DİPKARPAZ’DA UBP PROVOKASYONU

 

Geçtiğimiz pazar günü Dipkarpaz’da yaşananlar hem bizlerin çıkarması gereken dersler bakımından hem de hükümetin ve polisin tavrı bakımından önemlidir.

Olaylardan dolayı bölge halkını yargılayan tepkisel bir yaklaşım geliştirmek yanlış olacaktır. Oysa yapılması gereken yöre sakinlerinin içinde bulundukları yaşam koşullarını anlamaya çalışmak ve onları yönlendiren iktidar güçlerinin üzerine gitmektir.

Yöre yıllardır ilgisiz ve kaynaksız bırakılmıştır. Bir süreden beridir sermaye iktidarlarının iştahının kabarmasıyla bölge halkı hatırlanmış gibi yapılıyor. Oysa amaç bölgede yaşayanların yaşam ve refah seviyesinin yükseltilmesi değil; yerli ve büyük oranda da yabancı sermayenin çıkarlarıdır. Bu yönde bölgede hüküm sürmekte olan yoksulluk ve yoksunluğu kullanarak egemenler yöre halkını ekolojik dengeyi korumak ve yaşanan doğa katliamına tepki göstermek için eylem gerçekleştiren örgütlerin karşısına çıkarttı. Adeta bir linç girişiminin gerçekleştiği olayların UBP, bölge kaymakamlığı ve Dipkarpaz Belediyesi tarafından organize edildiği çok açık ve net ortadadır.

Diğer yandan basın açıklamasının ardından YKP’nin açmış olduğu ve üzerinde de “Valilik Elini Burnumuzdan Çek” yazılı pankarta polis el koymak istemiştir. Polis’in saldırısını en başta YKP’li ve Barakacı aktivistler göğüsleyerek, dayanışma örneği sergilediler.

Yolu kesen ve işgal eden yöre sakinlerine hiçbir müdahalede bulunmayan ve linç girişimi karşısında ‘çaresiz’ kalan polis teşkilatı söz konusu sol ve demokrat yapıların pankartı olunca ‘kahraman’ kesilmektedir. Bellidir ki orada yaşananlar sadece UBP’yi değil, TC Elçiliği ve AKP’yi de rahatsız etmektedir. Polis ise her iki olayda da görevini  ‘kahramanca’ yerine getirmiştir.

Dipkarpaz’da facianın eşiğinden dönüldü. Bir yandan belediye binasından yapılan çağrılarla köylüler örgütlerin karşısına çıkartılıp, linç girişiminde bulundu, diğer yandan da polis bir pankarta saldırarak buna karşı direnç gösteren insanları yerlerde sürükledi. Açık bir UBP provokasyonu örgütlerin soğukkanlı ve hassas tavırları sayesinde geri püskürtüldü. Fakat yaşanan doğa faciası hala sürmekte ve daha da sürmeye devam edecek. Buna dur demenin, UBP provokasyonlarını ve oyunlarını boşa çıkartmanın yolu, yöre halkına kendimizi daha iyi anlatmak ve Karpaz’ın gerçekliğine gerçekten dokunabilmekten geçer.