ÇÜNKÜ DÖNEMEM ARTIK EVE*

Argasdi dergimizin “Göç” dosya kounlu 44. sayısında “Hammaliye Kurulu” böyle sesleniyor okurlara…

hammaliye-foto

 İlanından sonra sıkıyönetimin

Evde kalmayı seçtin

Sokaktayım, hoşça kal…

Resmigeçit töreninde ağır ve gürültülü helikopterler geçti

bombardıman uçakları kutladı, senin evde benim sokakta oluşumu…

 

Yaz, toparlandı gitti işte… Beleşe denize girip mücadeleyi büyüterek… Girne’de emirnameye hayır deyip her yerde sığınma evi isteyerek… Reddederek, eyleyerek, eğlenerek… Sokakta birbirimizi bulup farklılıklarımızın zenginliğini fark ederek…

Güz geldi, hem azameti hem bilinmezliğiyle… Hüzün, hazan mevsimi de dense, Kıbrıs’ta sonbahar, daha bir davetkardır aslında üretmeye. Güneşte kavrulan sesi yükseltmeye, gölgede dinlenen bedeni harekete geçirmeye… Çünkü yaz toparlanıp gitse de bitmedi yanıp tutuşmamız emeğe, barışa, özgürlüğe…

 

Şömineye odun atmıştım. Battaniyen sallanan sandalyenin kolunda.

Bulsaydım 33 devirli bir blues takacaktım pikaba…

Ama göç ederken getiremedim, ardımdaki evde talan oldu şarkılar…

 

Sökülüp atılsa da toprağında bitiveren, okuruyla filizlenen Argasdi’de “Göç”ü ele aldık bu sayımızda. Göçmen kuşlara hoşçakal derken bir deniz kıyısında, göçmen bir emekçi çalışıyordu yanı başımızda. Mültecileri, umuda (ya da ölüme) taşıyan bir gemi vardı belki açıkta. İngiltere’ye göç etmiş yeğenimiz bir türlü ait hisetmiyordu kendini, ne oraya ne buraya. Türkiye’den gelen komşumuz, yıllar geçse de ötekiydi, misafirdi sanki bu adada. Göç Yasası devam ediyordu haklarımızı almaya, birliğimizi bozmaya… Tüm bunları “Göç” dosyamızda paylaşıyoruz sizinle.

 

Birazdan çevirecekler beni…

Bilerek almadım yanıma sömürge kimliklermi…

Bildikleri içindir gömük bir mayın var dönüş güzergahında

kibarca hatta, evine dön diyecekler.

 

Son üç ayın gündemini, ağlanacak halimize gülmeceyle “Memleketin Ahvali”nde bulacaksınız. “Feminist İz”imizi takip edip belki de 25 Kasım’da bizimle şiddete karşı haykırcaksınız. “Liseler Bizimdir” diyen gençlere kulak verirseniz dört duvara sığamayan heyecanınızı anımsayacaksınız. Kültür sayfalarında okuyacağınız kitap ve film yazıları, yağmurlu bir günde güzel bir film veya kitapla buluşturacak sizi. “Lyricus”da şiir ile güzü harmanlayıp dinginleşecek, Kıbrıs Kültürü sayfasında ürkünç Goncolozları görceksiniz… Sonra yine evlerden taşacak, sokaklara akacak memlekete umudumuz, yaşlanmayan coşkumuz, goncolozdan beter egemenlere öfkemiz…

 

Yanılmadan tahminimde dimdik duruyorum mayının yanı başında…

Bir mayına bakıyorum bir kaldırıp başımı uzaktaki çocukluğa…

Bakışlarım upuzun iki kurşun demiryolu… Bakıyorum…

 

Sevgli okur, kaldır başını! Bak ve gör emeğin ve barışın düşmanlarını… Bizimle yürü ya da yolu sen bil, yeter ki çık sokağa ve söyleyelim birlikte:

Çünkü dönemem artık eve…

Sanki koptu ardımdaki yol savruldu başka yere…

 

 * Başlık ve italikler, şiirin sonsuzluğuna göç eden Filiz Naldöven’den. 

Argasdi’ye tüm market ve kitap evlerinden ulaşabilrsiniz.