Kiminin derdi geçim, kiminin seçim! – Zekiye Şentürkler

Toplanmak için helak olan! asgari ücreti belirleme komisyonu hepimizin bildiği üzere en nihayetinde bir karara varmış ve asgari ücreti artırmıştır. “Aferin artırdı” şeklindeki ironik hayıflanmayı buraya bırakıp hemen devam edeyim. Eskilerden gelen bir laf vardır “sıfıra sıfır elde var sıfır” diye, işte bu yapılan artışla o lafa şükreder olduk. Emekçinin elinde artık eksi var. Yine asgari ücret açlık sınırı dersinden sınıfta kaldı.

Döviz karşısında eriyen türk lirası ile hem geçimini sağlamak hem de sterlin ev kirası ödemek ülkemizde yapılan en çetrefilli şeyler listesindeki yerini yani zirveyi bu artışla da kimselere bırakamadı. Başlı başına bu durum elde avuçta bırakmıyorken; tüp gaz, elektrik, kahve, gıda peşi sıra zamlar birbirini kovaladı. Et yemek zaten günden güne zorlaşıyordu da, bir fincan kahvenin kırk yıl hatrı vardı hani. Bütün hafta tabir-i caizse canı sökülene kadar çalışan insanların hafta sonu hem fiziksel hem psikolojik olarak yeniden üretime hazırlanma ihtiyacını karşılamak için en doğal hakkı olan sosyalleşmek uzun bir süredir lüks. Hade bir mekana oturamadık bari arabada bir turlayalım bile yok, çünkü benzine de zam. Ekmeğe süte zam, benzine tüpe zam, ay sonu gelmez oldu…

Anlattığım tüm bu geçim dertleri karşısında bir de seçim derdi olanlara bakalım. Hükümet edenlerimizin kurultay, muhalefet edenlerimizin yerel/genel seçim dertleri büyük efendim. Döviz cinsi kiraları türk lirasına sabitlemek için çalışıp oy kaybedeceğine, vatandaşlık dağıtıp oy toplamak gibi zorlu bir süreç içerisindeler şu sıralar. Tabii ki tek dertleri bu değil! Sermayeye hibe, teşvik, yeni parselleyecekleri yerler, deniz aşırıya yaranmak için emirlerini yerine getirme çabası… zor çok zor! Ve önemli; emekçinin bir sokum yemek yemek için, başını sokacak yerin kirasını ödeyebilmek için, çoluk çocuğunun ihtiyaçlarını karşılamak için, sofrasına bir sokum ekmek koyup, bir yudum kahve içebilmek için uyumadan çalışmak zorunda bırakılmasından çok daha önemli! Bir de muhalefette olanlar var ki, ne siz sorun ne de ben söyleyeyim. Hepsinin bir koltuk görmüşlüğü olduğuna göre, e şimdi saydırdıkları şeyler o zamanlar da olduğuna göre… bu şeyler nasıl halen var demekten alıkoyamıyor insan kendini vesselam.

Yalnız yazımı sonlandırmadan kimsenin hakkını yemeyeyim; muhalefet hiç bir zaman “uçan araba, ayşeaba, fatma teyze” seviyelerinde saçmalamamış, yüksek makamlardayken sosyal medyadan insanlara “sen şaşırdın” şeklinde yorumlar yazmamıştır.

Tüm bu yazdıklarımdan seçim karşıtı olduğum gibi bir sonuca varılmaması için derdimi anlatacak olursam; seçimlerin birilerinin çıkarları için kullanmasına değil, halkın iradesiyle, halkın menfaatine yapılması elzemdir. Eğer demokratik hak ve özgürlükler yoksa ya da engelleniyorsa, hak ve özgürlükler için mücadele şarttır!

Gel gelelim iş yine başa düştü. Hal böyleyken emekçinin güçlenip direnmekten, birleşip mücadele etmekten başka çıkar yolu yok. Örgütlenin!

Zekiye Şentürkler