Bağımsızlık Yolu, Anonim Gençlik ve Baraka Kültür Merkezi’nden Ortak Eylem: Filistin Halkının Yanındayız!

Bağımsızlık Yolu, Anonim Gençlik ve Baraka Kültür Merkezi, Amerikan Temsilciliği önünde “Filistin Halkı ile Dayanışma Eylemi” düzenledi.
IMG-20231021-WA0010
Kıbrıs Sosyalist Partisi’nin de destek verdiği eylem sırasında, “Nehirden denize Filistin özgür olacak”, “Yaşasın Filistin halkının kurtuluş mücadelesi”, “Kahrolsun Siyonizm, yaşasın halkların kardeşliği”, “Yaşasın laik sosyalist Filistin” yaftaları açılırken, “Katil ABD Ortadoğu’dan defol”, “Siyonizm’e, faşizme, şeriata geçiş yok” sloganları atıldı.
Ersoy: Sorunun Esas Kaynağı Siyonist İsrail Devletinin Saldırganlığı
Bağımsızlık Yolu, Anonim Gençlik ve Baraka Kültür Merkezi adına konuşan Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, Gazze’ye bombalar atılarak hastanelerin bombalanmasını, çocukların öldürülmesini protesto etmek için toplandıklarını açıkladı. Bu savaşın arkasında yatan sebebin emperyalizm ve Siyonizm olduğunu bildiklerini söyleyen Ersoy, bizlere bu savaşı sanki bir din savaşı, Müslümanlarla Yahudilerin savaşı, bir medeniyet savaşı gibi göstermeye çalışıldığını fakat bu savaşın bir halkın var olma mücadelesi ile bir devletin bir halk üzerindeki soykırım girişimi olduğunun altını çizdi. Bütün batı medeniyetleri ve adı demokrasiyle, medeniyetle anılan ülkeler bu soykırım girişiminin arkasında olduğuna dikkat çeken Ersoy, Filistinli halkın sesinin kısılması yoluyla masum insanların dökülen kanını meşrulaştırmaya çalıştıklarını söyledi.
Sorunun esas kaynağının Siyonist İsrail Devletinin saldırganlığı olduğunu bildiklerini belirten Ersoy, yaşananları bütün güçlü devletlerin desteğini alarak yaptığını çok iyi bildiklerini söyledi. Bunu sadece medeniyetler savaşı gibi çerçevelenmeye çalışılsa da, aslında Ortadoğu’daki stratejik çıkarların, bir doğal gaz meselesinin ve bölgesel savaşların çıkarları olduğunu, burada kaybedenin ise 75 yıldır işgal altında, var olma mücadelesi veren, katledilen, zulmedilen, hor görülen, aşağılanan Filistin halkının olduğunu vurguladı.
İlk günden beri Filistin halkının yanlarında olduklarını vurguladıklarını belirten Ersoy, esas sorunun Siyonist İsrail Devleti olduğunu ve arkasına emperyalizmi de alarak bölgede kan döktüğünü bir kez daha vurgulamak için bu eylemi gerçekleştirdiklerini söyledi. Ersoy, bu girişimlerin durdurulmasını istiyorsak, somut bir barış çağrısıyla değil doğrudan İsrail Devletine ve emperyalizme dur denilmesi gerektiğinin altının bir kez daha çizmek için Amerikan Temsilciliği önünde olduklarını açıkladı.
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Eroy’un konuşmasının ardından, örgütler adına basın açıklamasını Anonim Gençlik’ten Ahmet Sucubaşı okudu.
IMG-20231021-WA0007
Basın açıklamasının tamamı şöyle:
FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ!
İsrail, 2 Milyon’un üzerinde Filistinli’yi yıllardır Gazze’ye hapsetmiş durumdadır. Gazze’de yaşayan Filistinliler bir haftadır İsrail’in ayrım gözetmeden yürüttüğü saldırılar altındadır ve binlerce Filistinli bu saldırılarda hayatını kaybetmiştir. 17 Ekim Salı akşamı, İsrail bu saldırılara bir yenisini eklemiş ve bu sefer bir hastaneyi bombalamıştır! Doktor, sağlık emekçisi, hasta, yaşlı, kadın, çocuk, hastaneye sığınmış kişilerden oluşan 500’ün üzerinde insan, bu acımasız Siyonist saldırıda hayatını kaybetmiştir.
Kıbrıslı Türk devrimciler olarak, yaşanmakta olanı “etnik veya dini bir çatışma”, “medeniyetler savaşı” gibi tanımlara sıkıştırıp vahametini gizlemeye çalışan anlayışı reddediyoruz! Yaşanmakta olan Filistin halkına Siyonist İsrail devletince yönelen bir soykırım girişimidir. Milyonlarca insana, hem de gidebilecekleri güvenli hiçbir yer yokken evlerini boşaltmalarını söylemek, hastaların hastaneleri boşaltmasını beklemek soykırım olarak tanımlanabilecekken, sivillerin üzerine on gündür yağdırılan bombalar insanlığa karşı işlenebilecek en büyük suç, yani bir soykırım girişimidir!
Bu soykırım girişimi sırasında AB ülkeleri ve ABD’nin takındığı tavır ise iğrençtir! Filistin direniş örgütlerinin İsrail işgalindeki bölgelere yönelik operasyonu sırasında, radikal İslamcıların sivil İsraillilere yönelen kabul edilemez eylemleri dünya genelinde kınanmıştır. Fakat bugün AB ve ABD yöneticileri, dünya kamuoyunda oluşan vicdani duyguları soykırımı görünmez kılmak için kullanmaktadır. Hastane saldırısının ardından, ABD Başkanı Joe Biden’ın soykırımcı Natenyahu’nun yanına giderek destek belirtmesi de bunun en net göstergesidir. Avrupa devletleri ve ABD, bugün net bir şekilde soykırımcı Siyonist devletin arkasına dizilmiş durumdadır! Emperyalist ülkelerin taraflı medyası ve ana akım haber kaynakları da aynı şekilde davranmakta; yalan haberler, gerçekleri saptıran manipülasyonlar ve İsrail’in savaş suçlarını gizleyip meşrulaştıran içeriklerle tüm gücüyle İsrail’e destek vermektedir.
Türkiye’deki Tayyip Erdoğan yönetimi başta olmak üzere, emperyalistlerden çıkarı olan yerli ve yabancı çeşitli odaklar ise; sözde barış severlik maskesi altında, yaşanmakta olanı eşitler arası bir çatışmaya indirgeyen, iki tarafa da kınamalar yapıp itidal çağrıları ile yetinen, “barış istiyoruz” diyerek suya sabuna dokunmayan bir tutum takınmaktadırlar. İsrail gelişmiş silah gücü, düzenli ordusu ve kurumsal örgütlenmesi ile Siyonist bir devlettir! Filistinliler ise devletleri ellerinden alınmış, siyasi iradeleri gasp edilmiş, düzenli ordusu veya kurumsal bir yapısı olmayan, direniş örgütlerine tutunmuş bir halktır! Yani eşitler arası bir çatışma durumundan asla söz edilemez! Yaşanmakta olan, emperyalizminin desteğini alan soykırımcı, siyonist bir devletin, Filistin halkının üzerine tüm gücü ile çullanmasıdır. Erdoğan rejimi, Siyonist rejimle giderek arttırdığı ticari ve siyasi ilişkileri uğruna, mazlum bir halkın soykırıma uğramasına seyirci kalmaktadır.
Yaşanılanları bir “dinler çatışması” veya “etnik çatışma” olarak göstermeye çalışan kesimler ise; ortada sanki halklar arasında bir sorun varmış gibi davranmaktadırlar. Gerçeklikte ise Filistin halkı içerisinde birçok dinden insanlar olduğu gibi, Yahudi halkı içerisinde de Filistin davasını haklı bulan, siyonist rejimi ve İsrail işgalini reddeden demokratlar, ilericiler, sosyalistler vardır! Filistin halkı on yıllardır süren Siyonist saldırganlıkla giderek yaşam alanlarını kaybetmekte ve yaşam hakkına sistematik olarak saldırılmaktadır. Bu saldırıların sorumlusu Yahudiler değil, İsrail devletidir!
IMG-20231021-WA0004
Sistematik ve soykırıma varan İsrail şiddeti, yarattığı öfke ile; Filistinlilerin tarihsel olarak sahip oldukları seküler ve sosyalist önderliklerine de zarar vermiş, emperyalizmin yıllar süren teşviği ile radikal İslamcı örgütler Filistin direniş hareketinde etkinliğini arttırmıştır. Filistinlilerin hem kendisi, hem de bir halk olarak seküler yapısı saldırı altındandır. Siyonist İsrail rejimi ise bu süreçte baskıcı karakterini giderek arttırmış, Filistinlilere yönelik saldırganlığı soykırımcı bir hal alırken, İsrailli sosyalistlere ve kendinden farklı düşünen her türlü harekete yönelik de tahammülsüz bir karakter kazanmıştır.
Siyonit rejimin ortadan kaldırılması ve Filistinlilerin radikal İslamcı örgütlerin etkinliğinden kurtulacağı seküler bir Filistin devletine kavuşması hem Filistinliler, hem de Yahudiler için kurtuluş olacaktır. Ana akım medyada bizlere anlatılanların aksine, halkların çıkarları ortaktır! Halkların ortak kurtuluşu, Filistin’de emperyalist tahakkümün ve siyonist işgalin sona ermesinden geçmektedir.
Bugün AB ve ABD yönetimleri İsrail’in yanında yer alırken, halkları ise sokaklarda Filistin halkı ile dayanışma göstermekte, kendi devletlerinin İsrail’e verdiği desteğe karşı mücadele etmektedirler. İsrail’deki ilericiler ve sosyalistler de sorunun kaynağının siyonist rejim olduğunu açıkça ifade etmektedirler. Filistinliler ile dünya halklarının bu dayanışması; demokrasi, barış ve insanca bir yaşam için dünya genelinde tek umuttur, umudumuzdur. Kıbrıslı Türk devrimciler olarak biz de; dünya halklarının, Filistin halkı ile büyüyen dayanışma hareketine omuz veriyoruz.
ABD emperyalizmi yıllardır adamızı batmayan bir uçak gemisi olarak görmekte, İngiliz üsleri aracılığı ile Ortadoğu halkları üzerinde bir silah olarak kullanmaktadır. Şimdi de Türkiye ve Kıbrıs Cumhuriyetindeki işbirlikçileri aracılığı ile adamızı siyonist İsrail’in bir müttefiki haline getirme çabasındadırlar. Kıbrıs halkları buna izin vermeyecektir! ABD emperyalizminin oyuncağı olmayı reddediyoruz, İsrail siyonizminin müttefiki olmayı reddediyoruz! Filistin halkının yanındayız ve buradan sesimizi direnen Filistin halkının sesine katıyoruz: “Nehirden denize, Özgür Filistin!”
Kahrolsun Siyonizm, Yaşasın Halkların kardeşliği!
Anonim Gençlik, Bağımsızlık Yolu, Baraka Kültür Merkezi