BARIŞ BİZLERİN ELLERİNDEDİR

 

Dünya kapitalist sistemini sürükleyen eli kanlı emperyalist devletlerin, ve onların sürüklediği yayılmacı politikaları kendi bölgelerinde uygulayan taşeron işgalcilerin acımasızca kendi savaş taleplerini dayattıkları bir çağda, halkların barış talebini öne çıkarması halklar için hayati bir meseledir.. Hele, kapı komşusu olduğumuz Ortadoğu’da, egemenlerin kendi çıkarlarını halkların sefaleti, çilesi, yoksulluğu ve kanı pahasına kurmaya ve korumaya çalıştığı bir dönemden geçiyorken, barış talebi her şeyden fazla önem kazanmaktadır. Kıbrıs’ın kuzeyinin aktif taşeronu olan Türkiye’nin, Suriye’ye karşı savaş tamtamlarını çaldığı bir dönemde, barış talebini yükseltmek, biz Kıbrıslı Türkler için daha da zorunlu hale gelmektedir. Tüm bunların ötesinde, yaşadığımız adanın yakın tarihi, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Elen halklarının kardeşliğinin ve barışının yok edilmeye ve bölünmüşlüğün yerleştirilmeye çalışılmasının tarihidir. Bu adanın bölümüşlük halini hiç de sakince kabullenme niyeti olmayan adanın sakinleri olarak, barış talebi, bizler için merkezi konumdadır. Barışın Kıbrıs’ta yaşayan halklar için önemini vurguladıktan sonra, barışa nasıl ulaşılabileceğine dair düşünmemek de olmaz. Baraka Kültür Merkezi olarak, her 1 Eylül’e, ‘’Barış Bizlerin Ellerindedir’’ pankartı ile katılıyoruz. Kulağa çok sade gelen bu mesaj, Kıbrıs’ta yaşayan halkların bir türlü hayata geçiremediği bir mesaj aslında. Kıbrıs’ta yaşayan halklar, barışı, kendilerinden başka her şeyden beklemişlerdir : Türkiye hükümetlerinden, AB’den, BM’den, ABD’den… Halbuki barış bizlerin ellerindedir ve Kıbrıs’ta yaşayan halkların sürükleyici öznesi olmadığı herhangi bir barış, bizim barışımız değil, egemenlerin barışı olacaktır; çünkü Kıbrıs sorununu halklar çözerse emperyalizmin sorunu, emperyalizm çözerse halkların sorunu büyüyecektir.

Bu vesile ile, 1 Eylül Cumartesi tarihinde, Baraka Kültür Merkezi olarak, saat 18:00’da Lefkoşa Terminali’nde toplanıyoruz. Önümüze konulan sözde barış planlarını oylamak değil, kurulacak barışta halklar olarak bizzat rol oynamak için, yıl boyu sürdürdüğümüz barış mücadelesini, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde de sürdürüyoruz. Barışa ve kardeşliğe inanan ve özlem duyan tüm halkımız davetlidir.