DYBD Hareketi ile Söyleşi: “Aynı amaçlar doğrultusunda parçalanmış olmanın faydası değil zararı var”

Argasdi dergimizin ÇevrEkoloji dosyasında yer alan, Dünya Yalnız Bizim Değil Hareketi ile yaptığımız ropörtaj…

“Aynı amaçlar doğrultusunda parçalanmış olmanın faydası değil zararı var”

Kısa bir süre önce kurulmasına rağmen gerek Hayvan Refahı (Değişiklik) Yasası’nı Meclis’e taşıması, gerek yangında ölen hayvanlara dikkat çeken eylemi, gerekse de hayvan deneyleri konusunda Bakanlığı zorlayıcı başvuruları ile adından söz ettiren Dünya Yalnız Bizim Değil Hareketi’nden dostlarla söyleştik… Sessiz Kullar Derneği’nden Janna Kıral, Bağımsızlık Yolu’ndan Hatice Azizoğlu, DAÜ KAY ve DAÜ Hayvanlara Yardım Kulübü’nden Fayka Güresun, LAÜ KAY’dan Yusuf Dicle Kayacan ve hayvan hakları aktivisti Eda Zeybel sorularımızı yanıtladı…

Dünya Yalnız Bizim Değil Hareketi nedir? Amaçlarınız…

Fayka: Yaşadığımız dünyada sadece insanların değil aynı zamanda can dostlarımızın da yaşamaya hakları olduğunu savunan hatta bu canlar için mücadele eden bir hareketiz.

Kurulma amacımız, hayvanlara yapılan vahşetlere ve haksızlıklara dur demek. Yedi kurumun bir araya gelmesiyle, bu yolda verdiğimiz çabalarımızın sonucunu en kısa zamanda alacağımıza inanıyorum.

Eda: 2017 Ocak’ta ilk toplantılara başladık. Mevcut Hayvan Refahı Yasası’ndaki cezaların yeterince caydırıcı olmadığını düşündüğümüzden, birlik olup tüm canlıların yalnızca sokakta değil, hukuksal bağlamda da sesi olmak üzere bu yola çıktık.

Yusuf: Hareketimizin temel kuruluş amacı mevcut Hayvan Refahı Yasası’nın iyileştirilmesi olsa da Kıbrıs’ın doğal yaşamı ve sorunlarıyla da ilgilenmekteyiz.

Janna: Birtakım hayvan hakları savunucusu örgütler ile bağımsız hayvan hakları aktivistlerinin bir araya geldiği bir oluşum… Adından da anlaşıldığı üzere; amacımız hayvan dostlarımız için daha yaşanası bir dünya yaratmak ve haklarının korunmasını sağlamak.

Bu oluşumda hangi örgütler var? Yeni örgütlerin katılımına açık mısınız?

Hatice: Hareketimiz içerisinde; Baraka, Bağımsızlık Yolu, DAÜ KAY, DAÜ Hayvanlara Yardım Kulübü, LAÜ KAY, Sessiz Kullar Derneği ve Altın Patiler Derneği ile birlikte bağımsız hayvan hakları aktivistleri var. Görüşmelere başlarken zaten tüm örgütlere çağrı yapılmıştı… Yine de fikri değişen ve aynı yolda mücadele etmeye hazır olan yeni örgütler var ise tabii ki bekleriz.

Janna: İnsanlar, hayvanlar ve çevre bir bütündür ve birbirinden ayrı düşünülemez. Yaşadığımız ülkenin durumu ortada ve maalesef hiç de iç açıcı değil… Gerek dünya hukukunun dışında kalmış olması, gerekse gelmiş geçmiş hükümetlerin yanlış politikaları yüzünden, hayvan haklarından da insan haklarından da bahsetmek çok zor. Buna, rant uğruna yapılan inanılmaz boyutlarda çevre katliamları da eklenince, durumun vahameti daha net bir şekilde gözler önüne serilmiş oluyor. Bu yüzden sadece hayvan haklarına odaklanmasını yetersiz bulup, mücadelemizin çapını genişletmekten yanayım. Doğa ve çevre ile ilgili oluşumların ve gerçek yurtseverlerin hareketimize katılmasına sıcak bakıyorum.

Destek olmak isteyen dernekler veya bireyler size nasıl ulaşabilir?

Yusuf: Doğaya katkı sağlayan veya sağlayabilecek tüm dernek, örgüt ve hayvan hakları aktivistlerine kapımız açıktır. Bize Facebook sayfamız üzerinden ulaşabilir, fikir veya eylemlerini bizlerle paylaşabilirler.

Hatice: Neticede aynı amaçlar doğrultusunda parçalanmış olmanın faydası değil de zararı var…

logo (2)

Hareketiniz bugüne kadar ne gibi çalışmalar, eylem ve etkinlikler yaptı?

Yusuf: Kurulduğumuz günden itibaren 4 ay süresince yeni bir Hayvan Refahı Yasası oluşturmak için çalıştık. Yasa Tasarımız hazır olduğunda bunun duyurulması ve yürürlüğe girmesi için Meclis önünde bir basın açıklaması yaparak, milletvekillerinin desteği ile Meclis’e sunduk ve Komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkere Meclis Genel Kurulu’nda onaylandı.

Hatice: Yasa değişikliği önerimizin ivediliği alındıktan birkaç hafta sonra ciddi bir yangın yaşandı. Ve bu yangında Omorfo’daki bitki örtüsü ile birlikte hayvanlar da telef oldu. Bu yüzden “Mercedes değil yangın helikopteri’ sloganımızla Başbakanlık önünde bir eylem gerçekleştirdik. Daha sonra ise YDÜ’nün bitmek bilmeyen sermaye sevdasının güncel odağı olan hayvan deneyleri hakkında Tarım Bakanlığı’na Bilgi Edinme Yasası gereğince bir takım sorular sorduk.

Bundan sonrası için hedefleriniz nelerdir?

Yusuf: İlk hedefimiz hazırlamış olduğumuz yasanın uygulanmasını sağlamaya çalışarak ülkemizi hayvanlar için daha yaşanabilir bir hale getirmek.

Janna: Tarım Bakanlığı, Belediyeler, Veteriner Dairesi, Polis Teşkilatı gibi mercilerin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesini sağlama, kamuyu hayvan hakları hakkında, yazılı ve görsel medyayı kullanarak bilinçlendirme şeklinde…

canbb

Hayvan Refahı Değişiklik Yasası’nın içeriği nedir?

Eda: Meclis’e sunulan yasa maddeleri, mevcut yasanın iyileştirilmiş halidir. Başlangıç olarak ufak ve sağlam adımlarla ilerlemeyi tercih ettik. İçerikte birçok konu yer alıyor. Toplanan hayvanlar için bir ihbar hattı oluşturulması, ötenazi halinde farklı hekimlere danışılması zorunluluğu, hayvan deneylerinin tamamen ortadan kaldırılması, pet shop ve üretim gibi mecraların caydırılması ve yerine sahiplendirme yapılması, barınakların denetlenmesi, cezaların artırılması ve çevre bilinci oluşturmak üzere cezalar verilmesi, tekrarı halinde ise hapis cezası gibi maddeler yer almakta. Yasamız için hala beklemedeyiz ve en yakın zamanda sonuçlanacak diye ümit ediyoruz.

Bu gibi yasal değişiklikler sizce yeterli olacak mı?

Eda: Değişiklikler, daha derin düşünecek olursak, elbette yeterli değil. Fakat başlangıç olarak iyi bir adım attığımızı düşünüyoruz.

Fayka: Eğer bizim sunduğumuz maddeler kabul edilirse, can dostlarımıza yapılan haksızlıklara, vahşete dur demekle kalmayıp, dostlarımıza hak ettikleri yaşamı ve özgürlüklerini de sunmuş olacağız.

Çok teşekkürler, dünyanın yalnızca bize ait olmadığını hepimize hatırlattığınız için…