FAŞİZME KARŞI TEK YUMRUK

FAŞİZME KARŞI TEK YUMRUK

 

 Baraka Kültür Merkezi’ne yönelik dün akşam saatlerinde gerçekleşen faşist saldırıya, örgütler gerçekleştirdikleri dayanışma yürüyüşle cevap verdiler. 

Birçok demokratik kitle örgütü, sendika ve partinin bir araya gelmesiyle gerçekleşen meşaleli yürüyüş 18:30’da başladı.

Kermiya’daki Sivil Savunma binasının önünde toplanan örgütler, İşçi Filmleri festivalinin gerçekleştirildiği Gönyeli Belediyesi’ne kadar yürüdü. Yürüyüş Gönyeli Belediyesi önünde Baraka Kültür Merkezi aktivisti Nazen Şansal’ın okuduğu basın açıklamasıyla sonlandı.

Farklı örgüt ve derneklerden yaklaşık 150’ye yakın kişinin katıldığı yürüyüşte meşaleler yakılarak faşizme karşı ortak bir irade sergilendi. Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası, KTAMS, Belediye Emekçileri Sendikası, TIP-İŞ, EL-SEN, TEL-SEN, DAÜ SEN, DAÜ BİR SEN, BASIN-SEN, GÜÇ-SEN, YKP, TDP, KSP, CTP Gençlik Örgütü, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Öğrenci İnisiyatifi, Barikat, HAS-DER Gençlik Kulübü, Mülteci Hakları Derneği ve Kıbrıs’ın güneyinden Sol Kanat (Left Wing) gibi örgütlerin destek verdiği yürüyüşte sık sık ‘Faşizme inat yaşasın hayat’, ‘Faşizme karşı omuz omuza’, ‘Baskılar bizi yıldıramaz’, ‘Ankara elini yakamızdan çek’ ve ‘Umutların kuşatılmasın bu abluka dağıtılacak’ gibi slogan atan eylemciler, faşist saldırıların Kıbrıslı Türk halkının bağımsızlık ve varoluş mücadelesin zarar veremeyeceği mesajını verdi.

Gönyeli Belediyesi’nin önüne gelinmesiyle Baraka Aktivisti Nazen Şansal tarafından basın açıklaması okundu. Şansal, Baraka Kültür Merkezi’ne düzenlenen faşist saldırının bu ülkenin tüm ilerici ve demokrat kesimlerine yönelik gerçekleşen bir saldırı olduğunu vurgulayarak, kendilerini yıldıramayacağın, hiçbir koşulda geri adım atmayacaklarını belirtti. Ülkemizdeki karanlık güçlerin varlığına dikkat çeken Şansal açıklamasında, “Ancak bu olay göstermektedir ki halkımızın aydınlık günleri için mücadele eden bizlerin karşısında, çirkin  saldırılar yapmaktan çekinmeyen karanlık güçler bulunmaktadır. Bilinmesi gerekir ki hiçbir saldırı bizleri yolumuzdan döndüremeyecek, emekten ve özgürlükten yana mücadelemizi geriletemeyecektir. Bizler, bugün kapımızın önünü süpürdüğümüz gibi yarının aydınlığında, gerici, faşist, karanlık güçleri de ülkemizden süpüreceğiz” ifadelerine yer verdi.

Baraka aktivisti Şansal, iki aydır Belediye emekçilerinin sürdürdükleri mücadeleye vurgu yaparak şunları söyledi: “Belediye Emekçileri Sendikası öncülüğünde, belediye emekçileri tarafından aylardır sürdürülen mücadele, gün geçtikçe Kıbrıslı Türk halkının bütünü tarafından sahiplenilmektedir. Gerek sendikalar gerekse de demokratik kitle örgütleri tarafından sahiplenilerek genişletilen belediye emekçilerinin emek mücadelesi, yeni ve büyük mücadelelerin habercisi olmakta.”

Geçtiğimiz yıllarda da bazı parti ve gazetelere de benzer saldırıların düzenlendiğini hatırlatan Şansal, “dün yaşanan olayda, geçmişte olduğu gibi bugün de toplumsal muhalefetin büyümeye başladığı, egemenler katında tehdit oluşturduğu her dönemde faili “meşhur” kişilerin, egemenlerin gölgesinde ortaya çıktığına şahit olduk. Baraka Kültür Merkezi olarak, daha önceki yıllarda gerek CTP, gerek YKP, gerekse de Afrika gazetesinden oluşan kervana biz de katıldık.” diye konuştu.

Basın açıklamasını okunmasıyla yürüyüş sona erdi.

 

Basın açıklamasını tam metnini:

 

Değerli basın emekçileri, değerli halkımız

Bugün burada, dün akşam Baraka Kültür Merkezi’ne yapılan çirkin saldırıyı halkımıza duyurmak ve kınamak için toplanmış bulunuyoruz.

Dün akşam 7.30 sıralarında, dernek aktivistlerimizin toplantı amacıyla içeride bulunduğu esnada,  dernek binamızın kapısının önüne, kimliği bilinmeyen kişi veya kişiler tarafından yüksek ses ve duman çıkaran bir patlayıcı atılmıştır. Patlayıcıyı atan kişilerin kimliğini bilmemekle birlikte, fikir değil şiddet üreten ve kendinden farklısına tahammülü olmayan bu zihniyeti gayet iyi tanıyor, biliyoruz. Olay sırasında kapının yakınında birinin bulunmaması sebebiyle, şans eseri ciddi zarar meydana gelmemiştir. Ancak bu olay göstermektedir ki halkımızın aydınlık günleri için mücadele eden bizlerin karşısında, çirkin  saldırılar yapmaktan çekinmeyen karanlık güçler bulunmaktadır. Bilinmesi gerekir ki hiçbir saldırı bizleri yolumuzdan döndüremeyecek, emekten ve özgürlükten yana mücadelemizi geriletemeyecektir. Bizler, bugün kapımızın önünü süpürdüğümüz gibi yarının aydınlığında, gerici, faşist, karanlık güçleri de ülkemizden süpüreceğiz.

Ülkemizdeki toplumsal, kültürel ve yapısal krizin derinleştiği bir dönemden geçmekteyiz. Sendikalar ve demokratik kitle örgütleri tarafından geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilen toplumsal varoluş eylemlerinde dile getirilen talep ve önerilere hükümetin kulak tıkaması bir yana; bugün toplum olarak gerek siyasi gerekse de ekonomik olarak geçtiğimiz yıllardan daha da kötü bir durumdayız. UBP hükümeti bir yandan Kıbrıslı Türk halkının iradesini görmezden gelirken diğer yandan kendi kedini rezil edercesine AKP’den aldığı talimatları, kimlerin daha iyi uygulayacağı kavgasında. Bunun yanında geçtiğimiz senelerde olduğu gibi toplumsal muhalefet cephesinde tekrardan bir hareketlenme söz konusu. Belediye Emekçileri Sendikası öncülüğünde, belediye emekçileri tarafından aylardır sürdürülen mücadele, gün geçtikçe Kıbrıslı Türk halkının bütünü tarafından sahiplenilmektedir. Gerek sendikalar gerekse de demokratik kitle örgütleri tarafından sahiplenilerek genişletilen belediye emekçilerinin emek mücadelesi, yeni ve büyük mücadelelerin habercisi olmakta.

Dün yaşanan olayda, geçmişte olduğu gibi bugün de toplumsal muhalefetin büyümeye başladığı, egemenler katında tehdit oluşturduğu her dönemde faili “meşhur” kişilerin, egemenlerin gölgesinde ortaya çıktığına şahit olduk. Baraka Kültür Merkezi olarak, daha önceki yıllarda gerek CTP, gerek YKP, gerekse de Afrika gazetesinden oluşan kervana biz de katıldık. Baraka olarak geçtiğimiz yıllardan bugüne nasıl hem sözümüzle hem de pratiğimizle büyüyerek ve güçlenerek geldiysek, bugünden yarına da daha fazla tutku ve inançla, bu ülkenin topraklarına daha da yayılarak ve gelişerek ilerleyeceğiz.   

 

Bizler, halkları kardeş bağımsız bir Kıbrıs diyoruz, halkımız için barış dolu, özgür ve eşit bir gelecek istiyoruz, özelleştirmelere karşı duruyoruz, sağlıkta eğitimde yaşanan piyasalaştırmaya hayır diyoruz, güzelim sahillerimizde petrol dolum tesisi istemiyoruz, gerici kurslara karşı mahallemizin çocuklarına bilim ve sanat üretecekleri kurslar düzenliyoruz, kadınların ayrımcılığa, şiddete uğramasına karşı çıkıyoruz, Türkiye’deki hapishanelerde sesini duyurmak için kendini feda eden açlık grevcileriyle dayanışıyoruz, aylardır sokakta mücadele eden Belediye emekçilerinin yanında yer alıyoruz… Tüm bunlar, bu ülkeyi karanlığa sürüklemek isteyen gerici, sağ ve faşist kesimleri elbette ki rahatsız edecektir. Ancak halkımızın yanımızda olduğuna ve günü geldiğinde bu kesimleri fazlasıyla rahatsız edeceğine inancımız tamdır.

Bugün Sivil Savunma teşkilatı önünde toplanmamızın sebebi, bu teşkilatın ülkemizdeki milliyetçi ve faşist odaklarla ve onları besleyip büyüten Ankara hükümetleriyle kurduğu ilişkidir. Aynı şekilde polis teşkilatı da bu tarz saldırıları hafife almakta, hak arayan vatandaşın karşısına dikilmeyi görev bilirken faşist saldırıların faillerini ısrarla bulmamaktadır.

Bu ülkenin ilerici ve mücadeleci sendikalarının, partilerinin ve derneklerinin temsilcileri, duyarlı dostlarımız ve mahalle komşularımız olayı duyar duymaz dernek binamıza gelerek veya destek mesajları yayınlayarak bizlere desteğini belirtmiş ve geçmiş olsun dileklerini iletmiştir. Bizlere onur ve gurur veren ve yolumuzun doğruluğundan bir kez daha emin olmamızı sağlayan bu dayanışma için hepsine ayrı ayrı teşekkürü bir borç biliriz.

Bizleri yalnız bırakmayan, bu saldırıyı kınayan ve bugünkü eyleme bizlerle birlikte imza atan örgütler: Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası, KTAMS, Belediye Emekçileri Sendikası, TIP-İŞ, EL-SEN, TEL-SEN, DAÜ SEN, DAÜ BİR SEN, BASIN-SEN, GÜÇ-SEN, YKP, TDP, KSP, CTP Gençlik Örgütü, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Öğrenci İnisiyatifi, Barikat, HAS-DER Gençlik Kulübü, Mülteci Hakları Derneği ve Kıbrıs’ın güneyinden Sol Kanat (Left Wing)

Bugün buradan, 21 örgütün birlikte düzenlediği ve ülkemizde beşinci kez perdelerini açan İşçi Filmleri Festivali’ne katılmak üzere Gönyeli Belediyesi binasına yürüyoruz. Sokaklar bizimdir ve yürümeye devam edeceğiz. Festivalimizin bu yılki sloganı “özgürlük emek ister”. Bizler birlik ve dayanışmamızla emeğin özgürlüğü için emek vermeye, fikir ve sanat üretmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz.

Faşizme inat yaşasın hayat!

Faşizme inat yaşasın sanat!

BARAKA KÜLTÜR MERKEZİ

10.11.2012


BARAKA KÜLTÜR MERKEZİ’NE SES BOMBASI ATILDI

 

 9 Kasım 2012 Cuma akşam saat 19:30 sıralarında Baraka Kültür Merkezi’nin Kızılbaş’taki lokalinin önüne, kimliği bilinmeyen şahıslar tarafından ses bombası atıldı. Dernek üyelerinin toplantı için içeride bulunduğu esnada gerçekleşen saldırıda herhangi bir zarar oluşmazken, olaydan hemen sonra pek çok sendika, parti ve örgüt temsilcisi Baraka lokaline dayanışma ziyveretinde bulundu. KTÖS, KTOEÖS, KTAMS, TDP, YKP, Afrika Gazetesi, Yenidüzen Gazetesi, Kıbrıslı Gazetesi , Havadis Gazetesi ve Star Kıbrıs Gazetesi temsilcileri Baraka önüne geldiler. Dernek yetkililerinden yapılan açıklama şöyle:

 

Faşist Saldırılar Bizi Yıldıramaz

Bizler bu ülkenin bağımsızlığı ve halkımızın daha aydınlık yarınlara ulaşması için mücadele eden ve her türlü baskı ve şiddete göğüs geren bir örgütüz. Barış, dayanışma ve halkların kardeşliği temelinde verdiğimiz mücadele elbette ki bazı gerici ve faşist çevreleri rahatsız etmektedir. Daha önce de gerek bizim derneğimize gerekse ilerici, demokrat başka örgütlere böylesi saldırılar gerçekleştiridi. Ancak ne bizi ne de sol değerlere inanan başka örgütleri böyle saldırılar yıldıramaz. Bilakis mücadelemize daha da güçlenerek devam edeceğiz. Şunu da belirtmek isteriz ki, en demokratik ve yasal haklarımızı aramak için yaptığımız eylemlere gelen ve eylemcileri taciz etmekten, hatta 19 Temmuz’da olduğu gibi şiddet uygulamaktan geri durmayan polis teşkilatı, kendisini aramamızdan saatler sonra derneğimize gelmiştir. Hak arayan vatandaşın karşısına dikilen polis, faşist saldırılar karşısında her zamanki gibi sessiz kalmıştır.


 

Baraka’ya 9 Kasım 2012 tarihinde düzenlenen faşist saldırının ardından Kıbrıs’ın kuzeyinden, güneyinden ve Türkiye’den çeşitli parti, sendika ve demokratik kitle örgütünün yayınladığı destek mesajları:

Partiler

YENİ KIBRIS PARTİSİ

Haftasonu Baraka Kültür Merkezi önünde yaşanan olay dikkat çekicidir. Polis olayın değerini düşürmek, politik bir yönü olmadığını söylemek için çok hızlı davrandı. Olayı çarçabuk 3 liseli gencin üzerine atarak, bireysel bir ‘eğlence’ işi olduğuna yönelik açıklama yapması, herşeyin ötesinde soruşturma daha tamamlanmadan kamuoyunu yönlendirme girişimi olarak algılanabilir.

Polis açıklamasındaki “yapılan incelemelerde patlatılan maddenin şenlik fişengi olduğu tespit edildi” denmesi, polisin bu yöndeki çabasını ortaya koyar.

Kullanılan ifadenin “şenlik fişengi” olması dikkat çekicidir, daha önce ‘havai fişek’ ya da maytap denilmesine rağmen polis bu kez atılanı ‘şenlik’li buldu! Ayrıca unutulmamalıdır ki Hrant’ı vurduğunda Ogün Samast da 17 yaşındaydı ve çocuk olarak yargılandı!

Kıbrıs’ın kuzeyinde yapılan bu tip saldırıların amacı çoğu kez maddi hasardan çok psikolojik etki yaratmaktır, korku imparatorluğunu beslemektir.

Tüm bu yönleri ile düşünüldüğünde psikolojik şiddet için bu olayın yaratılmış olması yüksek ihtimaldir. Daha önce de olduğu gibi bunun da faili meçhul kalması ya da önemsiz bir dava gibi kapatılması için zemin yaratılmaya çalışıldığı da anlaşılmaktadır.

YKP, bu olayın kimler tarafında ve neyle yapılmış olursa olsun, bunun siyasi yönü olduğunu, polisin açıklamaları ile anlaşıldığı gibi derin devlet bağlantısının varlığını da ciddi şekilde hissetmektedir.

Bu nedenlerle YKP, Baraka Kültür Merkezi ile dayanışmasını ortaya koyar, bu yıldırma, baskı, fiziki ve psikolojik şiddet faaliyetlerine karşı direnmeye, direnenlerle birlikte olmaya devam edeceğini bir kez daha vurgular.

Baskı ve susturma girişimi her alanda devam etmektedir. Belediye Emekçileri Sendikasına karşı, yetkililerin açıklaması bir tehdittir, zorbalıktır. Kimi Belediye Meclisi kararı olmaksızın, çoğu kez Bakanlar Kurulu’nun aldığı hamilik kararları ile yasal olmayan yollarla Lefkoşa Belediyesi borçlandırılmış, bu borçlanma artık sürdürülemez hale gelmiştir. Birçok kez sorunun çözülmesi için protokoller imzalanmış ama sorunun olduğu gibi kalmasına rağmen, fatura emekçilere çıkarılarak, sorunun çözülmesi önerisini reddeden BES’e karşı özellikle hükümet temsilcilerinin tehditleri kabul edilemez.

Sendika ve örgütler üzerindeki baskıya bir örnek de DAÜ-SEN’dir. DAÜ’de yaşanan sorunlarla ve sonrasında idarenin uygulamalarına karşı yapılan eylemlerle ilgili, disiplin soruşturmaları, mahkeme süreçleri devam etmektedir, DAÜ-SEN yöneticileri okuldan uzaklaştırılmakla tehdit edilmektedir.

‘İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi’, Fransız Devrimi’nin temelini oluşturan, 26 Ağustos 1789’da demokrasi ve özgürlük sebep gösterilerek yayımlanan temel metinlerden birisi olmuştur.

Bu bildirgenin 2. maddesi çok açıktır; “Her bir politik birleşmenin amacı; doğal ve dokunulamaz insan haklarını korumaktır. Bunlar; özgürlük hakkı, mülkiyet hakkı, güvenlik hakkı ve baskıya karşı direnme hakkıdır”

Toplantı, gösteri ve ifade özgürlüğü hakkı Kıbrıs’ın kuzeyinde ciddi şekilde tehdit altındadır. Polis teşkilatı keyfi şekilde düşünce özgürlüğünü çiğneyerek pankartları toplamaktadır. Toplantı ve gösteri özgürlüğü hakkını da polis teşkilatı gene keyfi şekilde eylem alanlarına kurduğu anlamsız barikatlarla ciddi şekilde kısıtlamaktadır. Bu hak ihlalleri karşısında insan hak ve özgürlüklerini korumak, ‘baskıya karşı direnme hakkını’ kullanmak isteyenlerin karşısına ise mahkemeler çıkmaktadır.

Bizler, YKP olarak Mağusa’da mahkemede davaları görülecek DAÜ-SEN ve KTOEÖS ile dayanışmak, insan hak ve özgürlüklerine sahip çıkmak, ‘baskıya karşı direnme hakkı’nı sahiplenmek için yarın, 13 Kasım, Salı günü saat 10’da Mağusa’da Mahkemeler önünde olacağız. Tüm halkımız davetlidir!

YKP, bir kez daha baskılar karşısında susmadığını ve susmayacağını vurgular, direnmeye devam edeceğini, direnenlerle birlikte, dayanışma içinde olacağının altını çizer.

 

 

 

 

CTP – BG Gençlik

Baraka Kültür Merkezi’ne karşı yapılan saldırını kabul edilemez. Ülkemizde, varoluş mücadelesinde ve demokratik yaşamda önemli bir rolü bulunan Baraka Kültür Merkezi’ne yapılan bu çirkin saldırıyı bizlere ve Kıbrıs’ta bulunan tüm ilerici gençlere yapılan bir saldırı olarak nitelendirmekteyiz.

Ülkemizin içinde bulunduğu kaos halinde ve hükümetin insanını umursamadığı bir ortamda, Kıbrıs Türk Toplumunun yükselen sesini cılızlaştırmaya, sokaktaki kavgasını bu tip şiddet olayları ile korku salarak yıldırmaya çalışan bir takım odaklara geçit vermeyeceğiz. Söz konusu olayın aydınlatılmasına yönelik Polis Örgütü’ne düşen görevi ülke gençliği adına bir kez daha hatırlatırız. Polisin tarafsız ve süratli bir şekilde bu olayın üzerine yürümesi gerektiğini vurgularız. Polis demokrasinin karşısında değil, demokrasinin savunucusu olmalıdır. Bu olayın faillerinin derhal bulunup yargıya teslim edilmesinin takipçisi olacağımızı da bildiririz.

CTP Gençlik Örgütü bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sol, sosyalist, ilerici, demokrat, Kıbrıs Sorunu’nun çözümünü isteyen ve barışçı gençlik örgütleriyle dayanışmaya ve mücadeleyi ortak zeminde sürdürmeye devam edecektir.

Birlik, Mücadele, Dayanışma!

CTP Gençlik Örgütü

 

 

 

 

Toplumcu Demokrasi Partisi

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Sekreter Yardımcısı Özmen Birinci, Kıbrıs Türk halkının toplumsal varoluş mücadelesini yükselttiği bir dönemde, karanlık güçlerin her zaman olduğu gibi yine devreye girmeye çalıştığını belirterek, “Halkın karşısında kimse duramaz . Karanlık güçler kaybetmeye mahkumdur” dedi.

Birinci yaptığı yazılı açıklamada, ülkedeki kötü gidişe, çarpık düzene ve Lefkoşa’da yaşanan kaosa karşın toplumsal tepkilerin yeniden yükselmeye başladığı bir dönemde bu mücadelenin içinde yer alan Baraka’ya yönelik saldırının aynı zamanda halka karşı yapıldığı görüşünü savundu.

Baraka’ya saldırının düşünceye saldırı olduğunu da kaydeden Birinci, polis ve emniyet güçlerini göreve çağırdı ve faillerin tespit edilerek gerekenin yapılmasını istedi.

Türkiye’de “Ergenekon”u soruşturanların Kıbrıs’ta bu konudan ısrarla kaçtıklarını iddia eden Birinci, “Belirli odaklar tarafından Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün sürmesinin istenmesinin temel nedeni bu mudur… Amaç iç hesaplaşmalarını burada yapmak mı…” ifadelerini kullandı.

“Baskıyla, şiddetle, silahla bizi yıldırmaya çalışanlar bu emellerine asla ulaşamayacak” diyen Birinci, “Bu odaklar çok iyi bilsinler ki, bu mücadele sonuç verene dek kararlılıkla ve inançla sürecektir. Bu gücün karşısında kimse duramayacak” dedi.

 

 

 

Kıbrıs Sosyalist Partisi

9 Kasım Cuma akşamı Baraka Kültür Merkezi’nin Yenişehirdeki binasına ses bombalı saldırı düzenlenmiştir.

Bu gibi saldırılar rejimin köşeye sıkıştığını ve çıkış yolu olarak provokasyon yöntemlerine baş vurmaya başladığını göstermektedir.

Bu gibi saldırı yöntemleri yeni değildir. İşgalin ve de emperyalizmin bekçileri bu gibi provokasyonlarla bir yere varamayacaklarını iyi bilmelidirler.

Kıbrıs Sosyalist Partisi Baraka Kültür Merkezi’ne yapılan bu saldırıyı kınar bu gibi saldırılara karşı susmayacağımızı bir kez daha duyururuz. 

Kıbrıs Sosyalist Partisi  

Merkez Komitesi (a)

Genel Sekreter 

Mehmet Birinci 

10 Kasım 2012

 

 

Birleşik Kıbrıs Partisi

BKP Örgüt Sekreteri Abdullah Korkmazhan, yaptığı açıklamada, saldırıyı şiddetle protesto ettiklerini ve Baraka ile dayanışma içerinde olmaya devam edeceklerini söyledi.

Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP), “ülkedeki bölünmüşlüğü kalıcılaştırmaya” ve Kıbrıs’ın kuzeyini kolinize etmeye çalıştığını, müzakere masasını çökerttiğini, nüfus aktarımı ile demografik yapıyı değiştirdiğini, ve Kıbrıslı Türklerin kamusal değerlerin yeşil sermayeye peşkeş çektiğini ileri süren Korkmazhan “İşte tüm bu politikalara karşı direnen, kararlılıkla mücadele eden ilerici güçler, korkutulmaya, sindirilmeye ve dirençleri kırılmaya çalışılmaktadır” dedi.

 

 

Sendikalar

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası

Kıbrıs’ın Kuzeyine işgal rejimini dayatan, Kıbrıslı Türkleri açık hava hapishanesine mahkum eden siyasi rejim daha da ileri gidebilme provaları mı yapıyor? Kurulan kumurhane, yağma, mafia, uyşturucu düzeni üzerine monte edilen adaletsiz, partizan, adamcı yönetim anlayışı Kıbrıs Türk Halkına kan kusturmuş , gençleri işsiz, aşsız bırakarak, baskı, tehdit altında tutarak göç yollarına yollamıştır.

Demokrasi içerisinde normal bir yaklaşım biçimi olmayan, demokratik hiç bir ülkede görülmeyen bu yapı zaman zaman can almaktan da geri durmamıştır. Aslında Ankara Hükümetleri ile İşbirlikçi Hükümetlerin birlikte oluşturdukları bu rejim kendi insanını harcarken ayrıcalıklı bir yöneten sınıfı yaratmış bir yağma, talan düzeni kurmuştur. Bu düzene çomak sokan , eleştiren, muhalefet olan kim varsa ya milli duygular üzerinden vatan haini ilan edilmiş ya tehdit edilmiş ya da hunharca öldürülmüştür.

Barakaya atılan bomba ile ilgili sonuçlar henüz açıklanmamıştır. Atılan bomba önemsizdir veya münferit kişiler tarafından da atılmış olduğu açıklaması yapılabilir. Şu anda bilemiyoruz ama bilinen birşey var ki birçok medya, derin kurumlar, kişiler sürekli Baraka ve Baraka gibi ses veren demokratik unsurları hedef göstermekte ve  aslında sonucun çok daha vahim olmasını tetiklemektedirler.Bu rejimden nemalananlar gerekirse kan da dökeriz mesajı vermektedirler. Emniyet teşkilatı daha önceki saldırılarda da bu kesimlerin üzerine gitmekte isteksiz davrandığını göstermiştir.

Bu ve benzer saldırıların ne anlama geldiğini bilen KTOEÖS şiddetle bu hain saldırıları kınıyor, demokrasiyi, adaleti, muhalif sesleri kısmaya yönelik bu saldırılar karşısında her zaman tek yumruk olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.

Tahir GÖKÇEBEL

Başkan
Yönetim Kurulu a.

 

 

 

 

DAÜ-SEN ile DAÜ-Bir-Sen

Ortak basın açıklamasında, “Baraka’yı veya ilerici Kıbrıslı Türk örgütleri ile aydınlarını korkutmaya, sindirmeye çalışmak boşa uğraştır” denilerek, “Fikirlerimizden ve kalemimizden başka bir silahımız olmayan bizlere yapılan bu saldırılar korkutacağına, verdiğimiz mücadelede bizleri daha fazla motive etmektedir” denildi.

Açıklamada, “Başbakan İrsen Küçük ile bakanların koltuk derdine düştüğü, dünya yansa umurlarında olmadığı bir dönemde hükümet edenlerden saldırının faillerinin bulunması yönünde bir adım atmalarını beklemenin anlamsız olduğu” da savunuldu.

Yazılı ortak açıklamada, “esas görevi çalışanları coplamak olduğunu ispat eden polis teşkilatının bu işi çözmesinin beklenmediği” görüşüne de yer verildi.

 

 

 

 

BASIN-SEN

Basın-Sen Genel Başkanı Kemal Darbaz tarafından yapılan yazılı açıklamada, “düşünceye karşı şiddeti, sevgiye karşı düşmanlığı, sınıf kardeşliğine karşı ırkçılığı savunanlar dün akşam bir kez daha Baraka Kültür Merkezi’ne bombalı saldırıda bulundu” denildi.

“Kıbrıs Türk halkının evlatları tarafından kurulan sevgi, kardeşlik ve emek eksenli Baraka Kültür Merkezi’ne yönelik saldırının hedefinin Kıbrıs Türk halkının emekçileri olduğu” savunulan açıklamada, “Faili malum saldırının failleri bugün değilse bir gün mutlaka halka hesap verecektir” denildi.

Baraka Kültür Merkezi’ni “emek bileşenlerinin önemli bir unsuru” olarak niteleyen Darbaz, Basın-Sen’in her koşulda Baraka ile “kardeş, yoldaş ve devrimci duygularla” dayanışma içinde olacağını ekledi.

 

 

 

 

 

GÜÇ-SEN

Güç-Sen Başkanı Erol Emin ise, Baraka Kültür Merkezi’nin KKTC’nin demokratik yaşamında çok önemli bir unsurdur olduğunu kaydetti ve “Toplumsal olaylarda her zaman halkın yanında tavır koyan, nerede mücadele varsa, Baraka orada, nerede mazlum varsa, Baraka yanında olan yurtsever bir gençlik örgütümüzdür” dedi.

Saldırıyı düzenleyenlerin demokrasinin en büyük engeli ve halkın düşmanı olduğunu kaydeden Emin,  faillerin en erken zamanda yakalanmasını istedi.

 

 

 

 

Dernekler

Selver Kaya (Pir Sultan Abdal Kültür Derneği)

Bu faşit saldırılar bizlerin görüş ve özgürlüklerimizden yıldıramaz, tam tersine tek yumruk olup yolumuza devam edeceğiz. Kahrolsun faşizim, yaşasın halkların kardeşliği..

 

 

 

 

HAS-DER Gençlik Kulübü

Baraka Kültür e yapılan hain saldırıyı lanetliyor ve nefretle kınıyoruz..!!

 

 

 

 

Marksist Barikat

Baraka Kültür’e yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. KAHROLSUN FAŞİZM..!

 

 

 

 

Fikrin ve Hukukuk Üstünlüğü Hareketi

Baraka Kültür Merkezi’ne yönelik yapılan bombalı saldırı çağdaş demokratik değerlere, Anayasal Düşünce Özgürlüğü’ne ve yurtseverliğe karşı yapılmış anti-demokratik, kirli ellerin yarattığı bir eylemdir. Bu nedenle yapılan bu tehditvari ve sindirme amaçlı bu saldırıyı şiddetle kınamaktayız.

Ülkemizde yuvalanmış kara ellerin eseri olan bu saldırılar özellikle toplumsal varoluş anlamında silkindiğimiz dönemlerde ortaya çıkarak biz yurtseverleri korkutmayı amaçlamaktadır. Ülkemizde zaman zaman görülen Bu tür yeraltı hareketlerinin hep faili meçhul kaldığını ve bunları yaptırtan gerçek güçlerin  ortaya çıkartılmadığını da hatırlatmak isteriz.

Ülke insanımızın bu failleri aslında çok iyi bildiği veya tahmin ettiği ancak emniyet güçlerince bir türlü yakalanıp yargı önüne çıkartılmayan bu derin yapılanmaların artık ortaya çıkartılma zamanı gelmiştir. Ancak mevcut siyasi ve idari yapımız değişmedikçe, kurumlarımız daha demokratik ve denetlenebilir hale getirilmedikçe bu tür hareketleri yaptıran güçlerin meydana çıkartılamayacağına inanmaktayız.

Unutmayalım ki, bu tür tehdit ve korku içerikli hareketler, buradaki yurtseverliğin palazlanmasını istemeyen, bizlerin kendi topraklarının efendisi olmamızı asla arzulamayan ve kurulan bu statükodan beslenen damarların kesilmemesi için var güçleriyle mücadele edenlerin eseridir. 

Bu açıdan, Baraka Kültür Merkezi’ne atılan bombanın esasta tüm yurtseverlere yönelik bir saldırı olduğunu iyice idrak etmemiz gerekir.

FİKRİN VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ HAREKETİ

(a). Av. Barış Mamalı – Başkan

 

 

 

 

Kıbrıs İnsan Hak ve Özgürlükleri Derneği

Ülkemizde hızla gelişen Hukuk tanımaz ve yasaların çiğnenerek başına buyruk hareketlerin hızla geliştiğini görmek bizleri derinden üzmektedir.

Ülkede sorunlar çığ büyümekte ve bu sorunlar kaosa dönüşmektedir. Aylardır Lefkoşa Belediyesinde yaşanan sorunlara çözüm bulamayanlar, her gün yeni bir sorun yaratmaktalar. Halkın sağlığı tehdit altında, Ülke kaosa sürükleniyor, bunu fırsat bilen dış ve iç mihraklar,  halkı tahrik etmekteler.

Baraka Kültür Evine yapılan saldırı toplumun huzurunu bozmaya yönelik bir saldırıdır. Bunun sebebi ülkede var olan iktidar boşluğundan kaynaklanmaktadır. Başta Cumhurbaşkanı ve yasalarla kurulmuş kurumların ve bağımsız yargının üzerine düşeni ivedilikle yerine getirmeleri gerekmektedir. Ülkede iktidar boşluğunun ve dıştan  müdahalelerin verdiği zararların telafisi mümkün olmayan bir yerlere gittiği herkesçe malum iken birileri hala bu konuda ısrar etmektedir.Herkesin sağduyulu olması ve Hükümetinde kendi içine düştüğü çıkmaz dan derhal kurtulması gerekmektedir.

Aksi halde Ülkede var olan iktidar boşluğunu ajite etmek isteyen dış bağlantılı olan yerli işbirlikçiler Ülkede anarşik olaylara hız verecektir. Her kurum ve kişi üzerine düşen görevi yaparak menfur olayın failleri yakalayıp derhal adalete teslim etmeleri gerekmektedir.

Bu vesile ile Baraka Kültür Evi üyelerine ve dostlarına geçmiş olsun dileklerimizi iletiriz.

Hasan Dede TARHAN

Başkan

Kıbrıs İnsan Hak ve Özgürlükleri Derneği

 

 

 

 

Güney Kıbrıs

LEFT WING

A bomb was placed at the offices of the Turkish Cypriot youth organization BARAKA on Friday the 9th of November, a sign of escalating political tension in the Turkish Cypriot community. 

 

The event comes about in the midst of a developing economic and social crisis, during which BARAKA has been engaged in a number of political events. With actions ranging from the support of the municipal workers strike, that has lasted for months, to a number of continuous protests against the austerity economic package imposed by Turkey, BARAKA has exhibited a will for resistance that has annoyed reactionary forces in the community.

 

BARAKA is an organization with a long history in the struggle for the reunification of Cyprus, having a clear and consistent stance against nationalism and for the need of a common struggle of Turkish and Greek Cypriots against all forms of nationalism on both sides of the dividing line.

 

The Turkish Cypriot community has a long history of violent and deadly attacks by reactionary, nationalist forces against leftist parties, organizations and individuals. These methods have been almost completely eliminated by the mobilization of the Turkish Cypriot community in the previous period. Today, in a period of a general retreat in the movement, the old methods come to the surface.

 

The event must be a warning not only for the Turkish but for the Greek Cypriot movement as well. Chauvinists in both communities will become increasingly dangerous as the movement retreats and the solution to the Cyprus problem is seen to move further into the future.

 

BARAKA has all our support. This attack, however minor may be considered today, is probably the prelude of what is coming in a period of a deepening crisis at all levels of society. We strongly believe that the Turkish Cypriot movement, which has a history of united, mass resistance against the system, will find ways of a united response to this provocation and make clear that will not tolerate this form of criminal action. 

Left Wing 

Nicosia

12 November, 2012

 

 

 

 

Türkiye

HALKEVLERİ

Geçtiğimiz Cuma akşamı Kıbrıs’ın ilerici ve demokrat yüzlerinden bir tanesi olan Baraka Kültür Merkezi’ne yapılan saldırıyı kınıyoruz. Baraka Kültür Merkezi’ne ses bombası atılmak suretiyle yapılan saldırı, Kıbrıs halkının aydınlık ve bağımsız geleceklerine karşı yapılan çirkin bir saldırıdır. Kıbrıs’ta emek ve demokrasi mücadelesini en önde yürüten örgütlerden bir tanesi olan Baraka Kültür Merkezi’nin tüm aktivistlerine geçmiş olsun diyor ve her zaman yanlarında olduğumuzu bildiriyoruz.

Oya Ersoy

Halkevleri Genel Başkanı

 

 

 

 

Özgürlük ve Dayanışma Partisi

KIBRISLI DEVRİMCİLERE YAPILAN SALDIRIYI KINIYORUZ
Kıbrıs’ta bulunan Baraka Kültür Merkezi’nin Kızılbaş’taki lokalinin önüne, kimliği bilinmeyen şahıslar tarafından ses bombası atıldı. Kıbrıslı devrimcilerin mücadelesinde önemli bir yeri olan Baraka Kültür Merkezi’ne yapılan saldırıyı kınıyoruz. Geçmişten bugüne devletin karanlık güçlerinin cirit atma alanı olan
Kıbrıs’ta bu saldırı ne ilk ne de sondur. Bizler biliyoruz ki bu saldırılar toplumsal muhalefeti sindiremeyecek tam aksine mücadele azmimizi yükseltecektir.

Özgürlük ve Dayanışma Partisi, “Söz Yetki Karar ve İktidarın Kıbrıs
halkında” olmasını savunan Kıbrıslı devrimcilere yönelik bu saldırıyı bir
kez daha kınamakta ve Baraka Kültür Merkezi ile dayanışma duygularını
iletmektedir.

Alper TAŞ                    Bilge Seçkin ÇETİNKAYA
Eş Genel Başkan                    Eş Genel Başkan

 

 

 

 

 

ODTÜ Öğrenci Kolektifi

Merhaba Arkadaşlar,

9 Kasım Cuma akşamı uğramış olduğunuz faşist saldırıdan dolayı
hepinize geçmiş olsun dileklerimizi sunar ve ODTÜ Öğrenci Kolektifi
olarak, aramızdaki mesafe ne kadar uzun olsa da, faşizme karşı
yürüttüğünüz emek ve demokrasi mücadelesinde sonuna kadar yanınızda
olduğumuzu bildirmek isteriz.

 

 

 

 

Mayısta Yaşam Eğitim ve Dayanışma Kooperatifi

Değerli Baraka Dostları,

Cuma günü Baraka Kültür Merkezi’ne düzenlenen faşist saldırıyı üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Halkın aydınlık günleri için mücadele edenlerin karşısına gerici, karanlık güçler her zaman çıkmış ancak mücadelenin daha da güçlenmesinden başka hiçbir sonuç alamamışlardır. Bu vesile ile geçmiş olsun dileklerimizi iletir ve tüm Baraka dostlarını selamlarız.

Mayısta Yaşam Eğitim ve Dayanışma Kooperatifi