Röportaj: Çocuklar Dünyayı Alacak Elimizden, Ölümsüz Ağaçlar Dikecekler

2’den 22’ye paylaşımlarımıza küçük kardeşlerimiz konuk oluyor bugün. Argasdi’nin “Çocukluk” dosyasında yer alan röportajımızdan çocukların sesine kulak verelim. Okulları, aileleri ve hayalleriyle ilgili sorulara bakalım nasıl cevaplar vermişler.

 

Sence okulun eksik ya da kötü yanları nelerdir?

Pembe ÇelebiPembe Çelebi: Okulda pamuk şeker satmamaları ve parkta salıncakların olmaması.

 

Kaya Erden: Aslında okulumu severim ancak daha fazla oyun alanının olmasını isterdim. Daha büyük ve değişik oyuncakların olduğu bir park çok güzel olurdu. Daha temiz ve daha rahat tuvaletler de olması gerekir. Ayrıca eskiden geri dönüşüm kutuları vardı artık yok.

 

Güneş Gülhan: Benim okuldan en büyük şikayetim dışarıda olduğumuz derslerde sağlıklı bir şekilde oyalanacağımız oyuncakların, kapalı salon gibi alanların az olmasıdır.

 

Akile Çelebi: Kantinde yiyeceklerin çok pahalı olması. Güvenilir ve güzel bir çocuk parkımızın bulunmaması. Parkımız var ancak içinde salıncak yok. Sporcu arkadaşlarımızın antremanlarını yapabilecekleri kapalı salonlarının olmaması.

 

Kayra Erden: Okulumuzda bir futbol sahasının olmaması… Söz verildi ama yapılmadı. Bir de formalar çok eski. Okulda futbol ile hiç ilgilenilmez. Arkadaşlarımızla sohbet edeceğimiz gölge yer yok, her yer çok sıcak.

 

Akıle ÇelebiPeki, ailenden şikayetlerin nelerdir?

Pembe Çelebi: Her istediğimi almıyorlar. Örneğin; telefon ve oyuncak alınmaması.

 

Kaya Erden: Playstation’ı zaman zaman kaldırmalarından çok şikayetçiyim. Annem benim süreli oynamamı ister. Gözlerim bozulurmuş ama ben zaten gözlük takarım. Bir de ben sadece havuza gitmek isterim ama annem deniz daha sağlıklıymış der ve denize daha çok giderik.

 

Güneş Gülhan: Bazı çocukların ailesinden şikayeti olabilir ama benim ailemden tek bir şikayetim bile yok.Güneş Gülhan

 

Akile Çelebi: Çocuk olarak düşünmemeleri ve beni bu yüzden anlamamaları, beni artık çok büyümüşüm gibi görmeleri ama ben daha çocuğum. Her istediğimin her zaman olmaması ve önümde hep bir zaman olması. Zamanı gelince alırız, şimdi küçüksün gibi… Yani galiba bazı zaman küçük bazı zaman büyük oluyorum.

 

Kayra Erden: Okuldan gelince hemen futbol oynamak isterim ama annem izin vermez. Önce illa yemek yeycem, yok çok sıcaktır oynayamazmışım. Babama da bir şey sorunca annenle konuşmamız lazım der. Bizim evde playstation serbest değil. Annem ve babam hep süre koyar.

 

Gerçek hayatta pek çok zorlukla karşılaşıyorsun. O zaman biraz da hayallerinden bahsedelim. En büyük hayalin nedir?

Pembe Çelebi: Öğretmen olmak istiyorum. Çünkü çocuklara yeni bilgiler öğretmek istiyorum. Çocuklara eğlence ile ders yaptırıp aslında derslerin korkutucu olmadığını göstermek istiyorum.

 

Kaya Erden: Çok büyük bir hayvan barınağı yapmak isterim. Her hayvanın bir bakıcısı olsun isterim. Her hayvana gerçekten iyi bakılsın. Hepsinin evi, oyuncağı, yemeği olsun. Bizim mahallemize av zamanları hep köpek bırakırlar. Bazıları yaralı bile olur. Nenemle biz hep onlara yiyecek veririk. Evimize kırlangıçlar yuva yaptı. Yavruların biri yuvadan düştü. Babam beni omzuna aldı ben da yavrucuğu yuvasına koydum.

Güneş Gülhan: Benim en büyük hayalim ailem ile bir restoran açmaktır. Çünkü yemek pişirmeyi çok severim ve insanlara yardım yani hizmet etmek istiyorum.

 

Akile Çelebi: Büyüdüğümde çok ünlü bir müzikalde oynayıp şarkı söylemek istiyorum. Aynı zamanda herkesin bildiği bir yazar olmak istiyorum. Çünkü sahnede kendimi çok mutlu ve özgür hissediyorum. Sanki her şeyi başaracakmışım gibi… Yazarak kendimi daha iyi anlatabiliyorum.

 

Kayra ErdenKayra Erden: En büyük hayalim çok büyük bir spor okulu açmaktır. İçinde her bölüm olsun. İsteyen futbol, isteyen basketbol, isteyen tenis gibi sporlarda eğitilsin. Ben de ünlü bir futbolcu olayım. Parası olmayan da gelebilsin. Hatta içinde müzik bölümü de olsun ve otobüsü de olsun. Çünkü ben gitara giderim ama arkadaşımın ailesi götüremez diye o gidemez. Futbol antremanlarına da düzenli gelemez. Çünkü köyü uzaktır.

 

Her istediğine izin verilecek olsa ne yapmak isterdin?

Pembe Çelebi: Anne ve babamın beni her gün lunaparka götürmelerini isterdim.

 

Kaya Erden: İzin verilse de okulu yönetsem çok güzel olurdu. Beden eğitimi dersleri her gün ve daha çok saat sürerdi. Bir da okullar biraz daha geç başlasın.

 

Güneş Gülhan: Erkenden bir pastane açmak isterdim. Çünkü bu benim en büyük hayalim.

 

Akile Çelebi: Tüm paramla lösemili çocuklara yardım edip, onları mutlu etmek ve her istediklerini yapmak isterdim.

 

Kayra Erden: Hiç sınav olmayan bir ülke yaratırdım. Hiçbir çocuk stres yaşamasın diye. Ve ben derslere oyunda eklerdim. Çocuklar ders yaparken oyun da oynasınlar diye.

 

Sence çocuk olmak nasıl bir şey?

Pembe Çelebi: Çok güzel bir şey ve hep çocuk kalmak isterim. Annem ve babam hep yanımda olsun diye.

 

Kaya ErdenKaya Erden: Çocuk olmak bence özgür olmak demektir. Çünkü büyüklerin hep bir işleri, planları vardır. Bir da insanlar çocukları daha çok sever.

 

Güneş Gülhan: Bence çocuk olmak dünyanın en iyi şeyidir. Çünkü asıl eğleneceğimiz ve öğreneceğimiz zaman çocukluk zamanlarıdır.

 

Akile Çelebi: Çok güzel çünkü her şey çok basittir, çünkü çocuksundur. Örneğin; şeker yiyebilirsin, parkta oynayıp çok güzel vakit geçirebilirsin ama en önemlisi çocuk olduğun için anne ve baban hep yanında… Onlar yanımda olunca ben bilirim ki bana bir şey olmaz.

 

Kayra Erden: Bence çocuk olmak dünyanın en güzel şeyi. Büyüklerin sorumluluğu kadar sorumlulukları yok. Oyun oynarken çok mutlu olabiliyoruz. Ama ne yazık ki dünyada şanslı ve şanssız çocuklar var. Yani çocuk olmak eğer şanslıysan çok güzel.

çocuklar