argasdi 14

    

Neo-Liberal Yç Sava? Hükümeti

     

Seçim borusunun çalmasy ile birlikte tüm partilerde bir hareketlilik ya?anmaya ba?lady. UBP tek ba?yna iktidar olma hayalleri ile yanyp tutu?urken, DP-ÖRP-TDP gibi orta ölçekli partiler de olasy bir koalisyonda küçük ortak olarak bulunma hedefini kendilerine benimsediler. CTP ise eriyen oylaryny nasyl toparlayaca?yny bilemeden, klasik sa? parti refleksleri ile hareket ediyor.

     

Geçti?imiz alty yyllyk hükümet döneminde neo-liberal politikalaryn amansyz bir uygulayycysy olan CTP, oylaryny toparlamak için eski sol seçmenini cicili bicili laflarla aldatmaya çaly?yyor. Oysa Sosyal Güvenlik Yasasy’nyn geçirilmesi, LAÜ’de sendikala?an ö?retim görevlilerinin i?ten atylmasy, Karpaz’a elektrik götürülerek do?al hayatyn talany gibi konular hatyrlandy?y zaman bu sözlerin samimi olmady?y gayet net görülebilir. CTP, merkeze oynayan her “sol” parti gibi, kendi tabanyny kuru söz ile sindirip sermayenin her istedi?ini yerine getirerek durumu idare edebilece?ini dü?ünüyor. Bu öylesine kirli bir oyundur ki, emek güçlerinin her talebi “?imdi zamany de?il, zor durumdayyz, anlayy? gösterin” sözleri ile yaty?tyrylyrken, sermayenin her saldyrysy ba? tacy edilir. Emek güçleri, CTP gibi sözde sol partilere tahammül göstererek de?il, klasik sa? partilere kar?y mücadele ederek daha çok kazanym elde ederler veya eldeki haklaryny korumayy ba?aryrlar. CTP’nin bu stratejisine net bir cevap verilmelidir. Bu cevap CTP gibi seçime endeksli ve ba?ka bir dilden anlamayan partilere sadece ve sadece oy oranlarynyn dü?ürülmesi yolu ile verilebilir. Bu sebeple CTP’ye bu seçimlerde bedel ödetmek, kuru bir intikamdan öte gelece?e dönük de bir derstir. Bu ders, emek güçlerinin synyrsyz bir tahammüle sahip olmady?yny, ya sermayeyi ya da eme?i tercih etmek zorunda olduklaryny ö?retecek açyklykta olmalydyr. Ancak bu yapylyrken kesinlikle UBP-DP-ÖRP gibi muhafazakar sa? partilere oy verilmemelidir. Bunun nedenleri ilerleyen satyrlarymyzda anlatylyyor. Ancak zaten emek ve bary? güçleri, yyllarca bu ülkede emperyalizmin i?birlikçili?ini yürütmü? fa?ist partilere oy vermeyi akyllaryndan bile geçirmemektedir. Bu ko?ullar altynda kendine TDP ismini vererek, CTP’den hiç de farkly olmayan bir önceki hükümet dönemini unutturmaya çaly?an TKP siyasetine asla bir alternatif gözü ile bakmyyoruz. TDP bir alternatif de?ildir. TDP parlatylmy? ba?kanlary Çakycy’nyn ?ahsynda, köksüz, ideolojisiz, emekten ve soldan korkan, neo-liberalizmle hesapla?mayy dü?ünmek dahi istemeyen bir partidir.

    

Peki tüm partilerin birbirine benzemesi, nüfus yapysynyn de?i?mesi, TC müdahaleleri veya medyanyn sol siyasete kapaly olmasy boykot için bir gerekçe midir? Bu sayymyzda boykot konusunu da çe?itli yönleri ile irdelemeye çaly?tyk. Ancak devrimci siyaset açysyndan vurgulanmasy gereken noktayy burada da vurgulayalym: Boykot bir taktik seçenektir. Ancak boykot takti?ini uygulayacak olan siyasi öznenin bir iktidar stratejisine sahip olmasy ve bu stratejiye uygun tarihsel anda, boykotu bir taktik olarak gündeme getirmesi gerekir. Oysa ülkemizdeki boykot uygulamasyna bakyldy?y zaman, boykotun bir taktik olarak de?il strateji olarak ortaya kondu?unu görüyoruz. Boykot yolu ile iktidary ele geçiremezsiniz. Yktidary ele geçirmenin araçlarynyn kurgulanmady?y ko?ullarda da boykot sadece ve sadece vicdan rahatlatmanyn, di?e di? bir kavgayy göze alamamanyn mazereti kylynabilir. Boykotu strateji olarak kurgulayan bir siyasi yakla?ym devrimci yakla?ym de?il, kitleleri atyl byrakan pasifist bir yakla?ymdyr. Bunu yöntem olarak kabul etmemiz ise mümkün de?ildir.

    

2009 genel seçimlerine halk açysyndan damgasyny vuran olgu seçeneksizliktir. Tüm partilerin birbirine benzedi?i, neo-liberal politikalary uygulamak konusunda birbirleri ile yary?tyklary ve emek hareketinin devrimci bir çyky?y örgütleyemedi?i ko?ullarda ihtiyacymyz olan ?ey; devrimci bir parti olu?turmak üzere yürütülecek bir devrimci halk hareketi çaly?masydyr. Bunun yolu da hiçbir alany reddetmeden, her alanda örgütlü mücadele yürütmekten geçiyor. Ülkemizdeki durumun vehameti, “hemen ?imdi” bir kalky?ma için yüreklerimiz da?lyyor olabilir. Ancak bu kalky?manyn sa?lam temellere sahip olmasy için alanlarda yürütülecek uzun ve zahmetli çabalara ihtiyacymyz var. Bu zahmeti göze alamayanlaryn üretecekleri çözümler ise saman alevinden daha uzun ömürlü olmayacaktyr. Bu sebeple hemen ?imdi bir?eyler yapmak isteyenler, küçük i?lerle yetinmek durumundadyr. Küçük eller tarafyndan yürütülecek küçük i?ler, yarynyn büyük i?lerinin temelini örecektir.

    

2009 genel seçimleri, KSP-YKP ve BKP’nin tamamen sorumsuzca birbirine girdi?i ko?ullaryn da temeli oldu. Boykotçular seçime girmeyi rejime destek olarak yorumlarken, “Yasemin”ciler daha ilk günden gazetelerini geriye kalanlara kapatan, “benden olmayan bana kar?ydyr” yakla?ymy geli?tirdiler. KSP ise gazetesinde anlatty?y “strateji” ile CTP-UBP-DP-ÖRP-TDP’yi de?il, YKP ve BKP’yi kendine hedef seçmi?tir. Kendi söylemlerine göre bu “yanly? anlayy?lar” yenilmeden KSP’nin önü açylmayacaktyr! Üç partinin de nasyl bir körlük içinde oldu?u gayet net görülüyor. Oysa üç parti de seçimler yoluyla gerçek bir de?i?im yaratylmayaca?yny dillendiriyor. Ancak seçimleri gerekçe göstererek seçim dy?y alanlarda da beraber çaly?mamalary yetmezmi? gibi seçimler nedeniyle de birbirlerine giriyorlar. Polis Synavy rezaletinden sonra bu üç parti ile birlikte gerçekle?tirdi?imiz eyleme fa?ist çevrelerin verdi?i tepki, seçim sonrasynda çok daha azgynla?acak bir ?övenist dalga ile kar?y kar?yya olaca?ymyzyn i?aretiydi. Bu ko?ullarda emek ve bary? güçlerinin birbirlerini harcamak gibi bir lüksü yoktur, olamaz! Aksine pratik i?birliklerini ve birlikte tavyr alyrken, kitlesel eylemler yolu ile moral toplamayy hedeflemeliyiz. Çünkü sol büyüyecekse tüm renkleri ile birlikte büyüyecektir. Di?erini küçülterek büyümeye çaly?anlar ise tarihteki örneklerle sabittir ki her zaman küçülmeye mahkumdur. Üstelik seçim sonrasynda kurulmasy kuvvetle muhtemel UBP-CTP koalisyonuna kar?y örülecek stratejik savunma pozisyonu da ancak el birli?i ile in?a edilebilir.

    

Yster UBP veya CTP ile di?er sa? partilerin isterse de UBP-CTP’nin birlikte kuraca?y bir koalisyon olsun; seçim sonrasy hükümeti kesinlikle bir “Neo-liberal Yç Sava? Hükümeti” olacaktyr. Bu hükümet, CTP tarafyndan belli bir noktaya getirilen neo-liberal saldyrynyn geni?letilmesi ve derinle?tirilmesi ekseninde yürüyecektir. Bu hükümet, emek mücadelelerine, grevlere ve eylemlere kar?y çok daha acymasyz olacaktyr. En ufak bir direni? e?ilimini bastyrmak konusunda tereddütsüz ve eme?in haklaryna saldyry noktasynda pervasyz olacaktyr. Do?anyn talanyny i?tahla devam ettirecek bu hükümet, gerçek bir iç sava? hükümeti olacaktyr. Durum böyleyken, devrimcilerin birlikte direnmekten ba?ka seçene?i yoktur.

    

Baraka bu zorlu sürece yönelik hazyrlyklaryny ?imdiden planlamy?tyr. Kybrysly Türk Devrimci Hareketi isimli kitabyn Argasdi yayynlaryndan basylmasy ile geçmi?e yönelik tarty?ma sürecimizi yeni bir a?amaya ta?ydyk. Tiyatro ekibimiz nisan ayynda perdelerini yeniden açyyor, 30 Mart Kyzyldere Katilamy ülkemizde ilk kez kitlesel olarak anylyyor ve Baraka 1 Mayys öncesinde kitlesel bir bulu?ma organize etmek için çaly?yyor.

    

Çiçe?i burnunda neo-liberal hükümeti 1 Mayys 2009’daki co?kulu kortejimizle selamlayaca?yz. Onlar ate?seler biz cehennem olaca?yz…

     

Münür Rahvancyo?lu, ?ifa Alçycyo?lu, Besim Baysal

     Yçindekiler

Sayfa 2 – Hammaliye Kurulu’ndan

Sayfa 3 – Seçimlere TC Müdahaleleri, Besim Baysal

Sayfa 4 – “Çözüm” Süreci ve Seçimler, Ali ?ahin

Sayfa 5 – UBP, DP, ÖRP ve HYS’e Neden Oy Verilmemeli, Sabih Benzetsel

Sayfa 6 – TDP’ye Neden Oy Vermiyoruz, Münür Rahvancyo?lu

Sayfa 7 – CTP’ye Neden Oy Vermiyoruz, Aziz Güven

Sayfa 8 – Marksizm ve Parlamento, Hasan Yykycy

Sayfa 10 – Boykot Ve Nüfus Meselesi, Besim Baysal

Sayfa 11 – Yasemin Yttifaky ve Tavrymyz, Hammaliye Kurulu

Sayfa 12 – Memleketin Ahvali, Mehmet Adaman

Sayfa 14 – Göç Yasasy’na Hayyr

Sayfa 15 – Ayak Bacak Fabrikasy, BTE

Sayfa 16 – Poker ve Kapitalizm, Mustafa Kele?zade

Sayfa 16 – Seyehatname, Sabih Benzetsel

Sayfa 17 – ?ans “Oyunlary” Yasasy, ?ifa Alçycyo?lu

Sayfa 18 – Baraka’dan Haberler, ?ifa Alçycyo?lu

Sayfa 20 – Alternatif Film ve Yol Üzerine Bir Söyle?i, Gözde Gayde

Sayfa 22 – Milgram ve Y?kence, Mine Balman

Sayfa 24 – La Beaute Est Dans Laure, Hasan Yykycy

Sayfa 26 – Ynsanlaryn Hikayesi Köylerin Tarihi, Besim Baysal

Sayfa 27 – Liseliyim, Ceyda Alçycyo?lu

Sayfa 28 – Bellek Dünya; Ulrike Marie Meinhof, ?ifa Alçycyo?lu

Sayfa 29 – Bellek Kybrys; 1 Mayys 1958, Münür Rahvancyo?lu

Sayfa 30 – Kütüp-Ha!-Ne?; Tarih, Bellek ve Gelecek, Hasan Yykycy

Sayfa 31 – ?iir, Ali ?ahin

Sayfa 32– Parmak Yzi, Ömer Tatlysu

Sayfa 34 – Küreselle?en ve Kirlenen Futbol, Mehmet Adaman

Sayfa 35 – Alanlarda Çaly?mak, Hammaliye Kurulu