8 MART 2025: KADINLARIN KURTULUŞU SINIFSIZ BİR DÜNYA İLE GELECEK

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde bir kez daha sesimiz, sözümüz ve isyanımızla sokakta, mücadeledeydik.

Bir çok örgütün biraraya gelerek oluşturduğu 8Mart Organizasyon Komitesinin düzenlediği eylem SÖMÜRÜYE KARŞI İNATLA, BARIŞA DOĞRU UMUTLA sözüyle sokakları doldurdu.

Kumsal Park’ta başlayan eylemde ilk olarak emeği ve bedeni sömürülen, hayat koşulları nedeni ile etleme katılamayan kadınlar adına yapılan yoklama ile başladı ve ardından “Kadınlar yürüyor mücadele büyüyor” sloganı ile yürüyüşe geçildi. , “Gece kulüpleri kapatılsın”, “Pezevenk devlet istemiyoruz”, “Geceleri de Sokakları da Meydanları da Terketmiyoruz”, “Sermaye bize hesap verecek” “Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz”“ sloganlarıyla Meclis’e yürüyen örgütler Meclis önünde kadın mücadelesinin bir zaferi olarak Ahmet Ünsal’n görevden alınmasına atıfta bulunarak “Ahmet Ünsal Bay bay, Sıra Sizde Baylar” sloganı atıldı. Ardından komitenin ortak basın bildirisi okunarak söoganlar eşliğinde eylem sonlandırıldı.

Meclis önünde okunan basın bildirisinin tam metni şöyle;

SÖMÜRÜYE KARŞI İNATLA, BARIŞA DOĞRU UMUTLA SOKAKTAYIZ!

Devletin sosyal politikalar alanından geri çekildiği, ekonomik krizin, dinsel gericiliğin, muhafazakârlaştırmanın boy gösterdiği çarpık düzen en başta biz kadınları, çocukları, emekçileri ve LGBTİ+’ları hedef alıyor.

Yaşadığımız emek sömürüsünün, yaşamın her alanında uğradığımız eşitsizliklerin ve ayrımcılıkların, ölümü bile ciddiye alınmayıp aydınlatılmayan kız kardeşlerimizin, doğamızı talan edip bizi yaşarken nefessiz bırakan neoliberal muhafazakar politikalara karşı durmak için bir araya geldik! Uzun saatler, düşük ücretle, esnek çalışma adı altında giderek daha fazla güvencesizleştirilerek sendikasız çalışmaya ve ikinci bir mesai ile ev içi emeğimizin çifte sömürülmesine HAYIR demek için bugün sokaktayız!  Çünkü kadınlar olarak devletten ve patronlardan alacaklıyız!

Bugün buraya, gece kulüplerinde ‘konsomatris’ kisvesiyle borçlandırılarak, pasaportlarına el konularak, kilit altında çalıştırılan, insanlık dışı koşullarda yaşayan, yaşamları gibi ölümleri umursanmayan kız kardeşlerimizin de hesabını sormaya geldik. En temel hakları sistematik olarak ihlal edilen kız kardeşlerimizin özgürleşebilmesi için insan ticareti yapılan gece kulüpleri derhal kapatılmalıdır!

Geçtiğimiz günlerde bir gece kulübünde ölü bulunan kız kardeşimiz Anastasia başta olmak üzere, tüm şüpheli kadın ölümlerine etkin şekilde tahkikat yapılmalıdır. Zira cinayet şüphesi olan bu ölümlerin aydınlatılmaması ve olası faillerin cezalandırılmaması, yalnızca aramızdan alınan kız kardeşlerimiz adına adalet sağlanması için değil; tüm kadınların yaşam hakkının korunması ve kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi için elzemdir!

Sosyal hizmetler yerine Din İşlerine bütçe ayıran, Sığınma Evi açmak yerine İlahiyat Koleji açmaya kalkan, ders kitaplarına müdahale ederek çocuklarımızı yobazlığa teslim etmeye çalışan, hastane, okul, yol yapmak yerine Külliye yapmaya devam eden, rant uğruna ekolojik sistemimizi talan ederek inşaat sektörünü semirten ve topraklarımızı yabancılara satan, hayvanların işkenceye uğramasına ve hatta katledilmesine göz yuman zihniyet yurt hakkımızı da gasp etmektedir. 

Milliyetçilik ve militarizmin ülkemizde yarattığı şiddeti en derinden yaşayan kadınlar olarak inadımızı kuşanıp dün olduğu gibi bugün de barışta ısrar ediyor, yurdumuz Kıbrıs’ı birleştirmeye kararlı olduğumuzu haykırıyoruz. Hayatlarımızı ırkçı ve ayrılıkçı hamasetleri ile kuşatma altına almaya kalkan tüm otokratik güçlere karşı dirayetimizi bileyerek sokağa çıkıyor ve “SÖMÜRÜYE KARŞI İNATLA, BARIŞA DOĞRU UMUTLA” yürüyoruz.

Çünkü biliyoruz ki, yeni bir yaşamı yaratma, eşit ve özgür bir kültürü örme gücüne ve becerisine sahip olan biz kadınların, yoksullaştırma politikalarına, emek sömürüsüne, güvencesiz çalıştırılma koşullarına, ayrımcılığa, savaşlara ve muhafazakarlaştırmaya karşı en temel hak ve özgürlüklerimizin ve barışın tesisi için mücadele etmekten başka seçeneği yok! 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde de tüm bunların üzerine artan mücadele azmimizle yürüyoruz!

Emeğimizi ve bedenimizi sömüren, toplumumuzun çağdaş, laik ve demokratik yapısına saldıranlara “DUR” demek için safları sıklaştırmaya devam ediyoruz, bilinsin ki taleplerimiz gerçekleşene kadar oturduğunuz koltuklarda size rahat vermeyeceğiz!

  • Kadınların en temel insan haklarının gasp edildiği ve insan ticaretine ev sahipliği yapan ve  gayrı yasal gece kulüpleri kapatılsın!
  • Kızkardeşimiz Anastasia’nın ölümü başta olmak üzere, tüm şüpheli kadın ölümlerine etkin şekilde tahkikat yapılsın!
  • Her iki ebeveynin de dönüşümlü kullanabileceği şekilde “Ebeveyn İzni” yasallaşsın! Hem kamu hem de özel sektörde kadınların maruz kaldığı cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldırılsın!
  • Hangi yasaya bağlı çalışıyorsa çalışsın, tüm emekçiler için geçerli olacak şekilde 16 haftalık doğum izni için mevzuat uyumlandırılsın!
  • Özel sektörde sendikalaşmanın önünü açacak düzenlemeler derhal hayata geçirilsin!
  • Asgari ücret ve sosyal yardım maaşı insani koşullarda geçinmeye uygun hale getirecek düzenlemeler yapılsın!
  • Hamile kadınların işten atılmasının yasaklanması başta olmak üzere kadınların doğurganlık hakları derhal güvence altına alınsın. Doğum kontrol yöntemlerine, smear testlerine, HPV aşılarına erişim ücretsiz hale getirilsin. Kamu hastanelerinde kürtaj hakkına ulaşım sağlansın!
  • Kamusal kreşler ve etüt merkezleri yanında nitelikli yaşlanmayı mümkün kılacak yaşlı bakım merkezleri, engelli yaşam merkezleri, kamusal aşevleri ve çamaşırhaneler açılsın!
  • Mülteci ve/veya insan ticareti mağduru olan kadınların, toplumda eşit şekilde muamele görmesi, temel insan haklarına erişimi, onurlu bir yaşam sürdürebilmeleri ve yaşadıkları topluma uyum sağlayabilmeleri için yasal ve kurumsal düzenlemeler uygulamaya geçirilsin!
  • Başta ILO 190 Şiddet ve Tacizle ilgili sözleşme olmak üzere ILO 29 Zorla Çalıştırma Sözleşmesi gibi sözleşmelerin iç hukukumuza dahil edilmesi ve zaten yürürlükte olan ILO 100 Eşit Ücret Sözleşmesinin daha uygulamasının güçlendirilmesidir.
  • Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi derhal teşkilatlandırılsın!
  • Din İşleri ve Evkaf İdaresine ayrılan bütçe Sosyal Hizmetlere tahsis edilsin!
  • Çocuk İzlem Merkezleri kurulsun!
  • Eğitim Bakanlığı tarikat örgütlenmelerine karşı gereken denetimleri yaparak, çocukların maruz bırakıldığı istismarı engellemek için derhal harekete geçsin. Okullardaki din dersleri, çocukların soyut düşünce yeteneklerinin geliştiği çağlarda, zorunlu değil seçmeli şekilde müfredata dâhil edilsin. Kadını, bilimi, toplumsal cinsiyet eşitliğini dışlayan, niteliksiz, gerici bir eğitim sistemi oluşturma çalışmalarına son verilsin.
  • Her bölgeye Kadın Sığınma Evleri ve Şiddet Önleme- Danışma Merkezleri açılsın!
  • Polis Şiddete Müdahale Birimi tüm ilçelerde kurulsun ve etkin başvuru alacak şekilde yapılandırılsın.
  • Alo 183 İhbar Hattına altyapı kazandırılsın ve vardiyalı sisteme geçilsin!
  • 2011 yılında mevzuatımızın bir parçası olan İstanbul Sözleşmesi’nin (Avrupa Konseyi Kadına Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesi) ilgili tüm kurumlar tarafından uygulanması sağlansın.
  • Kadına yönelik şiddet suçlarında uygulanacak teminat kurallarını ağırlaştıracak düzenlemeler yapılsın.

8 Mart Organizasyon Komitesi