kazanacağız, Şeriat Düzeni İstemiyoruz” gibi sloganlarla halkın kültürüne ve benliğine gelen saldırılar kınandı.

 

Eylemin sonunda okulların eğitim yuvası olduğuna , çocukların gerici bir eğitime değil bilimsel bir eğitime olan ihtiyacı, zorunlu din derslerinin sistematik bir politikanın parçası olduğuna vurgu yapan bir bildiri okundu. Bildiride dayatmaların kaynağı ifşa edilirken, ayrıca zorunlu din derslerine alternatiflerin sunulduğu bir basın açıklaması okundu. Bildiriyi ve Basın Açıklamasını haberin devamında bulabilirsiniz.

Bildiri ön / Bildiri arka

 

14/08/2009 Eylemi Basın Açıklaması:

Değerli basın emekçileri;

KARARLIYIZ!

Kıbrıs’ın kuzeyinde, ilerici sendikaların, sivil toplum örgütlerinin, bir çok siyasal partinin ve toplumumuzun büyük bir kesiminin karşı çıkışına rağmen, sunni müslüman yaşayış tarzı dayataması ısrarla devam etmektedir.

 

Bu faaliyetlerin toplumsal kimliğimize ve laik kültürümüze vurulan bir darbe olduğu bilinci içerisinde, söz konusu girişimlere karşı başlatmış olduğumuz mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimizin altını bir kez daha çizeriz.

 

TOPLUMSAL İHTİYAÇ DEĞİL, DAYATMA

‘Toplumsal ihtiyaçtır’ bahanesiyle başlatılan kaçak kuran kurslarının ardından, bu kez de din derslerinin eğitim müfredatında zorunlu hale getiriliyor olması, hem AKP hükümetinin, hem de buradaki işbirlikçisi UBP hükümetinin, Kıbrıslı Türklere dayatmasıdır.

Geçmiş hükümet döneminde zemini hazırlanan kuran kursları ve öğrencilerin yurtdışında kuran kurslarına götürülmesine izin verilmesi bugünlerde yaşanılan dayatmaların da zeminini hazırlamıştır.

UBP hükümeti söz konusu faaliyetleri gözden geçirmek ve hatta durdurmak yerine hazyrlanan zeminin üzerinde sırf AKP’ye şirin görünmek amacıyla, kendi toplumuna ve toplumsal kimliğine açıkça ihanet etmektedir.

ZORUNLU DEĞİL, SEÇMELİ

Kıbrıs’ın ilerici gençleri ve öğretmenleri olarak şunu belirtmekte fayda görüyoruz ki, başlatmış olduğumuz mücadele, dini inanç ve ibadet özgürlüğüne, karşı duruştan kaynaklanmamaktadır.
Bizler bireylerin kendi dini inancını ve ibadet özgürlüğünü ifade hakkı elde edebilecekleri demokratik ortamın yaratılması için de mücadele ortaya koymaktayız.

Bu nedenle din derslerinin zorunlu hale getirilmesine karşı duruyor ve bu uygulamadan derhal vazgeçilmesi gerekliliğini savunuyoruz.

Dinin evrensel felsefesinin ve tarihinin seçmeli ders olarak, bilimsel ve çağdaş yöntemler kullanılarak, okullarda okutulmasına bir itirazımız olmamakla birlikte, trafik bilinci, çevre bilinci, uyuşturucu-alkol- kumar bağımlılığı, medya okur yazarlığı, cinsel bilinç, insan hakları gibi derslerin de seçmeli ders olarak müfredata alınmasını talep ederiz.

 

BİLİM KAMPLARINA NEDEN GÖTÜRÜLÜMÜYORLAR

Geçtiğimiz yıl 400 civarında ve yine bu yıl da aynı oranda öğrencinin kuran kursları için Türkiye’ye gönderilmesi ve bunun TC elçiliği tarafından finanse edilip örgütlenmesi açıkca buradaki yönetimin Kıbrıslı Türklerin değil, TC yönetiminin insiyatifinde olduğunun göstergesidir. Bu oranda öğrencinin çağdaş, araştırmacı ruhu öğrenebilecekleri bilim kamplarına götürülmeyip de kuran kurslarına götürülmesi TC yönetiminin buraya nasıl bir kılıf biçtiğinin en açık göstergesidir. Öte yandan Kıbrıs’ta çözümün ne kadar gerekli olduğu tüm bu olaylarla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Kıbrıs’ın ilerici aydın ve demokratlarının toplumumuzun yaşayış tarzını değiştirmeye yönelik uygulamaya konulan bu sinsi plana seyirci kalmaması gerekmektedir.

Kültürel yapımızın değiştirilmesine asla müsade etmeyeceğimizi ve bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimizi ilgili tüm taraflara bir kez daha hatırlatırız.

BİLİMSEL VE DEMOKRATİK EĞİTİM İNİSİYATİFİ

AGEM, BARAKA KÜLTÜR MERKEZİ, KIBRIS TÜRK ÖĞRETMENLER SENDİKASI, KIBRISLI GENÇLİK PLATFORMU, BKP GENÇLİK KOLLARI, YKP GENÇLİK, TDP GENÇLİK ÖRGÜTÜ

 

Bildiri ön / Bildiri arka