DERNEKLER: “DERNEKLER YASASI ÖRGÜTLENME HAKKINA AYKIRI” DEDİ

Meclis’te görüşülüp onaylanan ve Cumhurbaşkanı’nca Meclis’e iade edilen Dernekler Yasası, dernekler tarafından, Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve temel insan hakları belgelerinde tanınan örgütlenme hakkına aykırı olduğu için protesto edildi. 14 Mart Pazartesi günü Meclis önünde toplanan çeşitli alanlardan dernek temsilcileri, Yasa’ya dair eleştirilerini basın ve kamuoyu ile paylaştılar.

Devletin, dernekleri, binalarına girerek ve üye listelerini alarak baskıcı bir şekilde denetlemesini öngören Yasa, derneklerin her bir gelir gider belgesinin Kaymakamlıkça onaylanmasını ve mühürlenmesini öngörerek, dernekleri iş yapamaz hale getiriyor. Temel bir insan hakkı olan dernekleşmeyi sadece yurttaşlara tanıyan Yasa’da, hiçbir konu sınırlaması konmadan çocuk dernekleri kurulabilmesi de ülkemize dayatılan muhafazakarlaştırma politikaları dikkate alındığında olumsuz sonuçlar doğurabilecek. Yeni kurulacak derneklerden harç istenmesi, örgütlenme hakkını para ile satılır hale getirirken, Kaymakamlıkça verilebilecek yüksek idari para cezaları da kişilerin dernekçilik yapmasını zorlaştıracak.. Tüm bunlara dikkat çekerek Meclis’ten demokratik ve katılımcı bir şekilde Yasayı görüşmesini talep eden dernekler, bu Yasanın kendileri için varlık yokluk meselesi olduğunu vurguladılar.

Akdeniz Avrupa Sanat Derneği, Altın Patiler Derneği, Baraka Kültür Merkezi, Biyologlar Derneği, Boran Kültür Derneği, Doğu Güneydoğu Kültür Derneği, Dördüncü Duvar Kültür ve Düşünce Derneği, Envision Diversity, Güzelyurt Geliştirme ve Kalkındırma Derneği, Halk Sanatları Derneği, Kıbrıs Ada Tango Derneği, Kıbrıs Havaları Derneği, Kıbrıs Hayvan Hakları Derneği, Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Kuir Kıbrıs Derneği, MS Derneği, Sessiz Kullar Derneği, Tango Kıbrıs Kültür Sanat Derneği ve Üretim Sokağı Kültür Sanat Merkezi’nin ortak basın açıklamasının tam metni ise şöyle:

fotoDeğerli basın emekçileri, değerli halkımız,

Ülkemizde trafikten eğitime, sağlıktan kültür-sanata, insan haklarından çevre ve ekolojiye değin pek çok alanda sorunlar yaşanırken, bugün burada bu sorunlara duyarlı derneklerin ortak bir sorununu dile getirmek için toplandık.

Ülkemizde, maddi ve manevi anlamda kısıtlı olanaklara rağmen, gönüllülük çerçevesinde ve içinde yaşadığı topluma karşı sorumluluk anlayışıyla çalışan, çeşitli alanlarda üretimler ve faaliyetler yaparak halka hizmet eden derneklerin, varlığını sürdürebilmesi amacıyla sesimizi duyurmak için toplandık.

Çünkü ancak örgütlü bir toplum üretebilir, haklarını arayabilir ve var olabilir. Çünkü ancak örgütlü bireyler düşünce ve ifade hakkını özgürce kullanabilir.

Mecliste uzunca bir süredir görüşülen Dernekler Yasası, 22 Şubat’ta Meclis’te kabul edilerek Cumhurbaşkanı’na sunulmuş ancak, bizlerin de girişimleri sonucu  Cumhurbaşkanı’nca, yeniden görüşülmek üzere Meclis’e iade edilmiştir.

Yasanın içeriğindeki önemli sıkıntılardan önce şunu vurgulamak isteriz; bazı dernekler Meclis’e ve öncesindeki çalışmalara çağrılmış ancak katkı koymak isteyen bazı dernekler sürece dahil edilmemiştir. Yasanın Meclis’te görüşülmesi esnasında bazı dernekler Komiteye çağrılıp önemli katkılar yaparken, yazılı görüş veren, Komiteye çağrılarak fikirlerini iletmek isteyen bazı derneklerin ısrarla Komite çalışmalarına dahil edilmemesi anti demokratiktir ve kabul edilemez bir dışlayıcılıktır. Bu aşamadan sonra parlamentodan beklentimiz, Dernekler Yasası’nı demokratik ve katılımcı bir anlayışla, örgütlenme hak ve özgürlüğüne uygun şekilde düzenlemesidir.

Dernekler Yasası’nın Meclis’ten geçen şekli, Anayasa’da, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ve temel insan hakları belgelerinde yer alan örgütlenme hak ve özgürlüğüne aykırı kurallar içermektedir.

Kaymakamlıklara, dernekler üzerinde baskıcı bir denetim kurma hakkı veren Yasa, devlet yetkililerinin dernek binalarına girip her türlü belgeyi incelemesinin yanı sıra üye listelerinin devlete verilmesi zorunluluğunu da içermektedir. Fişleme olarak da nitelendirilebilecek böylesi bir kural, bireylerin derneklere üye olmaktan geri durmasına sebep olacağı gibi insan haklarına ve bilhassa evrensel hasta haklarına aykırıdır. Düşünce ve ifade özgürlüğü ile doğrudan bağlantılı olması sebebiyle, örgütlenme hakkının engellenmesi, düşünce ve ifade hak ve özgürlüğünün de sınırlanması anlamına gelecektir.

Yasa, derneklerin her bir gelir gider belgesinin Kaymakamlıkça onaylanmasını ve mühürlenmesini öngörerek, dernekleri iş yapamaz hale getirecektir. Dernekler, başta üyelerine ve halka karşı maddi ve manevi anlamda sorumludur ve her türlü gelir ve giderin şeffaf ve kamuya açık olması gerekir. Ancak devletin, derneklerin mali hesaplarına, her bir belgeyi mühürleyecek kadar karışması, pratikte dernekçilik yapmayı olanaksız kılacaktır.

Örgütlenme hakkı insan hakları belgelerine göre herkese tanınan temel ve evrensel bir insan hakkıdır. Yasada ise bu hak, sadece yurttaşlara ve en az altı yıl ülkemizde kalan yabancılara tanınmıştır. Talebimiz, herkesin dernek kurabilmesi ve derneklere üye olabilmesidir.

Çocuk derneklerinin kurulabilmesi ve çocukların da derneklere üye olabilmesi olumlu bir gelişme olmakla birlikte, bu gibi dernekler çocuk haklarına uygun olmalı ve ülkemizin özel koşulları dikkate alınarak, çocuklarımızın dinsel gericilikten ve muhafazakar baskılardan korunması sağlanmalıdır. Çocuk dernekleri kültürel, sanatsal ve bilimsel konularla sınırlı olmalıdır.

Dernek kurmak için Devletin harç istemesi, bu harç cüzi bir miktar gibi görünse de doğru bir yaklaşım değildir ve örgütlenme hakkının parayla satılması anlamına gelmektedir.

Derneklere, mahkemeye gitmeden Kaymakamlıklarca verilebilecek idari para cezaları da yüksektir ve kişilerin örgütlenmesine, dernekçilik yapmaktan uzak durmasına sebep olabilecektir. Tamamen gönüllü olarak ve toplum menfaatleri için çalışan kişiler, en ufak bir ihmallerinde veya Yasayı yorumlayışları Kaymakamlıktan farklı olduğunda, kendilerini veya derneklerini zor durumda bırakma endişesiyle dernek yönetimlerine gelmekten imtina edebilecektir.

Tüm bunlar ve Yasanın çeşitli maddelerinde ve detaylarında gördüğümüz daha başka sıkıntılar, bizler, denekler için varlık yokluk meselesidir, hayati önemdedir. Bu nedenle Meclis’te yapılacak çalışmalara katkı koymak istediğimizi ve Dernekler Yasası’nın takipçisi olacağımızı kamuoyu önünde duyururuz.