Son yıllarda Kıbrıslı Türk halkının gelir düzeyi uygulanan neoliberal politikalarla gittikçe düşmekte, genel olarak toplum özelde ise genç kuşaklar hızlı bir şekilde yoksullaştırılmaktamakta, fakirleştirilmektedir.
Gerek özelleştirmelerle, gerek kamuda uygulanan dönüşümlerle gerekse de temel hakların piyasalaştırılması gibi uygulamalarla toplumsal yaşam sermayenin ihtiyaçlarına göre düzenlenmektedir.
Gündeme bomba gibi düşen ve toplumun geniş ve farklı kesimlerinin öfkesinin kabarmasına neden olan elektirik zammı Kıbrıslı Türkleri daha fazla yoksullaştırmak ve gelir düzeyinin gerilediği bir dönemde yaşamı daha da çekilmez hale dönüştürmek isteyen zihniyetin ve politik duruşun en açık örneğidir.
Hükümetin son zam kararı ile uzun bir süredir özelleştirilmek istenen KIB-TEK itibarsızlaştırılmaya çalışılmakta toplum nezdinde kuruma karşı tepki oluşturulmaya çalışılmaktadır. Tüm dünyada kurumlar önce itibarsızlaştırılarak özelleştirmenin zemini oluşturulmaktadır. Hali hazırda birçok temel yapısal ihtiyacı devlet tarafından karşılanması gerekirken karşılanmayan kurum, şimdi de sadece zam ‘açılımı’ ile yıpratılmaktadır.
Hükümet edenler bu ülkede yıllardır elektirik borcunu ödememekte direten patronlardan, mafyalardan, otel sahiplerinden ve üniversite kurumlarından borçlarını kapamalarını istemekten dahi çekinirken, buna cüret edemezken, halkın cebine el atmaktan, toplumu yoksullaştırmaktan, düpedüz hırsızlık yapmaktan çekinmemekte, utanmamaktadır. Yeni hükümetimizin de aynen diğerleri gibi halkımıza karşı bir soyguncu gibi davrandığı ortaya çıkmıştır.
Ancak sokak henüz son sözünü söylememiştir. Siz Bize ‘Zam’ Yapın Biz Sizi ‘Ham’ Yapacağız!
Recent Comments