Baraka’dan basın bildirisi: CAMİ DEĞİL SIĞINMA EVİ!

foto2Sosyal Riskleri Önleme Vakfı’nın, bir süredir gönüllü emekleri ve özverili çabalarıyla yürüttüğü kadın sığınma evini kapatma kararı almasını, bir yandan üzüntü diğer yandan ise sorumlulukla karşılıyoruz. Yıllardır, devletin desteğine değil neredeyse kösteğine rağmen, bu zor ve meşakkatli sorumluluğu üstlenen kişilerin, kadınlara ve topluma yaptığı kıymetli katkıyı görüyor ve yine vurguluyoruz ki: Sığınma evi devletin görevi!

Kadına yönelik şiddetin oldukça yaygın olarak yaşandığı ülkemizde, hala daha gerek şiddeti önleyici, gerek şiddet gören kadın direnişçiyi destekleyici, gerekse şiddet uygulayanı caydırıcı şekilde cezalandıran mekanizmalar ısrarla oluşturulmamaktadır. Kadına yönelik şiddet, polisinden yargısına, sığınma evinden sağlık ve eğitim sistemine uzanan geniş bir yelpazede, kadın haklarını ve kadın özgürleşmesini ön plana alan, sürekli bir devlet politikası olarak ele alınmalıdır. Politikalar oluşturulur ve uygulanırken, bu alanda mücadele eden, deneyim biriktiren örgütlerin katkısı ve işbirliği çok önemlidir ve ülkemizde bu katkı ve işbirliğini sağlayacak, kadın dayanışmasına inanan pek çok örgüt de vardır.

Oysa gelen giden hiçbir hükümetin, süslü sözler ve yerine getrilmeyen vaadler haricinde bir şey yaptığını, samimiyetle kadına yönelik şiddeti önlemek için çaba gösterdiğini görmüş değiliz. Kadın sığınma evi, şiddet gören kadınlara hukuksal destek sağlanması veya kamusal kreş gibi kadın dostu projelere hiç bir zaman kaynak ayrılmazken, kadın düşmanı olduğunu AKP rejmine bakarak açıklıkla gördüğümüz, dayatma Sünni İslam projelerine her zaman fazlasıyla kaynak bulunabiliyor!

Bizler ataerkiyi, baskıyı ve şiddeti değil özgürleşmeyi yaşamak istiyoruz!

“Cami değil sığınma evi” diyoruz ve kadın dayanışmasıyla bunu başaracağımıza inanıyoruz.

Baraka Kültür Merkezi

9 Temmuz 2016