Onurer veya Akıncı’ya Oy Verin, Örgütlenin ve Örgütlerinizi İttifaka Zorlayın

fotoYaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini, halkımıza reva görülen en büyük aşağılanmaların yaşandığı koşullarda tartışıyoruz: TC’nin ülkemizde Gençlik Ofisi açarak köylerimize kadar girmesini onaylayan bir Bakanlar Kurulu, “Kutlu Doğum Haftası” adı altında mezhepçi faşizmi okullarımıza kadar sokan bir Eğitim Bakanlığı, TFF’nin futbolumuzu ele geçirme girişimlerini alkışlayan Bakanlar…

Baraka olarak, Kıbrıslı Türk halkının toplumsal varoluş mücadelesinde devrimci, sosyalist, ilerici, yurtsever tüm siyasetlerin iş birliği, güç birliği yaparak hareket etmeleri gereğini uzun süredir vurguluyoruz. Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs adasındaki varlığı; asgari müştereklerde biraraya gelecek ilerici, devrimci öznelerin ortak mücadelesine bağlıdır. Güçlerimizi birleştirmek, asgari müştereklerde biraraya gelmek ve farklılıklarımızı zenginlik olarak değerlendirerek hareket etmek zorundayız.

Cumhurbaşkanlığı makamı ve/veya bu ülkede kurumsallaştırılmış tüm makamlar sadece ve sadece bu varoluş mücadelesi bağlamında ifade ettikleri rol bakımından önemlidirler… Gerek 2013 Genel Seçimlerinde Baraka’nın da dahil olduğu Toplumsal Varoluş Güçleri, gerekse de 2014 Yerel Seçimlerinde BKP ve TDP ile birlikte oluşturduğumuz eylem birliği sırasında sürekli olarak bunları vurguladık… Bize göre Kıbrıslı Türk halkının asgari müşterekleri; tereddütsüz bir barış iradesi, neo-liberal politikalara karşı direniş ve Ankara siyasetlerine korkusuzca “elini yakamızdan çek” diyebilecek bir kararlılık etrafında şekillenmektedir…

Her seçimde olduğu gibi, bu seçimde de; yukarıdaki asgari müşterekleri benimseyen öznelerin alacağı oylar; bizi yokoluşa sürükleyen Ankara siyasetleri karşısında halkımızın mücadelede ulaştığı noktanın göstergesi olması bakımından anlamlıdır. Ve ister yargı, ister seçim, isterse de sokak mücadelesi olsun, bunlardan herhangi birinden geri duran bir siyasal çizgi ile bütünlüklü bir mücadele vermek mümkün değildir.

Baraka, sokakta tereddütsüzce direnişi örgütlediği gibi, yargı alanını da seçim alanını da toplumsal varoluş mücadelemizin direniş odağına çevirmekte kararlıdır… Bir halk yok olurken, devrimcilerin herhangi bir noktada mücadelenin dışında durmasının izahı yoktur… Boykot, seçimlerin dışında kalmak gibi öneriler; siyasal örgütü olmayan bireylerin küskünlüğü veya zaten hayatın dışında kalmış olan siyasetlerin gerçeği itirafından öte bir anlam ifade etmez…

Baraka, cumhurbaşkanlığı makamının neo-liberal yasalar karşısında sokakta direnen halk kesimlerine yasal, kurumsal destek sağlayabilecek, direnişin meşruluğunu yaygınlaştırabilecek bir makam olarak; barış irademizi yansıtacak ve Ankara’ya en beklemedikleri yerden “hayır” diyebilecek bir konum olarak önemli olduğunu vurgular… Bizim bir Cumhurbaşkanı’ndan beklentimiz, halkının ekonomik yoksullaşmasına, fiziksel yokoluşuna ve onursuzlaştırılmasına seyirci kalmamasıdır…

Tekrar vurgulmak isteriz ki; böylesi bir mücadele kişisel nitelikleri nasıl olursa olsun şahısların etrafında kenetlenerek yürütülemez, başarıya ulaşamaz… Toplumsal varoluş mücadelemiz asgari müştereklerde biraraya gelmiş siyasal yapılarda örgütlenmiş halkımızın kendi mücadelesidir. Örgütlü halk olmadan, kişilerden kahramanlar yaratarak herhangi bir kazanım elde edilemez…

Mevcut koşullarda, örgütsel bir ittifak sürecinin ürünü olmayan adaylar karşısında Baraka’nın halkımıza çağrısı; oyunu Bağımsız aday Mustafa Akıncı veya KSP adayı Mustafa Onurer yönünde kullanmasıdır. Her iki aday da Baraka’nın adayları değildirler. Ancak her iki aday da kendi aralarındaki tüm farklılıklara rağmen, Kıbrıslı Türk halkının AKP faşizmine direnen çeşitli odaklarını ifade etmektedirler… AKP’ye tavla teslim Eroğlu, Özersay ve Siber gibi adaylar karşısında, Kıbrıslı Türk devrimcilerin mükemmeli arama lüksü değil mükemmeli yaratma sorumluluğu vardır… Bunu henüz yapamadığımız ortadayken, gelecek adına bugünün görevlerinden kaçmamız da mümkün değildir.

Bu sebeplerle halkımıza; Onurer veya Akıncı yönünde oy kullanmaları, devrimci siyasetlerde örgütlenmeleri ve örgütlü oldukları yapıları asgari bir program etrafında biraraya gelmeye zorlamaları için çağrı yapıyoruz

Vardık, varız, varolacağız… Direne direne kazanacağız…

 

 

Baraka Kültür Merkezi