25 Kasım’da bir kez daha söylüyoruz: Bu memlekette kadınların hayatı pamuk ipliğine bağlı değil; örgütlü kadınların mücadelesine bağlıdır. Kıbrıs’ın dört bir yanında kadınlar ev içi şiddete, sosyal yaşamda tacize, tecavüze, mobbinge, ekonomik baskıya, sendikasız ve güvencesiz çalıştırılmaya mahkûm edilmek istenirken, adalete hiç ulaşamayan gece kulüplerinde seks kölesi kadınların yok edilen hayatları gerçeği yüzümüze vuruyor. Şüpheli kadın ölümleri yeterli araştırmalar yapılmadan intihar diye dosyalanıp kapatılırken, bir kız kardeşimizi daha yitirmiş olmanın acı öfkesi bugün sesimize yansıyor. Bu adada kadınların canı ucuz görüldükçe, bu düzenin çürümüşlüğü daha da görünür oluyor. Çok iyi biliyoruz ki her gün maruz bırakıldığımız baskı, yalnız bireysel değil; siyasal, ekonomik ve kültürel bir kuşatma olarak sürdürülüyor. Bu düzen, kadınların emeğini görünmez kılarken, kadın bedenini denetlemeye, sesini kısmaya, mücadele alanlarından uzaklaştırmaya çalışıyor. Patronların keyfine göre işten atılan, devlet kurumlarında mobbinge uğrayan, gece kulüplerinde bedeniyle sömürülen; sokakta, okulda ve sosyal medyada hedef gösterilen kadınlar… Biliyoruz ki tüm bu saldırılar tesadüf değil; gerici politikaların, sermayenin ve erkek şiddetinin birbirini beslemesinin sonucudur. Kıbrıs’ta kadın mücadelesini bastırmak isteyen her adım, karşısında bizim dayanışmamızı, örgütlülüğümüzü ve inadımızı bulacaktır.
Siyasal İslam politikaları ile kız çocuklarının yaşamları ve eğitim hakkı hedef alınırken, gerici uygulamalar kadınların özgürlüğünü gasp etmeye çalışıyor. Eğitim alanında yaratılan bu karanlık, kız çocukların söz hakkını, bedenini ve özgürlüğünü hedef alıyor. Bu baskı yalnız kültürel değil; sınıfsaldır da. En çok yoksul, göçmen, güvencesiz kadınlar hem erkek şiddetinin hem de sermayenin kıskacında bırakılıyor. Kadına yönelik şiddete karşı susmuyoruz, sinmiyoruz, birbirimizin omuzunda mücadeleyi büyütmeye devam ediyoruz. Şiddetin üzerini kapatanlara, tacizcileri koruyanlara, sokaklarımızı güvensiz bırakanlara, emeğimizi değersizleştirenlere ve bizi itaatkârlaştırmak isteyen her türlü baskıya karşı bu 25 Kasım’da da sokakta, sözde ve eylemdeyiz. Bileşeni olduğumuz 25 Kasım Organizasyon Komitesinin eyleminde buluşuyoruz. 25 Kasım Salı 18:00’de Mor Çember’de (Kermiya, Kalın Yol) buluşup Meclis binasına yürüyoruz.
Gelin; sesini duyuramayan için ses, karanlıkta olan için ışık olalım.
Yaşasın Kadın Dayanışması!
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
