“EMEK” SERMAYE İLE UZLAŞMAYACAK !

 

 Bir kültür merkezi olarak kültürü ve sanatı her zaman toplumsal yaşamın bir parçası olarak gördük ve görmeye devam ediyoruz. Bunun anlamı, kültürün ve sanatın siyasetten bağımsız düşünülemeyeceğidir. Bu nedenle de müzik, tiyatro, belgesel gibi tüm sanatsal üretimlerimizi toplumsal bir duyarlılıkla ve siyasi yaşamdan bağımsız düşünmeyerek gerçekleştirdik, gerçekleştiriyoruz.  Sanatın toplumsal ve siyasal bir uğraş olmasının en önemli kanıtı ise, gelmiş geçmiş bütün baskıcı iktidarların, sanatı kontrol altına alma ve kendi anlayışları ve ideolojileri çerçevesinde şekillendirme girişiminde bulunmalarıdır.

 

Böylesi bir kontrol altına alma ve şekillendirme girişiminin en son örneğini, Türkiye’de AKP hükümetinin Emek Sineması’na karşı uyguladığı politikalarda görüyoruz. İstanbul’da Beyoğlu’nda bulunan ve sayısız filme, müzikale ve festivale ev sahipliği yapan tarihi Emek Sineması, AKP hükümeti tarafından yıkılarak bir alışveriş merkezine döndürülmek isteniyor. Sayısız sanatsal üretimin kendine yer bulduğu ve ayrıca 12 Eylül faşist darbesinin ardından ilk 1 Mayıs kutlamasına 1987 yılında ev sahipliği yapan Emek Sineması’nın bir tüketim çılgınlığı mekanı olan alışveriş merkezine çevrilmesine karşı çıkan binlerce sanatçı, sinema sever ve eylemci, Emek Bizim İstanbul Bizim Platformu’nun çağrısıyla 7 Nisan günü Taksim Meydanı’nda buluşarak Emek Sineması’na doğru yürüyüşe geçtiler. İçlerinde Bağımsız Kıbrıs eylemimize de katılan tiyatro ve sinema sanatçısı Cengiz Bozkurt’un ve Kıbrıslı Türk yönetmen Derviş Zaim’in de bulunduğu eylemcilere polis tazyikli su ve biber gazı ile saldırdı. Tek bir muhalefet sesine bile tahammül edemediğini bir kez daha kanıtlayan otoriter ve anti-demokratik AKP hükümeti, sanat düşmanı olduğunu da bir kez daha kanıtlamış oldu.

 

Bizler, yeri geldiğinde halkların mücadelesinin en güzel ve en kuvvetli ifade biçimlerinden olan sinemanın susturulamayacağını, Emek’in, Sermaye lehine yapılan kentsel dönüşüm uğruna feda edilemeyeceğini savunuyoruz. Bu konuda mücadele veren kardeş Türkiye halklarının sanatçılarının, sinema severlerinin ve duyarlı kişilerinin mücadelesini de yürekten selamlıyoruz.