
Kimliksizler Derneği, karma evliliklerden / birlikteliklerden doğan çocukların, Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nda yazdığı gibi vatandaşlık hakkını alması için örgütlü ve sistematik mücadeleyi amaçlayan bir halk hareketi olarak doğmuş, daha sonra dernekleşerek faaliyetlerini sürdürmektedir. Karma evlilik/birliktelik tabirinden kastımız ebeveyninden birinin Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı diğerinin ise herhangi bir ülke vatandaşı olması durumudur. Bu durumdaki çocukların, Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’na göre vatandaş olması gerekirken evliliğin nerede yapıldığı, çocuğun nerede doğduğu veya bireylerin hangi ülke vatanaşı olduğu gibi konular bahane edilerek çocuklara vatandaşlık verilmemektedir. Hatta bırakın vatandaşlık vermeyi, devlet ciddiyeti ile bağdaşmayacak şekilde müracaatları bile kabul edilmemektedir. Hiçbir devlet, vatandaşının kiminle ve nerede evleneceğine veya nerede doğum yapacağına karışma hakkına sahip değildir. Bu tamamen çocuk haklarına, kadın haklarına ve insan haklarına aykırı bir durumdur. Yaratılan bu kaos ve yasa dışılık neticesinde çocukların Avrupa’da eğitim hakkı gasp edildiği gibi, ailelerin birlikte seyahat etme özgürlüğü de engellenmekte, hatta aynı anne babadan farklı yerlerde doğan iki kardeşten biri vatandaş yapılırken diğerine vatandaşlık verilmemektedir. Bu da aile bütünlüğünü olumsuz etkilemektedir. Binlerce Kıbrıslı Türk çocuğunu ve aileyi etkileyen bu kitlesel sorunu masaya taşıyıp müzakere etmesi gereken mercilerden bir girişim olmaması, derneğin kurulmasına zemin hazırlamıştır. Kimliksizler Derneği ,sorunu güney ve kuzey Kıbrıs basınının yanı sıra Avrupa basınına da taşıyarak gündem yaratmış, neticesinde ise birçok mağduru bir çatı altında toplama başarısını göstermiştir. Çünkü bizler örgütlü mücadelenin bireysel mücadeleden daha etkili ve başarılı olduğunu biliyoruz. Bu bağlamda mücadelemizi hukuksal, bürokratik ve etkin sokak eylemleri olarak sınıflandırdık. Hukuk boyutu; gerek Kıbrıs Cumhuriyeti’nde açılan davalar ve iç hukuku tüketme, gerekse davayı İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıma konularında davalara destek olunması, davaların takibi ve üyelerin bilgilendirilmesini kapsamaktadır. Keza, 675 imzalı bir dilekçe ile Avrupa Parlamentosu Dilekçeler Komitesi’ne başvuru yapılmış, dilekçe kabul edilmiş, Komite oturumunda derneğimizin yaptığı detaylı sunumun ardından Kıbrıs Cumhuriyeti’nin savunmasının alınması aşamasına gelinmiştir. Ayrıca derneğimiz ,üyelerimizin yurttaşlık müracaatlarının resmi makamlarca alınması için hukuken yapılması gerkenlerin ve yapılan müracaatlar hakkında bilgi edinilmesinin de takipçisidir. Bürokratik mücadelede; Kıbrıs Cumhuriyeti Çocuk Hakları Komiseri, Avrupa Birliği Komisyonu ve Parlamentosu Kıbrıs üyesi, Avrupa Birliği üye ülke elçileri, İngiliz Yüksek Komiserliği ve ABD elçilik yetkilileri, Kıbrıs Cumhuriyeti ana muhalefet partisi (AKEL) ve daha pek çok yetkili kişi ve kurum ziyaret edilip sorun anlatılmış ve gerek muhalefetten gerekse Avrupa Birliği üye ülkelerinden bu yasa dışı, keyfi uygulamanın kaldırılması için hükümete baskı yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Etkin sokak eylemlerinde ise gerek basın gerekse sosyal medyada örgütlenen üyelerimizle birlikte, ayrıca mağdur olmasa da bizim haklılığımıza inanmış kişiler, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü mensuplarının katkılarıyla güney Lefkoşa’da İçişleri Bakanlığı, Temsilciler Meclisi ve Kaymakamlık önüne yürüyüşler düzenlenmiştir. Derneğin son faaliyeti 19 Mayıs 2025 tarihinde yapılmış olup, yaklaşık 200 üye ve sempatizan ile Kaymakamlığa gidilerek, 5’er kişilik guplar halinde içeri girilip vatandaşlık müracaatı yapılmak istenmiştir. Önceden gerekli izinler alınıp yetkililerin bilgilendirilmesine rağmen 19 Mayıs günü müracaat edilmesine izin verilmemiştir. Bizler de pankart açarak sloganlar eşliğinde protestomuzu gerçekleştirdik. Ayrıca Kaymakam ile görüşerek randevulu giden kişilerin müracaatlarının alınacağı sözünü de aldık. Hukuksal, bürokratik ve sokak eylemlerinde gerek güneyde gerekse kuzeyde mücadelemizi destekleyen veya desteklemeyen kişi, kurum ve kuruluşlar olmuştur. Çocuk Hakları Komiseri’ni ziyaretimizden sonra Komiser, Anayasa Mahkemesi ile görüşmüş ve Ombudsperson’a yazı yazmıştır. Güneyde mülteci ve insan hakları alanında çalışan KISA eylemlerimizin başından beri hep yanımızda durmuş bize destek olmuştur. Proodeftiki ilkokul ve okul öncesi öğretmenler hareketi derneğimizin mücadelesini desteklemektedir. Kuzeyde İnsan Hakları Platformu, Barolar Birliği, Baraka Kültür Merkezi gibi duyarlı örgütlerin yanı sıra CTP, TDP, Emekçinin Partisi Bağımsızlık Yolu da desteklerini birçok kez beyan etmişlerdir. Kendisine sağladığımız bilgi ve belgelerle, CTP milletvekili Armağan Candan sorunu Strazburg’da AKPA gündemine taşımıştır. Kimliksizler’e Kıbrıs Cumhuriyeti’nden hükümet ve faşist ELAM dışında pek bir eleştiri gelmezken üzülerek belirtmek isterim ki kuzeyden daha fazla eleştiri gelmiştir. Bu eleştirilerin en ironik olanı, sözde aynı amacı güden Karma Evlilik Sorunu Çözüm Hareketi aktivisti Sude Doğan’ın, Kimliksizler Derneği’nin eylemi sonrası güneye geçişlerin engellenebileceğini söylemesi, ardından da Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olunabilmesi için Yunanca bilinmesinin gerekliliğinden bahsetmesiydi! Oysa 1960 Cumhuriyeti’nin resmi dilleri hala Yunanca ve Türkçe’dir. Keza İngiltere’de doğup büyüyen ve ebeveyni Kıbrıslı olan çocuklar Kıbrıs vatandaşı olmasına rağmen Türkçe veya Yunanca bilmemektedir. Bu talihsiz açıklamalarla amacının Kimliksizler Derneği’ni itibarsızlaştırmak ve kendi hareketini ön plana çıkarmak olduğu anlaşılmaktadır. Diğer bir ironi ise kendini solcu olarak gören ama Kıbrıslılığı etnik kökene göre faşizan bir tavırla savunan kesimlerden gelen yabancı düşmanı, milliyetçi eleştirilerdir. Kimliksizler Derneği faşizimin sağdan veya soldan gelmesine bakmaksızın karşısındadır ve karşısında olmaya devam edecektir. Çünkü konu, bu adaya ait olan çocuklarımızın eşit Anayasal hakları ve barışa uzanan geleceğimizdir.