1 Mayıs… İşçinin, emekçinin ve tüm ezilenlerin birlik olduğu, hegemonya savaşlarının içinde kaybolan ve önlerine gelen herkesi ve her şeyi ezen patronlara karşı tek 1 yumruk olduğu gün.
Ülkemizin en önemli gündemi olan fakat kamusal alanlarda konuşulmaması, tartışılmaması ve sorgulanmaması için adeta mühürlü kapılar ardında, şeffaflıktan yoksun görüşmelerin neticesinde imzalanan su anlaşmasına hiç bir şekilde dik duruş sergilemeyip, bu anlaşmayı bir başarı olarak nitelendirenlerin ezilenden yana olmadığını artık net bir şekilde biliyoruz. Dünyanın pek çok ülkesinde, suyun özelleştirilmesinin emekçileri daha zor yaşam şartlarına mahkum ettiği göz ardı edilemeyecek bir gerçektir. Asimilasyonlar ve paket adı altında yapılan çeşitli bağımlılık anlaşmaları ile zaten abluka altına alınan ve yok edilmeye çalışılan toplumumuzu bu anlaşma ile Ankara’ya göbekten bağlamak hedeflenmiştir. Su anlaşması sürecinin başından, imzalandığı noktaya kadar geçen zaman zarfında işçinin, emekçinin ve halkın çıkarlarını düşünmeden hükümet edenlere ve yıllarca ülkenin tüm kaynaklarını zümresel çıkarları için sömüren yeni hükümete bildirmek isteriz ki; mücadele daha bitmedi ve sattığınız “onur”umuzu geri alana dek sürecek… İsmi değişen fakat icraatları değişmeyen, neoliberal politikalar çerçevesinde işçiyi sömüren, haklarımızı gerileten, bizleri yoksullaştırıp Ankara’nın dayattığı sünni İslamlaştırma ve muhafazakarlaştırma ile halka boyun eğdirmeye çalışan hükümetler, işçi ve emekçilerin yumruğu altında ezilecekler.
Ortak bir mücadelenin ne denli bir aciliyet olduğunu, adamızın güneyindeki emekçilerin de Troyka’nın dayattığı politikalardan olumsuz etkilendiği gerçeği ile görüyor, biliyoruz. Bu anlamda barış ve halkların kardeşliği mücadelesi, sadece masada değil emeğin ve emekçinin özgürlüğü için, sınırsız ve sınıfsız bir ülke için, tüm ada halkları için bir ihtiyaçtır.
Evde ve iş yerinde sömürülen kadınları, tüm toplumun geleceğinin aynası olan gençleri, insanca çalışma ve yaşama hakları ellerinden alınan işsizleri, özel sektörde güvencesiz çalışan işçilerini, kamuda reform adı altında hakları budanan kamu emekçilerini 1 Mayıs’ta sokakta buluşmaya çağırıyoruz.
Ülkemizde de her geçen gün ölümlerin artmasına, son 4 ayda 4 işçi ölümü olmasına rağmen ilgili mercilerin gerekli hiçbir adımı atmamasından dolayı hayatları pamuk ipliğine bağlı yaşayan, sendikaları olmadığı için susturulan özel sektör çalışanları için de sesimizi yükseltiyoruz.
Sermayenin kar uğruna katlettiği doğamız için, peş keş çekilen dağlarımızın, denizlerimizin ve topraklarımızın her karışı için, özelleştirilen, satılan kurumlarımız, abluka altına alınan ülkemiz için 1 Mayıs günü tek 1 yumruk olarak sokaklarda olacağız.
Şili devriminin simgesi haline gelmiş şarkıda da söylendiği gibi, “El pueblo unido jamás será vencido. Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez.”
Kuğulu Park’ta sendikalarla buluşmak ve ara bölgedeki eyleme katılmak üzere 1 Mayıs Pazar günü saat 17.00’de Lefkoşa Terminal’de buluşuyoruz. Tüm halkımız davetlidir…
Recent Comments