
Yaz/Kış, Ölüm/Yaşam veya Akış/Durağanlık gibidir boş zaman ve zorunlu faaliyet.
Diyalektik olarak birbirine bağlı, birinin yokluğunda diğeri anlamını yitiren kavramlardırlar. Antik Yunan’da boş zaman (Scholae), özgürce, öğrenmeye, düşünmeye, sanata ve felsefeye ayrılan zaman olarak karşımıza çıkar. “Scholae” kelimesi bugünkü anlamı ile hiç de örtüşmese de! İngilizcede “school” olarak bildiğimiz okul demektir. Modern zamanlarda ise boş zaman dinlenme veya zorunlu fizyolojik ihtiyaçların yerine getirilmesi, tüketim ve eğlenceye dönüşmüş gibi görünse de yazımız bağlamında teknoloji ve sosyal medya bağımlılığı gölgesinde zombileşen insanın yeni çıkmazına dönüşmüş görünmekte. Halbuki Marx “Boş zaman, hem kültürel gelişmenin hem de insanî özgürlüğün alanıdır. Gerçek zenginlik, boş zamandır.” derken özgür bir özne, toplumsal bir varlık olarak insanın potansiyel gelişiminin anlam bulduğu zamandan bahsetmekteydi. Boş zaman, kişinin kendini gerçekleştirmesi, özgürce üretmesi, dünyayı sorgulaması için bir alan sunmalı. Sadece “işten arta kalan” değil, “insan olmanın en insanca zamanı” olarak da yorumlanmalı.
Kafa dinlemek, eğlenmek, boş zamanı “değerlendirmek” için teknoloji ve sosyal medya
“Sosyalleşmek, eğlenmek, öğrenmek gibi amaçlarla bugün teknoloji ve sosyal medyayı kullanıyoruz.” cümlesi hemen hemen herkesin bir çırpıda söylediği yaygın bir inanış. Pek tabii ki bu niyetlerle kullandığımız zamanlar da oluyor. Sahi, teknoloji ve sosyal medya ne kadar zamanımızı alıyor? Ve sadece zamanımızı mı alıyor? Araştırmalara bir göz atmakta yarar var. The Times’da çıkan bir araştırmada gençlerin günlük ortalama 5–6 saat telefon başında oldukları tespit ediliyor. (1) GSM operatörlerinden 2024’e kadar toplanan verilere göre; gençler ömürlerinin 25 yılını telefon başında geçiriyor. Bir başka araştırma SQ Magazine’de yayınlandı. Telefon başında kalma dışında, özel olarak sosyal medya kullanımı 2025 verilerine göre ortalama günlük 2 saat 41 dakikaya yükselmiş. Son beş yıla bakıldığında %38’lik bir artış söz konusu. (2) 4 yıl boyunca takip edilen 9–10 yaşlarında çocuklar üzerinde yapılan araştırmada ise çok çarpıcı sonuçlar ortaya çıkmakta. (3) Takip edilen çocukların %40’ı bağımlılık noktasına gelmiş ve çocuklarda anksiyete, depresyon, saldırganlık ve intihar düşünceleri görülmeye başlanmış. Yeni Zelanda’daki başka bir araştırmaya göre 2–8 yaş arasındaki çocuklarda tablet, telefon kullanımı günlük 90 dakikayı aşıyorsa dil ve sosyal becerilerinde geri kaldığı ispatlanmış. (4) Tüm bunların dışında araştırmalar, zaman yönetim becerisi ve akademik başarının da kötü etkilendiğini açıkça ortaya koyuyor. Sonuç olarak eğlenmek, dinlenmek ve gelişmek için kullandığımız teknoloji ve sosyal medya hiç de niyetlerimiz doğrultusunda sonuç vermiyor. Bu sadece teknolojinin veya bildiğimiz kullandığımız sosyal medyanın suçu değil. Teknoloji kime ve neye hizmet ediyor, ona bakmak gerek. Salt bir teknoloji düşmanlığı yerine, toplumsal, ekolojik bir teknoloji için mücadele her şeyden çok daha fazla ihtiyaç gibi görünmekte.
Dev teknoloji ve sosyal medya şirketlerinin boş zamanı “değerlendirmesi”!
Çok uzatmaya gerek yok; sadece son 5 yılda Apple %112.16, Google (YouTube) %219.18 ve Meta (Facebook, Instagram) %188.01 oranında kârını artırdı. Yani boş zamanınız bu şirketler tarafından bu kârlılığa akan bir alan olarak “değerlenmekte”. Theodor W. Adorno, sermayenin kölelerine ait boş zamanı kaybetmeyi hiç hazmedemediğinden bahseder. Kölelik dönemi sermayeye ait olan fakat barınma, yiyecek, içecek gibi büyük maliyetlerle gelen bu avantaj, tarih boyu büyük ve kanlı mücadeleler sayesinde sermayeden kurtuldu. Ücretli kölelik dediğimiz bugünün çalışma yaşamındaki bu hayati zaman ve alan bugün eskiye, yani kölelik dönemine göre bile çok daha büyük bir saldırı altında. Sosyal medya kullanıcılarının etkinlikleri; beğeni, paylaşım, zaman harcama birer veri olarak toplanıyor ve kâr amacıyla reklama dönüştürülüyor. Sosyal medya devleri, kullanıcıları olabildiğince platformda tutmak için bağımlılık yaratıcı mekanizmalar üzerinde özellikle çalışıyor. Sadece veri toplama değil, her bir kullanıcı içerik üretiyor (fotoğraf, post, video, yorum vb.). İnsanlar bir yandan dikkatini, zamanını, ilgi alanını göstererek reklam değerine dönüşürken diğer taraftan üretici emek olarak içerik yaratıyor ve platforma değer katıyor. Tüm bunlar yetmez gibi Instagram ve benzeri platformlarla hayatlarını medyalaştırıp metalaştırıyor. Bu da ister gerçek olsun ister bir kurgu, kültürel yaşamı da değiştirme–etkileme ile sonuçlanıyor. Ülkelerdeki seçim sonuçlarını etkileme, dezenformasyon ve manipülasyona alet edilerek de üzerinizden bir kâr elde ediliyor. Tüm bunlar sizin boş zamanınızı ve emeğinizi ücret ödenmeden artı değer kaynağına dönüştürüyor. Dijital emek karşılıksız bir şekilde piyasaya giriyor.
Ne yapmalı?
Buna iki açıdan cevap vereceğim.
Birincisi; kişi olarak en önce kendinize günlük kullanım sınırı koyup uyun. 90 dakikayı geçmeyin, gereksiz bildirimleri kapatın, gece ya telefonu kapatın ya da yakınınızda tutmayın. Belirli aralıklarla dijital detoks yapın. Boş zamanınızın gerçekten değerlenmesi için örgütlenin; ekoloji, insan hakları, sanat veya spor örgütlerinde aktif olun.
İkincisi, kişisel kurtuluşun mümkün olmadığını, böyle büyük bir dijital emek fabrikasının ortadan kalkmasının kolay olmadığını bilin. Bu küresel kapitalist şirketlerin derhal global düzeyde kamulaştırılması için mücadele edin. Reklamsız, kamuya ait, toplumsal fayda için var olan sosyalist sosyal platformların hayalini kurun.
Kısa vadede, bizi zombileştirip ücretsiz emeğimize ve boş zamanımıza el koyan bu dev şirketlerin bunun bedelini ödemesi, tazmin etmesi; kişisel verilerimizin haberimiz olmadan kullanılması ve benzeri konularda bağlayıcı uluslarüstü sözleşmeler ile korunabilmemiz için mücadele edin. Ama en önemlisi, bu dev şirketlerin kamusal ve kolektif modellere çevrilmesi, ortak mülkiyete geçmesi için var gücünüzle mücadele edin.
Kaynaklar
- https://www.thetimes.com/uk/technology-uk/article/average-youngperson-25-years-phone-screen-time-hwt76mnpq?utm_source
- https://sqmagazine.co.uk/social-media-screen-time-statistics/?utm_source
- https://www.roseeducationalsystems.com/statistics/
- https://www.reddit.com/r/science/comments/1i9o5mq/research_found_that_screen_time_during_early/
