Özgün Müzik ve Ahmet Kaya – Selçuk Manecioğlu

Ahmet Kaya, Türkiye’de popüler kültür alanında yirmi yılı aşkın bir sürede farklı toplumsal kesimleri etkilemiş önemli bir müzisyendir. Aynı zamanda Türkiye’de 1960’lı yıllara kadar süren sol müziğin popülerleşmesinde öncülük eden müzisyenlerin başında gelir. 12 Eylül darbesinin sonrasında yaşanan şiddet ve baskı ortamında Türkiye solunun, dışarıda bırakılmış yoksulların ve de Kürtlerin sesi olmuştur. Buna rağmen farklı görüşlerdeki kitlelerin de dinlediği bilinmektedir.

12 Eylül darbesinin ardından gelen suskunluk sürecinin içinde yeni bir müzikal gelişim filizlenmeye başlar.1970’li yılların devrimci müzik duyarlılığının çok farklı ama o denli de karmaşık bir müzikal tezahürü ortaya çıkar. Kentli sol aydınların dışladığı arabesk müzik formları, bu müziğin vokal tarzı, bir ölçüde sahip çıkılan halk müziğiyle birleşip “Özgün Müzik” adı altında yeni bir müzik akımı oluşur. Söylenirken ne şarkı ne de türkü formuna benzemiyordu. Arabesk müziğin vokal biçiminde de kullanılması sol aydın kesim tarafından kıyasıya tepki görse de bu müziğin yaratıcılarından Ahmet Kaya, sol politik tavrından ödün vermediği halde Türkiye’nin en çok sevilen müzisyenleri arasına girer. Sol akım tarafından da tümden dışlanması mümkün olamazdı. Sebebi ise gözaltına alınan, hakkında davalar açılan, sorgulanan devrimci bir müzisyen olmasıydı.

Ahmet Kaya’nın müzikal yaratıcılığı suskunluğun, içe dönüklüğün, üretkensizliğin baskın olduğu yıllarda susmamaya devam eden biri olması, yaptığı müzik teknik ve müzikal anlamda tartışmaya açık olsa da açık muhalefet yapması birçok duyarlı genci etkileyip biçimlendirebiliyordu. Örnek aldığı ustalarından biri Ruhi Su’dur. Ruhi Su’yla ilk tanışması müzik piyasasına yeni girdiği dönemlerde ona bir şarkısını dinletirken Ahmet Kaya’nın bağlama çalışına sinirlenip ve “bağlama böyle çalınmaz.” Demesiyle gerçekleşir. O zamanlar daha adı sanı duyulmamış Ahmet Kaya, yıllar sonra ünlendiğinde ilk konserine “bağlama böyle de çalınır.” diyerek cevap verir. Bu duruş onun Ruhi Su’ya olan hayranlığını değiştirmez ve her fırsatta onun müziğinden etkilendiğini söyler.

Bestelerini türkü formuna göre oluştururken şairlerin şiirlerini de müziğiyle birleştirmekteydi. 1985 yılında ilk albümü Ağlama Bebeğim’i oluşturdu. Bu albümde sol kimliğin simgesi olan Ahmed Arif, Sabahattin Ali, Arif Damar gibi şairlerin şiirlerini besteledi. Aynı yıl sözü ve müziği kendisine ait olan Acılara Tutunmak albümünü çıkardı. 1986 yılında çıkardığı An Gelir albümü ile daha da ünlendi. Yorgun Demokrat, Yıldızlar ve Yakamoz, Beni Bul gibi albümleri köylünün, işçinin, ezilen halkın sesi oldu.

Kaynak:

Orhan Kahyaoğlu “And Dağlarından Anadolu’ya Sıyrılıp Gelen Grup Yorum”.

İlkay Kara “Bir Politik anlatı olarak Ahmet Kaya Şarkıları: Açık Yaranın Sesi” İletişim Yayınları 2019 İstanbul.