DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLANAMAZ!

27 Aralık günü gazetelerde “Lokmacı Askerlerine Uygulanan Şiddete Hayır” başlığıyla yayınlanan, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na açık mektupta, Halil Karapaşaoğlu, bir askerin astsubay tarafından dövüldüğünü ve askerde yaşanan şiddet olaylarını aktarmıştı. Okuyanlara, “Gençlerimize bunları yapmaya kimsenin hakkı yok” dedirten bu yazı, gerçekleri anlattığı için Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nda da tedirginlik yaratmış olmalı ki, Halil Karapaşaoğlu aynı gün Lokmacı sınır kapısında alıkonuldu. Askerliğini fiilen bitirmiş olan Halil Karapaşaoğlu, pek çok Kıbrıslı Türk gibi güneyde çalışmaktaydı ve iş için güneye geçmekteydi. Lokmacı bölüğünden askerler tarafından yaka paça bölüğe alınarak ifadesi alındı ve kendisine dava okundu. Halil Karapaşaoğlu, en temel, en kısıtlanamaz insan hakkı olan düşünce ve ifade özgürlüğünü kullandığı için “hoşnutsuzluk yaratmak” ve “itaatsizlik”ten yargılanacak!

 

Halil Karapaşaoğlu’nun davası 5 Ocak Perşembe saat 10.00’da Boğaz’daki Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nda görüşülmeye başlanıyor. Nasıl ki bir askere atılan dayak sadece o askere değil tüm gençlerimize atılmıştır, bu dava da sadece Halil Karapaşaoğlu’na değil tüm ilerici, aydın, demokrasiden ve ifade özgürlüğünden yana kişilere açılmıştır. Tüm antimilitarist, özgürlükçü kişiler, eşitlikten ve adaletten yana olanlar, ordu dahil her kurumda demokrasiyi savunanlar, fikirlerini ve yaşadıklarını açıkladığı için yargılanan Halil Karapaşaoğlu’nun destekçisi olmalıdır.

Ordunun içinde her türlü torpilin döndüğü, en milliyetçi geçinenlerin rahat askerlik yapmak için başkalarını ezdiği, bedelli askerliğin ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirildiği ve bu gidişle sadece yoksul ve çaresiz gençlerimizin askere gideceği bir süreçte, her kurum gibi askerlik de masaya yatırlıabilmeli, eleştirilebilmelidir. Eleştiri ve düşünceleri ifade edebilmek, kamuoyuyla paylaşabilmek, çağdaşlığın bir gereği olduğu gibi insan hakları ve demokrasinin de vazgeçilmez bir unsurudur.

Ülkemizin polis devleti haline getirildiği, bu ülkenin gerçek sahipleri olan halkımızın üniformalılardan korkutulduğu son yıllarda, askerlik kurumu içinde de basklıların ve şiddetin artması, şiddet uygulayanlara değil ifade özgürlüğünü kullananlara ceza verilmesi kabul edilemez.

 

Askeri kurumlarını yönetmekten aciz, ordusunu sivil iradeye bağlama basiretini gösteremeyen işbirlikçi hükümetlerin bu konuda kılını kıpırdatmayacağı aşikardır. Halil Karapaşaoğlu’na sahip çıkması gerekenler, aydınlar, ilericiler, demokratik kitle örgütleri, duyarlı gençler, feministler, antimilitaristlerdir.

Bizler Baraka Kültür Merkezi olarak, aktivistimiz Halil Karapaşaoğlu ile birlikte 5 Ocak Perşembe günü saat 10.00’da

Boğaz’daki Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı önünde hazır bulunacağız. “Askerde şiddete son” ve “Düşünce özgürlüğü kısıtlanamaz” şiarını yükselteceğiz. Tüm duyarlı kişi ve örgütlere ve basına çağrımızdır.