Müziğin Barış Kültürüne Etkisi – Saadet Çaluda

Ne istiyoruz?

Barış!

Ne zaman?

Hemen şimdi!

Barış, insanlık için en büyük arzulardan biridir. Tarih boyunca dünyada birçok savaş yaşanmış olsa da müzik, barışın en önemli temsilcilerinden biri olmuştur hep. Sınırları aşan bir dil olarak insanları birleştiren müzik, duyguları ifade eden ve anlayışı artıran güçlü bir araçtır. Müziğin, kuşkusuz ki barış kültürüne çok büyük etkisi vardır. Gelin bu etkinin nasıl olduğunu dergimizin sanat sayfasının satırlarına sığdırmaya çalışalım.

 

Müzik, insanlar arasında bir bağ kurar ve iletişimi kolaylaştırır. Farklı kültürlerden gelen insanlar, müziği paylaşarak ortak bir dil oluşturabilir. Müzik, duyguları ifade etmek ve empati kurmak için güçlü bir araçtır. Bu duygular sadece barışı temsil etmez. İçerisinde aşk, dram, toplumsal direniş, kavga, öfke gibi nice hisler barındırır. Örneğin besteciler, bestelerini yazarken hissettiği, içinde yaşadığı duygunun etkisi ile hareket eder veya hedeflerine göre… Hedef eğer aşk ise, duygusal tınılar daha fazla doldurur kulaklarımızı. Bir müzik parçası, farklı diller konuşan insanların birbirini anlamasını sağlayabilecek ortak bir dile sahiptir. Farklı müzik tarzları, ritimler ve enstrümanlar kültürel çeşitliliği yansıtır. İnsanlar müzik aracılığıyla diğer kültürlere olan anlayışlarını artırabilir ve hoşgörü geliştirebilirler. Barışçıl bir dünya için kültürel anlayış önemlidir. Örneğin yıllardır Kıbrıs’ta barış ve halkların kardeşliği temalı iki halk tarafından ortak eylemler düzenlenmekte, eylemlerde ise iki dilli şarkılar söylenmektedir. Bu müzikler, farklı dillerde de olsa, iki halkın ortak kültürel ezgilerden oluşur; birlikte el ele söylenir; yükselen melodiler barışı haykırır.

Barışa çağrı yapan müzik parçaları, toplumun düşünce gücünü çok daha aktif hale getirir. Çünkü müziklerin bir diğer sihri de ritminde gizlidir. Araba sürerken rastgele açtığınız bir şarkı, ritmiyle sizi hüzünlendirebilir veya heyecanlandırabilir; hızıyla resmen duygu şovu yaşatabilir. Önce yumuşak ezgiler hakkımızın nasıl verilmediğini söyler kulağımıza usulca… Ardından hızlı melodiler coşturur içimizdeki özgürlük hissini… Derken müzik yükselir, yükselir ve en sert diliyle sorar hepimiz adına hesabımızı… O an içimizdeki en kuvvetli söz  “Zincirlerimizi hep birlikte kıracağız!” sözüdür. İşte bu bize müziğin gücünü anlatır.

Barış için müzik diyorsak eğer, sloganlarla büyüyen, eylemlerde, protestolarda her zaman halkın haklarını en önde ve her duygu ile savunan, besteler yapıp sözler yazan, Çağdaş Halk Müziği’ni protest müzikle harmanlayan ve benim de büyük bir gururla yer aldığım Sol Anahtarı müzik grubu, bu alanda aklımıza ilk gelenler arasındadır. Müziği belli kalıplara bağlı kalmadan, özgürce, yaratıcılığa açık olarak üretebilen, başka bir kültürü, başka bir dünya özlemini, müzik aracılığıyla topluma aktaran bir yapıda olan grubumuzun besteleri de dilden dile halkların kardeşliğini haykırmaktadır.

Kısacası, dünyanın neresinde protesto varsa orada mutlaka müzik vardır. Hak mücadelesi verirken kimimiz eylemde pankart tutar, kimimiz sahnede tiyatro sergiler, kimimiz makale yazar, kimimiz ise derdini radyo ve televizyon aracılığıyla anlatır. Mücadelemizi yükselten bu araçların yanında müzik ise halkların barış istencini notalarla yükselterek koyar katkısını mücadeleye.

 

WhatsApp Image 2023-09-12 at 11.15.43