“HAYAT TRENİ / TRAIN DE VIE”

Almanya’da Yahudi Soykırımı “Kırık Camlar veya Kristal Gecesi” adı verilen 8 Kasım 1938’de başlamış oldu. Bir gecede, 1350 sinagog yakılıp yıkıldı, 91 ‘den fazla Yahudi öldürüldü, 30,000 Yahudi, toplama kamplarına gönderildi , 7,000 Yahudi işyeri yağmalandı. Aslında bu olay, o güne kadar yoksul Yahudilere yöneltilmiş alman faşizminin, Yahudi burjuvalarını da kapsayacak şekilde genişletildiğinin ifadesiydi. Bu vesile ile bu hafta ikinci dünya savaşında Nazilerden kaçan Yahudilere dair bir komedi izliyoruz. Bekleriz. 

Yön: Radu Mihaileanu

Müzik: Goran Bregovic Oyuncular: Lionel Abelanski, Rufus, Clément Harari, Marie-José Nat, Agathe De la Fontaine, Bruno Abraham-Kremer, Michel Muller Yapım yılı: 1998, Fransa 15 Kasım 2003 CUMARTESİ Saat:19:00 Yer: Baraka Kültür MerkeziNaziler’den kaçan Yahudiler komik olabilir mi? Radu Mihaileanu’nun son filmi “Yaşam Treni” (Train De Vie) birçok kesimin bu soru etrafında tartıştığı bir film. Film, 1941’de nazi faşizminden sahte bir sürgün treniyle Filistin (Kutsal Toprak)’e kaçan bir Yahudi köyü’nün başından geçenleri anlatıyor.  Üslup anlamında “Hayat Güzeldir”le ciddi benzerlikler taşıdığı da bir gerçek: Baştan sona ironiyle örülmüş (örülmeye çalışılmış) ve seyirciyi faşizmle yüzyüze bırakmamaya gayret edilerek “takip eden Naziler”i filmin sürükleyici unsuru olarak kullanılmış.  

Tren: içinde Yahudiler’in bulunduğu ve “dışarı”nın “tehlikeli” olduğu bir kapalı alan. İçinde köylüler, komünistler, din adamları ve sahte Naziler gibi kategoriler bulunuyor ve bu dört kategori üzerinden dünya (ya da filmin adında da belirtildiği gibi “yaşam”) temsil ediliyor.

   Sunuş