KIZILDERE ANMASI GERÇEKLE?TY

Baraka Kültür Merkezi, Barikat Gazetesi, BES, ÇA?-SEN, DAÜ-SEN, DAÜ-BYR-SEN, GÜÇ-SEN, KTÖS, Pir Sultan Abdal Derne?i ve YKP’nin organizasyonunda 30 Mart Çar?amba ak?amy Ertu?rul Kürkçü’nün katylymy ile Kyzyldere anmasy gerçekle?tirdi…  Etkinlik, saat 18.30’da KTAMS’da yer aldy. Etkinlikte “Sol Anahtary” ile “?afa?a Özlem” müzik dinletisi sundu.

 

Etkinlik

 Mahir Çayan ve arkada?larynyn 30 Mart 1972 tarihinde Kyzyldere köyünde u?radyklary saldyry nedeniyle hayatlaryny kaybetmelerinin ardyndan 39 yyl geçti. Çayan ve katliamda hayatlaryny kaybeden di?er devrimcileri anmak üzere 30 Mart 2011 tarihinde KTAMS’da yapylan etkinlikte önce müzik gruplary ?afa?a Özlem ve Sol Anahtary birer dinleti sundular.

Müzik gruplaryndan sonra da Rasyh Keskiner kysa bir konu?ma yapty. Keskiner, 1968 – 70’li yyllaryn, Türkiye devrimci gençli?inin, emperyalizme, fa?izme ve yerli i?birlikçilerine kar?y ba?kaldyrdy?y yyllar oldu?unu, bunun Türkiye devrimci hareketine çok ?eyler kazandyrdy?ynyn altyny çizerek, Kyzyldere’de 39 yyl önce, bir bahar günü, ya?amlarynyn baharynda, fa?izme kar?y mücadelede bedenen aramyzdan ayrylan gençlerin, günümüz devrimci mücadelelerine y?yk tuttu?unu vurgulady. Bu çerçevede Kybrys’taki devrimci harekete de büyük ivme kazandyrdy?yny dile getiren Keskiner, Kybrys’y tutsak kylan TC asker- sivil yönetimlerine ve yerli temsilcilerine kar?y mücadelenin de, Kybrys’yn ve Kybryslylaryn yeniden birle?mesi hedefinde yükseltilerek sürdürülece?ini söyledi.

Keskiner’in ardyndan ‘katliamdan kurtulan tek ki?i’ olarak Ertu?rul Kürkçü söz aldy. THKP/C içerisinde yer almy?, kendileri ile birlikte mücadele etmi?, cezaevinde yatmy? Kybryslylardan bahsederek sözlerine ba?layan Kürkçü, “Kybrysly devrimcilerle THKP/C arasynda bir kan ba?y var” dersem abartmy? olmam dedi.

Her dönemin ve o dönemin ko?ullarynyn kendi devrimci ku?a?yny ve mücadelesini olu?turup ?ekillendirece?inin altyny çizen Kürkçü, tam da bu nedenle her devrimci hareketin kendinden öncekilerden farkly oldu?unu, geçmi? ku?aklar tarafyndan ne kadar ele?tirilse de, be?enilmese de kendisinin bunu çok önemli buldu?unu söyleyerek “Çünkü akyntyya kar?y kürek çekmektir devrimcilik her ?eyin devrime do?ru akty?y bir zamanda devrimcilik aslynda yapmaksyzyn edemeyece?iniz bir ?ey. Zaten hayat oraya akyyor, zaten hayatyn aky?yna ayak uydurmalysynyz ama hayat öyle akmaz iken, kapitalizmin dalgasy yükselirken, gericili?in, dincili?in dalgasy yükselirken metafizik aydynly?yn yerini alyrken, buna kar?y yürümek, buna kar?y yüzmek, buna kar?y kürek çekmek bence çok önemli ve bence bugün gençlerin sola geçmelerini, kendilerini solda yeniden kurmalaryny, bunu kendi bildikleri bugünkü me?rebe göre yapmalaryny belki bizim anlayamayaca?ymyzy ama onlaryn kalbinin hep do?ru yerde atty?yny dü?ünüyorum. O yüzden ben 68’i bugüne ta?ymanyn ka? çatmak, byyyk uzatmak, öyle konu?mak, böyle konu?mak de?il, bugün var olan statükoya itiraz etmek oldu?unu, a?a?ydan, yukarydan, sa?dan, soldan müzikle, kültürle, gündelik hayat içerisindeki duru?la siyasetle, felsefeyle, e?itime alternatif duru?lar kurarak hayatyn her noktasyny yeniden kurarak ve de?i?tirerek yapylabilece?ini dü?ünürsek 68’e bugünün devrimcili?i benzemeyecektir. Biz de zaten 1950’ninkine benzemiyorduk” dedi.

Ertu?rul Kürkçü Kybrys konusuna de?inirken de; “demek ki aslynda Türkiye’nin militarist rejiminin burada sürdürdü?ü i?gal, Kürdistan’da sürdürdü?ü imha, Türkiye’de sürdürdü?ü ezme politikalaryna kar?y bizi ba?layan bir ortak mücadele tablosu var. Kyzyldere’de mücadele edenler, bizler o tarihte Kybrys’la ili?kimizi ?öyle kuruyorduk. Ba?ymsyz, birle?ik sosyalist, federal Kybrys… Ben sanyyorum ki bugün de aslynda bu tablo Kybrys’yn gelece?i için bir plan olu?turabiliyor. Esasen payla?abilece?imiz bir program gibi duruyor. Fakat henüz o tarihte Kybrys Türk i?gali altyna girmi? de?ildi. Kybrys Cumhuriyeti vardy, sorunluydu, Türkiye orda bir garantördü ve biz hala bu durumun bile geçici bir durum oldu?unu Kybrys’yn da kurtulu?unun sosyalizmde oldu?unu dü?ünen bir uzak proje olarak Kybrysly yolda?larymyzla bu tezi payla?yyorduk ama bugün bu hem daha yapycy, hem daha acil, hem daha gerçek bir mesele haline geldi ?imdi bunun için ortakla?a mücadele edebiliriz. Dolayysyyla 1970’lerden ne kaldy dedi?iniz zaman bana sorarsanyz böyle bir perspektifi de bize kaldy” dedi…

Ertu?rul Kürkçü konu?masyny ise ?öyle bitirdi; bütün ku?aklar bir arada devrim ve sosyalizm için, Kybrys’ta, Türkiye’de, Kürdistan’da mücadeleye devam edecek olur isek e?er 30 Martta kaybettiklerimizin acysyny çykartabiliriz, öcünü alabiliriz. Bizim için en iyi öç alma ?ekli yeni bir devrim daha yapmak, dünya devrimler tarihine bir Türkiye devrimi, bir Kybrys devrimi, bir Kürdistan devrimi eklemek olabilir. Onlarla birlikte olabildi?imiz, onlardan ö?renebildi?imiz ve onlaryn davasyny ileriye ta?ymaya hak sahibi kendimizi görebildi?imiz için kendimizle ne kadar övünsek azdyr.”

 

Ertu?rul Kürkçü’nün konu?masy

Ertu?rul Kürkçü’nün konu?masynyn tamamy ?öyle:

 Sevgili arkada?lar hepinize merhaba. Beni böyle anlamly bir günde aranyza kabul etti?iniz ve bu günü benimle geçirmek istedi?iniz için hepinize çok te?ekkür ederim. Bu toplantyyy düzenleyen arkada?larymyza, synyf arkada?ym Rasyh’a ve di?er Kybrysly dostlaryma da bir arada olmamyz için gereken ?eyleri yaptyklaryndan ötürü de müte?ekkirim.

Bizim için, bizim hareketimiz için Kybrysly devrimcilerle birlikte mücadele etmek sadece bir tasavvur de?ildi. Hareketimizin içinde Kybrysly arkada?larymyz yer aldylar, sava?tylar, çaty?tylar, bizimle birlikte cezaevlerinde yattylar. O nedenle Kybrys halkynyn mücadelesiyle, Kybrysly devrimcilerle THKP/C arasynda bir kan ba?y vardyr desem çok abartmy? olmam. Öte yandan Kybrysly devrimciler, sadece THKP/C’de de?il, daha sonraki süreçte, 74 sonrasy 80’e kadar geçen mücadele döneminde Türkiye’de sava?tylar. Aralaryndan Özer Elmas, Ercan Turgut, Mehmet Ömer, Sadyk Cemil, Muharrem Adnan, Mustafa Ertan da hayatlaryny kaybettiler. Bizim büyük kayyplar galerimizde yer alyyorlar. Ama bizim de Kybrysly devrimcilerin sava?laryndan esinlendi?imiz do?rudur. Dervi? Kavazo?lu ve Kostas Mi?hauli’nin Yngiliz sömürgecili?ine, Türk ve Rum i?birlikçili?ine kar?y mücadelenin birer simgesi olarak hayatlaryny, iki halkyn emekçilerinin kurtulu?u için vermi? olduklaryny biliyoruz.

 Kayyplary ne kadar saysak tükenmez çünkü sadece 80’e gelinceye kadar Türkiye’de be? bin insan hayatlaryny kaybetti, bunlaryn birço?u devrimciydi. Hayatyny kaybedenler arasynda aslynda kendi haklaryna ve kendi çykarlaryna kar?y sava?ty?yny bilmeksizin fa?ist hareketin saflarynda yer almy? yoksul emekçiler de vardy. bugün de Türkiye’de sert bir çaty?ma sürüyor. 1984’ten bu yana 30 bini a?kyn insan Türkiye’deki Kürtlerin özgürlük mücadelesinde hayatyny kaybetti, yüzlerce, binlerce, yüz binlerce insan yerinden yurdundan oldu ve bu büyük kayyplarla süre giden mücadeleler her gün Türkiye topra?yny yeni ba?tan altüst ediyor bu altüstlü?ün bir bölümünü siz burda devralyyorsunuz, bir göçe tanyk oluyorsunuz, göçler silsilesi tükenmeksizin sürüyor ve bu hercümer içerisinde devrimci hareketimiz yol bulmaya çaly?yyor o nedenle bu 30 martyn 39. yyldönümünde sadece geçmi?e de?il, gelece?e de bakty?ymyzda bizi bekleyen büyük bir mücadelenin kapysynyn 30 marty da kapsayan bir dönü?üm süreci içerisinde ortaya çykty?yny görüyoruz.

70’lerin devrimci hareketi Türkiye’de her?ey olmakla övünemez çünkü hayat hep sürüyor ve her devrimci ku?ak öncekinden çok daha farkly görevlerle, çok daha farkly mücadelelerle, farkly varolu?larla, hareketi sürdürüyor. Kimi zaman  alçalyyor dalga, kimi zaman yükseliyor ve hiç kimse do?aca?y günü ve içine do?aca?y ku?a?y seçmiyor ama kimi zaman tarihin parlady?y anlar var. Tarihin parlady?y anlardan birisi 60’laryn sonu, dünyanyn tamamynda bir devrimci dalganyn 5 kytayy kat etti?i her yerde kendi zeminine, kendi tarihine, kendi kültürüne göre toplumlaryn kitlesel ölçekte dönü?mesine yol açan bir tarihsel dönemde benim ku?a?ym gözünü siyasete açty. On yyl önce ya da on yyl sonra açmy? olabilirdi ama böyle denk geldi. Bu tarih içerisinde bulunmu? olmanyn büyük bir kazanç oldu?unu açykcasy dü?ünüyorum.

Ba?ka hiçbir okulda ö?renemeyece?im kadar çok ?eyi bu devrimci hareket süreci içerisinde ö?rendim, kendimi tanydym, insanlar tanydym ve insanlar tarafyndan tanyndym ve bir ili?kiler a?y içerisinde ya?adym bundan güç aldym, böyle ?ekillendim ve hala kendimden memnun de?ilim ama gene de kendimi çok ?ansly sayyyorum çünkü insanyn bilgisi, ki?ili?i kimli?i ancak büyük mücadeleler içerisinde ?ekillenir. Bu sadece ?u anlama gelmiyor, çok görkemli ba?arylar.. Bazen çok hazin yenilgiler de insany yeti?tirir, pi?irir, onu ?ekillendirir, hayata dahil eder. O açydan bakty?ymyzda 70’lerin ba?larynda 68-70 arasynda ya?amy? olmak hakikaten büyük kazançtyr fakat bu kazancyn sonraki ku?aklar için anlamy sadece kendiyle övünen 60 ya?larynda insanlar ortaya çykartmasy olmamaly. Bunun anlamy bence ?urada; 60’laryn ikinci yarysy ve 68 Türkiye toplumsal hayatynda devletin herhangi bir kanadyna dahil olmaksyzyn var olabilme, kendini iddia edebilme, kendi haklaryny gerçekle?tirebilme yolunda solun, sosyalist hareketin ve emekçilerin müesses nizamdan kopu?unun ba?langycy oldu?u için önemlidir. Ondan önceki bütün devrimler TC’de ve Osmanlyda daima devleti düzeltmek, devleti düzenlemek, devlete yeni ?ekil vermek, adil bir devlet kurmak, kötü yöneticileri, iyi yöneticilerle yer de?i?tirtmek içindi. 68’le birlikte ilk defa TC tarihinde devlet için de?il halk için, kendi gelecekleri için, kurtulu?lary için var olan devleti tarihin çöplü?üne gömmek ve i?çilerin egemenli?ini kurmak için ayaklandylar. Bu bamba?ka bir hayat, bamba?ka bir insan tipi bamba?ka bir devrimci modeldi. Halasker zabitan modelinin yerini devrimci militan a?yr a?yr alyyordu. bir anda olmady hiçbir ?ey. Ama i?te bizim ku?a?ymyz bu dönü?üm içerisinde kendini buldu. Bu tarih TC tarihini yeni ba?tan yazan, kuran bir moment olarak yerini aldy. O yüzden dönüp dönüp 68, 68 diye konu?uyoruz. Yoksa ordaki insanlaryn istisnai niteliklerinden ötürü de?il. Çünkü e?ri oturup do?ru konu?acaksak benim ku?a?ymdan vakitlice bu dünyadan ayrylacak kadar ?ansly olanlar hala parlak birer yyldyz olarak anylyyorlar ama bu ku?a?yn çok önemli bir kysmy da ulusalcyly?yn, devlete tapynycyly?yn, devlete taparly?yn, sermayenin i?lerini görmenin de bir biçimde içinde yer alyyorlar. O nedenle geçmi? onlaryn gözünde giderek daha çok önem kazanyyor çünkü artyk öyle parlak bir devrimci gelecek yok, devrimcilik sadece yad edilecek bir ?ey. O yüzden ben bugünün ku?aklarynyn devrimcili?ini ne kadar acemice olsa, ne kadar 60 ya?yndakiler onlary be?enmese de çok çok önemli buluyorum. Çünkü akyntyya kar?y kürek çekmektir devrimcilik her ?eyin devrime do?ru akty?y bir zamanda devrimcilik aslynda yapmaksyzyn edemeyece?iniz bir ?ey.

Zaten hayat oraya akyyor, zaten hayatyn aky?yna ayak uydurmalysynyz ama hayat öyle akmaz iken, kapitalizmin dalgasy yükselirken, gericili?in, dincili?in dalgasy yükselirken metafizik aydynly?yn yerini alyrken, buna kar?y yürümek, buna kar?y yüzmek, buna kar?y kürek çekmek bence çok önemli ve bence bugün gençlerin sola geçmeleri kendilerini solda yeniden kurmalaryny, bunu kendi bildikleri bugünkü me?rebe göre yapmalaryny belki bizim anlayamayaca?ymyzy ama onlaryn kalbinin hep do?ru yerde atty?yny dü?ünüyorum. O yüzden ben 68’i bugüne ta?ymanyn ka? çatmak, byyyk uzatmak, öyle konu?mak, böyle konu?mak de?il, bugün var olan statükoya itiraz etmek oldu?unu, a?a?ydan, yukarydan, sa?dan, soldan müzikle, kültürle, gündelik hayat içerisindeki duru?la siyasetle, felsefeyle, e?itime alternatif duru?lar kurarak hayatyn her noktasyny yeniden kurarak ve de?i?tirerek yapylabilece?ini dü?ünürsek 68’e bugünün devrimcili?i benzemeyecektir. Biz de zaten 1950’ninkine benzemiyorduk.

Ben çok duymu?umdur bizden önceki ku?aklardan “hiç olmady, hiç be?enmedim, öyle olmaz, böyle olmaz” Çok sevdi?imiz saydy?ymyz ?u an son derece sa?ly?y bozuldu?u için artyk kendisiyle ileti?im kuramady?ymyz Mihri Belli’nin bizi ne kadar küçümsedi?ini ne kadar azarlady?yny, ne kadar yanly? buldu?unu hepimiz hatyrlaryz. ?imdi bunu aradan yyllar geçtikten sonra, artyk ikimiz de a?a?y yukary ya?ly insanlar iken çok rahatça konu?uyoruz ama e?er Mihri Belliyi durdu?u yerden ala?a?y etmeseydik Türkiye devrimci hareketinin önü açylmazdy. O yüzden ben ?imdiki gençlerin bizleri ala?a?y etmelerini bekliyorum. tabi ki ben ?erbetli oldu?um için onlar beni ala?a?y etmeden onlaryn yanyna geçip ba?kasyny onlarla beraber ala?a?y etmenin yollaryny ararym ama demek istedi?im ?ey ?u eski sözdeki arifaneli?i hep birlikte dü?ünmemizdir. Ölüler ya?ayanlary kovalar her zaman. O nedenle biz geçmi? ku?aklaryn gölgesini de?il, onlaryn erdemlerini edinmeli ama bugünün gençlerinin yolunu açmalyyyz ve onlary anlamaya çaly?malyyyz. Ben bugün 30 Mart 2011’de dönüp geriye bakty?ymda bu soyutlamayy yapyyorum, bu ba?langycy yakalyyorum. Bütün bu kan deryasynyn içerisinden umdu?umuz tek ?ey, sonraki ku?aklaryn var olana meydan okunabilir statüko yykylabilir, eski devrimcilik tarzyna bir alternatif kurulabilir eski hakimiyet biçimi yerle bir edilebilir ve özgürlük için bir gedik açylabilir ümidiydi aslynda o gedikten özgür bir hayattan ba?ka bir ?eyin geçmesini istemiyorduk ve bu özgür hayatyn hala çok uza?yndayyz hep birlikte. Bu Türkiye için böyle, Kybrys için böyle.

?imdi elbette bizim deneyimimiz, bizim ku?a?yn deneyimi hayatyn içinden fy?kyrdy ama siz burada ba?ka bir deneyimi sürdürmeye devam ediyorsunuz. bamba?ka çeli?kiler bamba?ka bir zemin, bamba?ka bir hayat, fakat ikisini birle?tiren ?ey hem Türkiye’nin, hem Kybrys’yn 1974ten bu yana ayny hakimiyet rejimi altynda ya?amaya ba?lamy? olmasy. O yüzden kaderlerimiz ortakla?ty ve aslynda burada Türkiye’deki hakimiyet rejimine kar?y bir ba?ka mevzi, bir ba?ka cephe kurdu?unuzu dü?ünerek bir uluslararasy enternasyonalist dayany?ma içerisinde oldu?umuzu görerek ortak dilimiz Türkçe olmakla birlikte hayatlarymyz ba?ka sosyal ve iktisadi ko?ullar içerisinde cereyan etti?ine göre ancak sizlerle bir enternasyonalist dayany?ma içerisinde olaca?ymyzy dü?ünerek bu deneyimi payla?mak istiyorum. Yoksa Kybrys’yn devrimci halkynyn ba?lyca i?i Kybrys’taki hakimiyeti ortadan kaldyrmaktyr, Türkiye’yi özgürle?tirmek de?il.

Herkes i?ini kendi yapacak fakat kaderin cilvesi ?u ki hepimiz ayny hakimiyet rejiminin atyna girdik ve o nedenle birbirimizle hem dayany?mak hem birbirimizden ö?renecek ?eylerimiz hem ortak mücadelelerimiz var. Tabi ki bir ortak uzak tarih ve kültür de var ama bugün bu denkleme Türkiye’nin Kürt halky da katyldy. Geçmi?te hep ?öyle dü?ündü sosyalist hareket aramyzda çok uza?y görenler vardy ama onlar da görü?lerini ölene kadar çok, özellikle Dr.Hikmet Kyvylcymly’yy kastediyorum, bizimle açykça payla?ma fyrsatyny bulamady.

Hep ?öyle dü?ündük; dedik ki Türkiye devrimi esasen Kürtleri de kurtaracaktyr. Hiç ?unu öngörmemi?tik, tarihin e?itsiz geli?imi aslynda Türkiye’nin özgürle?mesinde Kürt özgürlük hareketinin ba?ly ba?yna bir ayry moment olu?turaca?yny, onun yaratty?y dinami?in yeni bir özgürle?me alany açabilece?ini o tarihte öngörmemi?tik ama bugün Türkiye’nin hakikati budur. Türkiye’nin var olan hakimiyet sistemine kar?y bir üçüncü odakta aslynda Türkiye Kürdistan’ynda ve Türkiye’de Kürtlerin ya?ady?y bölgelerde kendi kimli?ini kendi kültürünü kendi ana dilini, kendi hayatyny geri kazanmak üzere sürüyor.

Demek ki aslynda Türkiye’nin militarist rejiminin burada sürdürdü?ü i?gal, Kürdistan’da sürdürdü?ü imha, Türkiye’de sürdürdü?ü ezme politikalaryna kar?y bizi ba?layan bir ortak mücadele tablosu var. Kyzyldere’de mücadele edenler, bizler o tarihte Kybrys’la ili?kimizi ?öyle kuruyorduk. Ba?ymsyz, birle?ik sosyalist, federal Kybrys… Ben sanyyorum ki bugün de aslynda bu tablo Kybrys’yn gelece?i için bir plan olu?turabiliyor. Esasen payla?abilece?imiz bir program gibi duruyor. Fakat henüz o tarihte Kybrys Türk i?gali altyna girmi? de?ildi. Kybrys Cumhuriyeti vardy, sorunluydu, Türkiye orda bir garantördü ve biz hala bu durumun bile geçici bir durum oldu?unu Kybrys’yn da kurtulu?unun sosyalizmde oldu?unu dü?ünen bir uzak proje olarak Kybrysly yolda?larymyzla bu tezi payla?yyorduk ama bugün bu hem daha yapycy, hem daha acil, hem daha gerçek bir mesele haline geldi ?imdi bunun için ortakla?a mücadele edebiliriz. Dolayysyyla 1970’lerden ne kaldy dedi?iniz zaman bana sorarsanyz böyle bir perspektifi de bize kaldy.

O yüzden ölümden de?il hayattan söz edeceksek, demin ?arky söyleyen arkada?larymyzyn ?arky sözlerinin ifade etti?inin gerçek anlamy içerisinden dü?ünecek olursak elbette fiziki beden olarak arkada?larymyz aramyzda de?iller ama onlary ileriye ta?ymayy dü?ündükleri,  umduklary perspektifler, hedefler kurtulu? emelleri, bunlaryn tamamyna bakty?ymyzda bugün hala a?a?y yukary ayny sorun çerçevesiyle bir arada ya?ady?ymyzy görüyoruz fakat bunun çe?itlendi?inin farkyndayyz dolayysyyla “onlar ölmedi ya?yyor” derken aslynda bu mücadele dinami?inin süregitti?ini hepimiz görüyoruz. Buradan geriye bakty?ymyzda kar?ymyza koyaca?ymyz ikinci bir ders var o da ?u, Kyzyldere’de hayatyny kaybeden arkada?larymyz, be de aralarynda olmak üzere, bu i?e kalky?ty?ymyz zaman ço?umuz aslynda bunun pratik sonucunun umdu?umuz gibi olmayaca?ynyn farkynda idik ama Türkiye’de 1973’ de ilan edilen askeri diktatörlü?e kar?y bugün neresinden bakarsanyz bakyn, ister do?ru deyin, ister yanly? deyin, ister yerinde deyin, ister yersiz deyin bir silahly ayaklanmayy ba?latmy? idik.

Marksist dü?ünce, Marksist mücadele tarihi anlayy?y bize der ki ayaklanmayla oynamaya gelmez. bir kere ba?landy my sonuna kadar gidilmelidir ve her gün yeni zaferlerle sürmelidir. ?imdi e?er ba?latty?ynyz bir ayaklanmanyn orta yerinde kendinizden çok daha üstün bir güçle kar?y kar?yya kalmy?sanyz tutaca?ynyz yol bu üstün güçle kar?y kar?yya kaldy?ynyz için tabanlary ya?lamak de?il, bu üstün güç kar?ysynda yenilecek de olsanyz ba?latty?ynyz mücadeleyi sonuna kadar sürdürmektir. Kyzyldere aslynda böyle bir yürüyü? hattynyn sonunda varylmy? olan bir yerdir. Varylmasy istenmi? olan, illa böyle olsun hep birlikte kendimizi ortadan kaldyralym ve bunlara acy bir ders verelim diye de?il, mücadeleyi sürdürelim, nereye kadar gidebilirsek oraya kadar gidelim diye yapylmy?tyr. Bugün geriye do?ru bakylyp dü?ünüldü?ünde söylenen pek çok ?ey var, “öyle olmamalyydy, böyle olmamalyydy, ?öyle olsaydy böyle olurdu, gençleri yazyk ky?kyrttylar, vs…”

Ben i?te aramyzda o ku?aktan çok sayyda arkada?ymyz var hep beraber bugünlere kadar geldik. Hiçbirimizin kendisinin inanmady?y bir ?eyi yapmasy için ba?kasy tarafyndan ?u ya da bu ?ekilde ky?kyrtylmy? olabilece?ini, bunlaryn bütün bir hareket, bütün bir siyaset, bütün bir örgüt için olabilece?ini dü?ünülemeyece?inin farkyndayym bütün bu insan idrakine de aykyry ama öbür yandan bu sürecin böyle cereyan etmemesi halinde tarihi burada durdurup geriye do?ru bakacak olursak görece?imiz ba?ka ?eyler var. Türkiye’nin sosyal mücadele tarihi bakymyndan bunun o gün görülemeyen ama bugün ortaya çykan sonuçlaryny dikkatle analiz etti?imizde görece?imiz en önemli ?eylerden bir tanesi 1974 sonrasynda Türkiye’nin her yerinde batyda, do?uda, kuzeyde, güneyde, en ücra köyüne kadar devrimcilik diye bir ya?am tarzynyn, Marksizm diye bir dü?ünü?ün, sosyalizm diye bir toplumsal kurtulu? hedefinin insanlar için eri?ilebilir ve gerçekle?ebilir bir hedef olarak ortaya çykmy? olmasy bir 6 Mayys 1972’de Deniz Gezmi?in yapty?y ça?ry, ikincisi 30 Mart 1972’de Kyzylderede fiilen ortaya konulan tavyrla ba?lantyly oldu?unu görebiliriz.

Binlerce, on binlerce insanyn çocuklarynyn adlaryny Deniz, Mahir, Ula?, Hüseyin koymalary bile Türkiye’nin her yerinde Mahir Çayancy, Deniz Gezmi?çi küçük küçük gençlik çevrelerinin o tarihte olu?maya ba?lamy? olmasy ve 1974 sonrasynda bunlaryn bir araya gelerek Türkiye›nin o güne kadar görülmedik en büyük devrimci hareketlerini olu?turmu? olmalary sadece bir ky?kyrtmanyn acy sonucuyla açyklanamaz payla?ylan idealler, payla?ylan bir tavyr, payla?ylan bir tarz-y hayatla ilgili oldu?unu görebiliriz. Tabi bunun gerisinde aslynda Türkiye çapynda yaygyn bir örgüte sahip olan Dev-Genç’in üyelerinin aradan geçen zaman içerisinde ö?retmenler, mühendisler, mimarlar, doktorlar olarak da Türkiye’nin dört bir yanyna yayylarak hareketin prensiplerini, dü?üncelerini, tarzyny yaymalary da çok etkili oldu ama hepsine bir arada bakty?ymyzda biz ky?kyrtylmy? bir avuç genç de?il, büyük bir devrimci kitle hareketi ile kar?y kar?yyayyz ve bu hareket kendisini bu tavyrlar sonucunda daha kuvvetle ileri ta?yyabildi.

Elbette bu kayyplar olmadan ileri gitmenin yoluna da bakylabilirdi ve ke?ke olsaydy ama geri dönüp bakty?ymyzda bizim için yazyklanylacak bir?ey de?il, en kritik anda, yenilirken bunu usulune uygun bir ?ekilde gerçekle?tirmi? olmanyn bir geri dönü?ü olarak  görmeliyiz ve ben görüyorum. O yüzden geriye do?ru bakty?ymda çok kyymetli bir insan toplulu?unu kaybetmi? olmanyn acysyny bugün her zamankinden daha fazla hissediyorum. Çünkü bu sundu?um bana göre parlak tablonun bir de parlak olmayan yany var. paranyn öbür yüzünde de Türkiye devrimci hareketinin o zamana kadar getirebilmi? oldu?u en seçkin öncü kadrolaryn bir anda siyaset tarih ve mücadele sahnesinden silinmi? olmalary maddi gerçekli?i var. Bunun Türkiye devrimci hareketinde hala önü kapatylamamy? bir liderlik krizine yol açmy? oldu?unu da bir kenara kaydetmeliyiz.

Çünkü e?er 6Mayys’ta, 30 Mart’ta, 18 Mayys’ta hayatlaryny kaybedenler, kaybetmi? olmasalardy Türkiye’nin belli ba?ly devrimci hareketleri 12 Mart sonrasyna çok daha örgütlü, çok daha derli toplu, çok daha oturmu? kadrolarla girebilirlerdi ve 74sonrasy ya?ady?ymyz a?yr ve derin sol içi rekabet güçlü ve itibarly önderlikler tarafyndan çok daha hafif atlatylacak ?ekilde koordine edilebilirdi ama bilançonun bu tarafy da bizim kar?ymyzda var bunu da iyili?iyle beraber kabullenmek zorundayyz.

Dolayysyyla bir bütün olarak bakty?ymyzda Türkiye sosyal mücadeleler tarihine, siyasi tarihine sosyalist hareketin tarihine anlamly kayda de?er gelecek ku?aklar için örnek byrakmy? olan bir ku?a?yn üyesi onlardan biri, onlaryn yanynda mücadele etmi?, sava?my? bir olarak sadece kendi yapty?ymyzyn anlamly oldu?unu söylemekle yetinebilirim. Ama dedi?im gibi Nazym’yn sözünü hatyrlayalym “ben ölmü? babamdan ileri, do?acak çocu?umdan geriyim” demi?ti. Bizim devrimci ku?a?ymyz da sonraki devrimci ku?aklardan geri olacaklar fakat bunun için bir devrimci ku?a?yn gelip a?masy gerekiyor. 30 Mart bu manada a?ylmy? olmayacaktyr ama bu devrimci hareketin ileriye do?ru ta?ynmasy onun Türkiye için çizmi? oldu?u siyasi tablonun ileriye ta?ynmasy ba?ka türden bir devrimcilik kendi ça?yna uygun yeni bir hamle ile a?ylmasy ancak, 1972’de Kyzyldere’de hayatyny kaybedenler için e?er bugün ya?asalardy memnuniyet kayna?y olabilirdi.

Bu nedenle bugün onlary hep birlikte anarken ümidimiz, beklentimiz devrimci yeni ku?aklaryn ortaya çykarak Türkiye’de, Kürdistan’da, Kybrys’ta, Ortado?u’da, dünyanyn ba?ka yerlerinde bizi emperyalizmden, kapitalizmden, dini ve siyasi gericilikten özgürle?tirecek bir dizi devrimin ba?langycy ya da ara halkasy olmasyny sa?lamalarydyr. Biz kendi ku?a?ymyzdan gelenler olarak o gün hala ya?amaya devam ediyor olursak ister cephenin önünde, ister arkasynda, ister eski tüfekleri temizlerken isten ön safta onlarla mücadele ederken birlikte olmayy vadedebiliriz sadece. Zaman geçti?i için, aradan çok yyllar geçti?i için, çok ya?andy?y için insanlar hak sahibi olmaz ama böyle oldu?u için de devrim yapma haklaryny da kaybetmi? olmazlar.

Bütün ku?aklar bir arada devrim ve sosyalizm için, Kybrys’ta, Türkiye’de, Kürdistan’da mücadeleye devam edecek olur isek e?er 30 Martta kaybettiklerimizin acysyny çykartabiliriz, öcünü alabiliriz. Bizim için en iyi öç alma ?ekli yeni bir devrim daha yapmak, dünya devrimler tarihine bir Türkiye devrimi, bir Kybrys devrimi, bir Kürdistan devrimi eklemek olabilir. Onlarla birlikte olabildi?imiz, onlardan ö?renebildi?imiz ve onlaryn davasyny ileriye ta?ymaya hak sahibi kendimizi görebildi?imiz için kendimizle ne kadar övünsek azdyr.

(Konu?mayy banttan çözen Damla Özhan)